1984 yılıydı, Hataylı Fevzi ağbimle Bayburtlu Mehmet ağbim selam vererek, Geislingen str deki Türk Federasyon üyesi Türk Milli Kültür derneğimize geldiler,tanıştık sohbet ettik, çaylarımızı arka,arkaya yudumladık. Fevzi ve Mehmet ağbiler, Almanya'nın Duisburg şehrinde çalıştıkları fırma montaj için bizim yaşadığımız şehire görevlendirildiklerini söylediler. Bir otel'e geçici olarak yerleştiklerinide vurguladılar. Hemen,hemen her gün işden sonra cemiyetimize gelirler tatlı, tatlı sohbet ederler gurbet de vatanı yaşamaya yaşatma gayreti içindeydiler. Geçici olarak geldikleri Göppingen şehrimize uzun yıllar çalıştılar. Mehmet ağbinin ailesi Duisburg'a olduğu için hafta sonları ailesini ve çocuklarıni ziyarete gidiyor,Pazartesi geliyordu. Daha sonra Mehmet ağbi tekrar döndü Duisburg'a. Fevzi ağbi gecici olarak çalıştığı firmaya resmen işe başladı, bizimde cemiyetimizin üyesi olarak bize büyük destek verdi. Daha sonra ATIB üyesi olan Türk Kültür Merkezimizin kurucularından benim başkanlığımda da muhasibimizdi. Büyük bir defteri vardı, Sağ sayfaya günlük cemiyete giren parayı yazıyor, sol tarafada giderleri yazıyordu.Günü birlik bu defteri tutuyordu. Çok aktifti bizim düşünemediğimizi düşünürdü. Camiye namaza gelen cemaate sorarak sipariş alır, her hafta sonu isteğe göre balık ve et keser vatandaşlarımıza dağıtımını yapardı. Cemiyetimiz Fevzi ağbimizin bu hizmetleriyle güçlendi. Bazen elimize yardım makbuzunu alır esnaf ziyaretine giderdik. Ben sıkılırdım, ama Fevzi ağbi gülen yüzü ve samimiyetiyle, bize heyacan ve cesaret olurdu. Esnaf arkadaşlarımızı ziyaret eder onları cemiyetimize davet eder birlik ve beraberliğin önemini sohbet ederdik. Daha sonra dua ederek ayrılırdık.

Kendisi çok da güzel yemek yapardı, bizi çağırır hazırladığı nefis yemeklerini yerdik. Çok samimi bir dostdu,arkadaşdı dahası bizlerin ağbisiydi.Türkiyemizde 90'lı yıllarda yengemizle birlikde o zamanla on yaşında olan Mustafay'la 7 yaşında olan Ali-yi işçi ailesi olarak yanına aldı. Ali ve Mustafa Okula başladı.

Ben görevi bıraktım benden sonra bayrağı devralan rahmetli.Zeki Ersoy kardeşimle daha sonra Mehmet Özyurt'la birlikde hep de muhasib olarak hizmet etti. Allah kendisinden binlerce razı ve memmun.olsun. Bizler kendisinden memmun.ve razıydık.Haklarımız helal hoş olsun.

Gectiğimiz yaz benim şehir dışındaki bahçeye geldi birlikde sohbet edip semaverden çay demleyip yudumladık.

Hatice yenge(eşi) biraz rahatsız olduğunu söyledi, dedi Fevzi ağbi ; "Her sabah bahçeye gidiyorum hanım Doktura gidiyor" diyede dert yanmıştı. Kendisi emekli olmuş oğlu Ali'de küçük smart marka iki kapılı araba babasına hediye etmişti. Gectiğimiz Kurban bayramını beraber Cami'de yan,yana kıldık. Bayramlaştık,kucaklaştık ve ayrıldık. Hafta sonu hanım, "Hatice yengeye Fevzi amcaya bayramlaşmaya gidelim"dedi. Bende aradım bayramın üçüncü günüydü, Mustafa'nın hanımı (gelin)çıktı telefona, "amca babamı hastaneye götürdüler beyin kanaması gecirmiş" dedi.Çok üzüldük, dua ettik. O günden beri yoğun bakımda yatağa bağımlı bir şekilde hastaydı.Vakti saati gelince ecel geliyor ışte, geçtiğimiz Cuma akşamı saat 18:00 de rabbimize kavuştu.Hatay Kırıkhan'dan 60 sene önce 22 yaşında ağaç bavulla geldiği gurbet diyarına birdaha dönmemek şartıyla döndü memleketine. Çok sevdiği ilcesinin sadık yarı karatoprağa sarıldı Fevzi ağbim. Ruhun şad mekânın cennet olsun.