Monşer: İnanalım mı yani şimdi.

Doğru mu söylüyorlar ki.

Nereden bilelim doğru söylediklerini?.

Odgurmuş: Sayın Monşer; Neye inanalım mı diyorsunuz? Yine sizi tedirgin görüyorum.

Monşer: Salgın diyorlar, hasta sayısı 2 binin altına indi vs. diyorlar. Açık yerlerde maske takılmasa da olur vs. diyorlar.

Şimdi biz buna inananlım mı? Aslına bakarsanız ben bunların yaptığı hiçbir açıklamaya, yayınladıkları hiçbir bilgiye inanmak istemiyorum. Hatta inanmıyorum. Daha önceden de birçok açıklama yapılmıştı ben onların hiç birisine de inanmamıştım. Hatırlarsanız hep bizi aldattılar, hep yanlış bilgiler verdiler. Şimdi o zaman ben nasıl inanayım.

Hatta ben salgının bittiğine de inanmıyorum. Hastaneler hasta dolu, acil servislerde Kovit’li dolu. Ama neden bu salgın bitti diyorlar anlamadım gitti.

Biraz eskiyi hatırlarsanız 2 sene önce de hastanelerin acil servisleri ağzına kadar dolu olduğu halde bunları kamuoyuna açıklamadılar. Hep gerçekleri bizden sakladılar. Rakamlarla oynadılar.

Odgurmuş: Siz diyorsunuz ki; “Hastaneler ve acil servisler dolu“. Peki, siz kaç hastane gezdiniz, kaç acil servis gördünüz, ya da kaç muhalif doktorla görüştünüz de bu bu açıklamayı yapıyorsunuz. Sanırım hiçbir hastaneye gitmediniz. Hiç bir acil servis gezmediniz. Benim anladığım kadarıyla siz sosyal medyada uçurulan yalanlara bakarak böyle söylüyorsunuz. Söylüyorsunuz ama bu söylediğin ve iddianız havada kalıyor.

Ayrıca bahsettiğiniz salgın konusunda ülkemiz dünya çapında başarılar elde etti. Dünya sağlık örgütü bile Türkiye’nin çalışmaları konusunda övgü ile açıklamalar yaptı.

Hatta dünyada pek çok ülke maske bulamazken, Türkiye çok kısa sürede konuya adapte olarak maske üretti. Bazı sabırsız ve aykırı vatandaşların yaptığı tezviratlara karşılık dünyada pek çok ülkeye maske sevkiyatı bile yaptı.

Monşer: Bunlara da inanalım mı?. Ben asla inanmam. İşleri güçleri yalan dolan. Yok, şehir hastaneleri yapılmış da, yok şehir hastaneleri olmasaymış milletimiz kırılır geçermiş. Yok, yerli aşı üretilmiş de, yok yerli solunum aracı çok kısa zamanda üretilmiş, yok yurt dışına bile sevk edilmişmiş. Bunların pek çoğu yandaş basın tarafından uydurulmuş, uydurulmasa bile abartılarak verilmiş propagandalardan başka bir şey değildir. Şimdi bunlara da inanmamı bekleyemezsiniz.

Odgurmuş: Artık açık havada maske takılmayacak, sadece otobüslerde ve hastanelerde maske takılacak diye açıklama yapıldı. Bu açıklamaya göre siz de artık maske falan takmazsınız.

Monşer: Ben maskemi çıkartmayacağım, Maske konusunda yapılan o açıklamaya da inanmıyor, güvenmiyorum. Bu konuda batıdan veya Dünya Sağlık Örgütünden bir açıklama geldi mi gelmedi mi siz ona bakın. Oradan da bir açıklama göremedim ben. O halde maskeli hayatıma devam edeceğim. Ben biraz da pimpirikli bir adamım. Ne olur ne olmaz tedbirli olmak lazım.

Odgurmuş: Anladığım kadarıyla sizinki tedbirden çok yöneticilerle ilgili

Maske takma konusunda da çok kararsız davranmış, Sağlık Bakanı ve Bilim kurulu üyeleri maske takılması gerektiğini belirttikleri halde maske takmamakta ısrar etmiştiniz. Hatta mesafeye de dikkat edilmesi gerektiğini belirttikleri halde mesafe konusuna da pek dikkat edilmemişti. Sanki insanlar sağlıklarını hiçe sayarcasına maske ve mesafeye adeta direnmiş ama zaman geçtikçe bu direnenlerde maske ve mesafeye alışmışlardı. Şimdi de maskeler çıkmalı artık dendiği halde, maske ile dolaşmak isteyenler, Sağlık Bakanının açıklamalarını dikkate almama gibi bir eğilim görülüyor.

Monşer: Evet bu açıklama yapanlara inanmıyorum. Ne Cumhurbaşkanına, ne sağlık bakanına hiç mi hiç inanmıyorum. Dünya Sağlık Örgütünden bir açıklama gelirse belki maskemi çıkartırım.

Ayrıca ben salgının bittiği, azaldığı vs. gibi açıklamaları da kabul etmekte zorlanıyorum. Verilen rakamların doğruluğu konusunda da tereddütlüyüm. Bu yüzden yetkililerin açıklamaların kabullenemiyorum.

Eeee, şehir hastaneleri diye övünüyordunuz. Salgın bitti diyorsunuz, şimdi ne olacak. Hastaneler boş kalacak, acil servis üniteleri atıl vaziyette kalacak. O kadar para gömdünüz, Milletin sırtına bindiniz. O hastaneleri de artık tahıl ambarı yaparsınız.

Beni daha fazla meşgul etmeyiniz, şu maskemi takıp, dezenfektanımı cebime koyup yavaş yavaş markete doğru gideyim. Bu saatte marketler biraz tenha oluyor.

Monşer: Biraz sağcı, biraz solcu, biraz laik, biraz Kemalist, biraz ulusalcı, biraz CHP’li, biraz 1970’li yıllar Ülkücüsü, biraz kendini beğenmiş, ama her halükârda içinde yaşadığı milletini geri ve sürü olarak gören hayali bir şahsiyet.

Odgurmuş: Kadim devlet kitabımız "Kutadgu Bilig" de geçen 4 şahıstan “ayıkmış, uyanmış, kanaat” manasına gelen şahsiyet.