Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa'da, hanedana ait en büyük türbe topluluğunun yer aldığı Muradiye Külliyesi, ölüm ile yaşamın, rüya ile hakikatin, hüzün ile huzurun bir arada hissedildiği bir yer. Osmanlı Devleti'nin 6'ncı padişahı Sultan II. Murad tarafından 1425-1426 yılları arasında yaptırılan külliyedeki 12 türbede II. Murad başta olmak üzere Osmanlı hanedanına mensup 40 kişinin kabri bulunuyor.

Gezip görmek kabirleri başında bir hediye göndermek ne mutlu ki banada nasip oldu.

BURSA VE BEN ( Yaşayan Osmanlı Ruhu )

Rüya gibiydi Bursa, üç beş saniye süren

Bir lahza olsa bile, dünü karşıma seren

Yürüdükçe sis duman gider görünür göze

Zamandaki yolculuk, titretir vurur öze

Parlıyor islam nuru,köz bırakmış evliya

Köz alev alsın diye düşler de hep enbiya

Bursa'ydı yiğit Osman Beyin hayali düşü

Orhan Beye talihmiş fetih, Rabbimin işi

Süregelen beylerden kalmış camiler hanlar

Hilal uğruna feda edilmiş nice canlar

Dikili mezar taşı, sıra sıra türbeler

Başlarında asılı ,okunmaz kitabeler

Nakışla işli tavan ,kesme dikdörtgen taşlar

Tarihim burcu burcu kokar süzülür yaşlar

Kılıç kalkanla yurda ilk temeli atanlar

Sizi gördüm eridim tarihe şan katanlar

Başları boy bürüklü giymiş boydan fistanlar

Yatıyorlar yan yana, asaletli sultanlar

Gözlerimin önünden bir an gelip geçtiler

Hasbahçenin içinde benle bade içtiler

Kulak verdikçe indim daha da derinlere

Aydınlandı etrafım dalmışım vitrinlere

Silinen izlere kan ağlanan tek türabmış

Meğerse gördüğümüz,yeşil değil serapmış

Uludağ'a sordum da sustu kaldı işvede

Kim ne bilir nelere , şahit oldu zirvede

Yüzyıllardır hep iyi kötü günler seyretmiş

Susmuş gülmez yüzlere belli ki çok kahretmiş

Sefer zaferdir varken Beyazıt gibi hami

Zafer hediyesidir yirmi kubbeli cami

Bir düştü Yeşil Bursa şafakla sona erdi

Döşüne saklamış her asırdan kalan derdi

Kısıkca fısıldadı yüreğime sadece

Ne mutlu ki nasipmiş anlattım hece hece