Yaşlımızın, gencimizin, oğlumuzun, kızımızın bir elinde cep telefonu diğer elinde cigara!... Maalesef hayatımıza girmiş olan bu iki masum ve iki zararlı alışkanlık. Zararını da düşünmeden inadına devam ediyor bu konuda yapılan tüm uyarılara da kulak asmıyoruz. Vazgeçemediğimiz bu alışkanlıklar sağlığımızı bozuyor bizi ağır ağır ölüme yaklaştırıyor...
Kişiyi sigara bağımlılığına götüren süreç: 13-15 yaşında başlayan özenti ve deneme sürecidir. Genellikle bu arkadaş teşvikiyle başlar.”Neden keyif alamadım" merakıyla da tekrar tekrar denenir. Nikotin bağımlısı olduktan sonra da bilinçaltındaki hatalı virüs programı aktive olur. Bir özenti ile başlayan bu "sahte gerçeği"kabullenir ve kısır döngüye dönüşür. Sigara bağımlılığının oluşum mekanizması bu şekildedir.
Sigara içmek kişide zamanla bağımlılık yapar. Tütünde asıl bağımlılık yapan madde nikotindir. Sadece fiziksel değil, ruhsal etkisi de vardır. Sigara sosyal yönüyle de bağımlılık yapar. Kişi sigara içmeyince kendini boşlukta hisseder. Her sigarada vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı 4 binden fazla kimyasal madde bulunur. Bunlardan en azı da (81'i) kansere neden olur.
Sigara akciğer kanseri başta olmak üzere, ağız, dil, yutak, gırtlak, tükürük bezi, diş eti, yemek borusu, mide, karaciğer, pankreas, bağırsak, anüs, böbrek, mesane, penis, rahim ağzı ve kan kanserlerinin gelişme riskini artırır.
Sigara içmek çocuk sahibi olmayı olumsuz yönde etkileyebilir. Hem kadın hem de erkek üzerine olumsuz etkisi olan sigara bağımlılığı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde artarak devam etmektedir. Üreme çağındaki erkek ve kadınların yaklaşık yüzde 25 ila 35'i sigara bağımlısıdır. Üreme çağındaki çiftleri etkileyen en önemli problemlerden biri de sigaradır.
Ramazan ayında görülen kalp krizlerinin nedenlerinden biri de iftardan sonra içilen sigaralardır. Özellikle sigara sonrası ani tansiyon yüksekliği, koroner spazm ve pıhtılaşmayı artırarak kalp krizlerini tetikleyebilir. Sigara sonrası ani tansiyon yüksekliği, koroner spazm ve pıhtılaşmayı artırarak kalp krizlerine neden olabilir.
Evde ebeveynin sigara içmesi, çocuğun ileride sigara bağımlısı olma riskini artırır, iki ebeveynin tiryakiliği ise bu riski 2-3 katına çıkarır. Ailesini rol model alarak görür ve "annem, babam sigara içiyor" düşüncesiyle büyüyen çocuğun sigara içme ihtimali oldukça yüksektir. Çocuğun uzağında içiliyor olsa da içilen sigara onun algısını etkiler.
Nikotin ve kafein birleşince bağımlılık yapma durumu çok daha fazladır. Kahve ve sigaranın birlikte tüketilmesinin nedeni çoğunlukla sosyal alışkanlıklardır.
Nikotin ile kafein bir arada alındığında, beyinde birbirini tetikleyen bir bağımlılık zinciri meydana getirir. Bu nedenle sigarayı bırakan kişilerin aşırı kafein tüketimini de sınırlaması gerekir.
Bağımlıların şikayeti, “kahve içmeden uyanamıyorum” ifadesiyle başlar ve gün içindeki tüm boş vakitlerinde kafeinli içecekler tüketirler.
Sigaranın çevresel zararlar ise koku, duman gibi sigara kullanmayan başka bir kişiyi oldukça rahatsız edebilecek unsurlarla ortaya çıkar. Kişiler bu noktada aile veya arkadaşlarıyla iletişim kuramaz veya sürekli olarak onlar tarafından yargılanır hale gelir. Çünkü sigara kullanımı, kullanmayan diğer kesim için anlaşılamayan ve hatta açıklanamayan mantıksız bir hareket olarak görülür. Anlayışın ve tahammülün azaldığı noktalarda ise maalesef ciddi kavgalar baş gösterir. En doğrusu bu tür alışkanlıklara hiç başlamamaktır. Başlanmışsa da en kısa sürede bırakmaya çalışmak en doğru olan bir harekettir.