Ahmet Nâzım Kafaoğlu
Hazırlayan: Doç. Dr. Ramis Karabulut
Atatürk’ün Samsun’dan sonra Amasyaya, daha sonra Sivas’a ve nihayet Erzurum’a ulaşarak Erzurum kongresini nasıl yaptığı inkılap tarihimizde Saren yazılıdır.
Sivas kongresine takatim eden zamanlarda Yozgat kongreye katılacakların uı olmuş ve misafir olan bütün delegeler Yozgatlılar tarafından azami alakayla misafir edilmişti.
Bilhassa bu devrede nizamoğlu ailesi fahri Lokantacılık yapıyor, Gelen misafirlere evlerini açık bulunduruyordu.
Bu ailenin o kararsız günlerde milli mücadelenin tutulması için bütün varlıklarını, hayatlarını çekinmeden ortaya koyduklarını şükranla zikretmek benim için vazifedir.
Şimdi Yozgat’tan Sivas kongresi kim delege gidecekti? Bunun üzerinde münakaşalar yapılıyor, herhangi birinin üzerine gitsin diye karar verilemiyordu.
Nihayet şu karara varıldı:
o devirde memlekette çok sevilen, ulüvv-iCenabı‘nın haddi olmayan, memleketin ender evlatlarından, tatlı oğlu ailesinden merhum hacı Bahri Bey Yozgat’a davet edildi. Hacı Bahri Bey meşguldü.
Sivas’a gidenleri madendeki konağı‘nda ağırlıyor, bunların maddi manevi bütün noksanlarını tamamlamaya çalışıyor, yanlarına süvariler vererek Sivas’a ulaştırıyordu. Bu sıkışık vaziyetine bakmayıp Yozgat’ın davetine icabet ederek geldi.
Hacı Bahri Bey bir çok süvari ve ayrıca yaylı arabalarına Fakıbeyli Köyü’nde karşılandı.
Büyük bir kalabalıkla Yozgat’a giren Hacı Bahri Bey herkesi maneviyatı üzerinde büyük tesirler yaptı. Yozgat’ın ittifaki ile Sivas kongresi delege seçildi.
Bu muhterem zat’ın o kara günlerde memlekete yaptığı hizmet ciltlerle kitap olabilir.
Kendisini rahmetle anmak memleketini seven her Türk’e düşen bir vazifedir.
Kabul etmek lazımdır ki Atatürk Mustafa Kemal’in anıt doluya ayak basması memlekete bir ümit ışığı olmuştur.
Sivas kongresinin 12 Eylül 1919’da aldığı kararlar memleketin maneviyatı üzerinde gerekli tesiri yapmış, yer yer toplanmalar cahil halka harekete getirmeye başlamıştı.
Sivas kongresine takatum eden günlerde memleketimizde bir takım memleket evladı gecenin karanlığı içinde evlerinden alınarak İstanbul’a sevk edilmiş, sudan bahaneyle Nemrut Mustafa paşa Divanı Harbi’ne tevdi edilmiş.
Ezcümle Boztepe Alizade Mehmet bey, İsa beyzade Derviş Bey yani Çapanoğlu Bey’i Derviş Bey, Mehmet Usta, feyyaz bey Bekir ağa bölüğünde Çile çekiyorlardı.
Ama Sivas kongresinden sonra Ermeni tehciriinden dolayı haklarında takibat yapılan Çitoğlu Numan Bey, Divanlıoğlu Hamdi Bey (ikinci devre mebusudur.) Nazif ağazade Behçet bey ve daha bir çok memleketin güzide evladı nefes almış işlerinin başlarına dönmüşlerdi.
Hülasa 19 Mayıs 1919’dan itibaren memleket içinde bir emniyet ve huzur hüküm sürüyordu.
Yer yer Müdafa-i hukuk teşkilatları kuruluyor ve bu teşkilatlar vasıtasıyla halk tenvir ediliyor, milli mücadeleye hazırlık yapılıyordu.
Sonbahar gelmişti İstanbul Hükümeti’nin faaliyeti gereken meyveyi vermeye başlamıştı.
4 Eylül 1919’da toplanan ve mühim kararlar alan Sivas kongresinde 19 kanuni Sani 1920 tarihinde açılan İstanbul Meclisi mebusanıı’na kadar geçen devre içinde çeşitli gelişmeler olmuş.
Damat ferit kabinesi düşmüş, urfa Antep maraş üzerine saldıran İngilizler yerlerini Fransızlara devretmiş Konya Bozkır‘da Adapazarı’nda yer yer milli mücadele aleyhtarları zuhur etmiş, Anzavur belası ortaya çıkmış.
Milli mücadelenin samimi taraftarı Yahya kaptan şehit olmuş. Yunanlılar İzmir işgallerini Aydın, Manisa ve daha Şark’a doğru ilerletmiş.
Atatürk Mustafa Kemal İstanbul hükümeti ile anlaşarak Meclisi mebusa’nın İstanbul’da toplanmasına karar almıştı.
Heyeti Temsiliye adı altında milli mücadele teşkilatını ve Ordu’yu tensik ve ıslah Yolu’nda yegane faaliyet gösteren gazi Mustafa Kemal karargahını Ankara’ya nakletmişti.