Zaman içinde köyün nüfusu artarak tamamı Kırım Tatarı yaklaşık 60 haneye ulaşır. Ancak Türk istiklâl Savaşı sırasında köyden yaklaşık 60 kişi savaşa gider ve hiç dönen olmaz. Bu şekilde köyün nüfusu bir ara 10-15 haneye kadar düşer. Nüfus ancak zaman içerisinde 40-50 haneye ulaşır. Ne var ki, bu sefer de 1950’lerde Ankara ve İstanbul’a olan göçler nüfusu tekrar tekrar azalmıştır. Şu anda (1997) öğretmen ve imam da dahil köy ahalisi toplam 22 haneden ibaret olup, yasayan insanların çoğunu yaşlılar oluşturuyor. Tuzlacık köyü bugün görünüş itibariyle tipik bir Anadolu köyüdür. Köyün ortasından akan dere, kıyısına dikilen kavak ağaçlarını sulamakta ve seker pancarı tarımında kullanılıyor.
Değerlendirilmesi halinde önemli potansiyel oluşturan su, işgücü yetersizliği sebebiyle değerlendirilemiyor. Köyde yetiştirilen başlıca ürünler buğday, arpa, şeker pancarı ve yeşil mercimektir.
Bol miktarda kavak da yetiştiriliyor. Okulun bahçesindeki yaklaşık 30 sene önce öğretmenlik yapan Mehmet öğretmenin diktiği çam ağaçlarını da ekleyince Tuzlacık köyü civardaki en yeşil köy görüntüsünü almaktadır. Hayvancılıksa herkesin kendi ihtiyacını karşılayacak oranda yapılıyor.
Hayvancılık bu husustaki ilk ciddî girişim sahibinin ölmesiyle şimdilik kesintiye uğramış. Bir kaç yıl önce yapılan camisiyle de köy civarın en yeni ve en güzel camisine sahiptir.
Anadolu’daki en eski medeniyet merkezlerinden birinin kalıntılarını taşıyan Alişar Höyüğü köyün bir kaç kilometre batısındaki Alişar köyü sınırları içinde yer alıyor. Aslında Tuzlacık köyünü de içine alan tüm bölge bu kalıntılardan nasibini almış.
Köyün yaşlıları eskiden bağların bulunduğu yerde büyük bir kilise kalıntısı olduğunu, ancak zaman içerisinde kaybolduğunu söylüyorlar. Yine eskiden bazı yerlerden yağlı ağaçtan yapılmış su kanalı kalıntıları çıktığı söyleniyor.
Bugün kökeni Tuzlacık köyü olan insanlar özellikle Ankara’da yaşıyorlar. Çoğunluğu isçi ya da memur olarak çalışıyor. Bunun yani sıra az sayıda ticaretle uğraşanlar da var.
Eğitim seviyesi yetişkinler arasında çok yüksek değil. Ancak gençler bu konuda daha gayretliler. çoğu üniversite bitirmeye çalışıyor. Tuzlacık Köyünden yetişen insanlar arasında Konya Selçuk Üniversitesi’ndeki Doç. Dr. Yaşar Erdemir, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Dr. Cemal Erdemir ve Kırıkkale Üniversitesi’ndeki Hayrettin Gökçebay sayılabilir. Anadolu’ya olan göçten beri köyden Kırım’a ilk defa Ahmet Gökdemir ve İsmet Yüksel gitmiştir.
Tuzlacık köyünde Kırım Tatar âdetleri artık unutulmaya başlanmıştır. Eskiden köy dışından evlilikler olmazken artık buna dikkat edilmiyor.
Köyün gençlerinin Ankara ve İstanbul’a göç etmesi de köklerle bağları iyice zayıflatmıştır. Kırım Tatarcası gençler tarafından artık sadece anlaşılıyor, konuşulamıyor. Köy içerisinde bile dış evlilikler
sebebiyle ana dili yavaş yavaş terk ediliyor. Bütün bunlara rağmen âdetler tamamıyla unutulmuş değildir. özellikle yemek konusunda büyük bir titizlik sürüyor. Çibörek, qaşıqbörek, tabaqbörek, köbete hâlâ sofraların vazgeçilmez aşlarıdır.
Tuzlacık köyünde Kırım’dan taşınan âdetlerin bir ölçüde de olsa izlerinin yaşatıldığı vesilelerden biri de toylar, yani düğünlerdir.
Toylar Perşembe günü düğün evinde bayrak dikilmesiyle baslar. Toyları duyurmak için çevre köyler “oquyuntu” adındaki şekerle davet edilir.
Toyun başlayacağı gün düğün sahipleri davullu-zurnalı ev ev gezerek toyu tekrar haber verirler.
Bayrak direğinin sağına ve soluna birer elma asılır. Bayrak dikilince gençler elmalara tas ve saire atarak düşürmeye çalışır. Düşürebilenin kısmetli olacağına inanılır. Toylarda, Kırım halk oyunlarının unutulması dolayısıyla Yozgat yöresi oyunları kendini göstermektedir.
Perşembe, Cuma ve Cumartesi akşamları erkekler, gençler ve kadınlar farklı köy odalarında toplanarak oyunlar oynarlar. Pazar günü erkek tarafı gelin almaya konvoylar halinde gider. Gelin damat evine getirilince daha yere basmadan içinde bozuk para dolu olan küp yere atılarak kırılır ve paralar etrafa saçılır. Gelen misafirlere lokum ikram edilir.
Ramazan ayında her ev cami avlusunda iftar yemeği verir. Bayramlarda bayram yemeği mutlaka köyün yaşlılarının evlerinde yenilir. Bayram yaz mevsimine rastlamışsa gençler bağlarda toplanıp salıncaklar kurup piknik yapar, eğlenirler.
Asker uğurlarken askere gidecek genç bütün evleri dolaşarak herkesin gönlünü alır. Gezdiği evlerden harçlık alarak askere gider.
Neticeten, Tuzlacık köyü Orta Anadolu’daki pek çok diğer Kırım Tatar köyünün kaderini yaşamaktadır. Sosyal ve ekonomik sebeplere bağlı olarak, nüfus giderek azalırken, Kırım’dan getirilen âdetler, kültür ve dil de hızla erimektedir. Bununla birlikte, köyde Kırım ruhu ölmüş de değildir.
Köyden çıkarak şehirlere yerleşmiş olan ailelerin gençlerinin bir çoğunda Kırım sevgisinin ve bilincinin yeniden uyanmakta olduğu ve bunların Kırım ile ilgili çeşitli millî faaliyetlerde yer aldıkları gözlenebilir.