Sen,
Ey yâr
Bilirmisin?
Vefâyı
Aşkı cefayı
Hakkı sefayı
Vefa düşünmeden dalmak karanlığa
sorgulamadan melhem olmak yaralara.
Maharert se derdi taşımamaktı seyranlığa.
Vefa körü körüne sadakat!
inanmak,dinlemek aman vermeden ayrılığa.
Yüreğiyle yaklaşırken dikenin yanına
çöpü taşımalı serçe gülün dalına
Cefa, sefası için çekilen çileydi...
Yaşlar dolarken yanaktaki cukurlara
inkar edercesine sesli sesli gülmeydi,
biraz sağır, biraz kör olarak.
Düşünmeden kaderine yürümek,
yokluğuna sımsıkı sarılıp
varlığına şükredip beklemeydi...
Belki Hakk'tan sefaydı bana ümitsiz aşkın.
Nabzın zayıflayıp pes ettiği anda
yüreğimin titremesiydi ilk bakışın.
Sefaydı senden gelen bir mektup
mutluluğun en güzeliydi satır satır
okudukça dudaklarımdan ılık ılık akışın.
Vefa Aras'ın buluşuydu, vefa bendim! Cefa içimde ölen zamansız sendin, sefa ise öldüğün halde kalbimde var oluşun du
Can özüm