Yozgat Belediyesi Hüzni Baba Konağında düzenlenen programa yoğun katılım oldu.
Mustafa Yeşiloğlu’nun moderatörlüğünde yapılan söyleşi programına Yazar Mustafa Çiftçi merak edilen konuları dinleyicilere aktardı.
Anodulu Lisesini Kazandım İmam Hatip Lisesine Gittim
Çiftçi, Eskipazar mahallesinde doğduğunu ve büyüdüğünü söyledi.
Yozgat'ın yetiştirdiği değerli yazar Mustafa Çiftçi, “O zaman Anadolu Lisesi’ne girdim. Anadolu Lisesi kolej havasındaydım. Anadolu Lisesi’ni kazandım ama babam doğru bir kararla beni bir İmam Hatip lisesine verdi. İmam hatip lisesi sonrasında da benim kafama yazma meselesi takıldı. Gazeteci mi, akademisyen mi olur kararına varmadan yazmak istedim. Bizim zamanımızda rehber hoca yoktu. Ben bir teste katıldım. İletişim okursa, tiyatro okursa doğru olur gibi bir yorum çıktı” dedi.
Ben İletişim Babam Hukuk İstiyordum
Kendisinin iletişim ile ilgili okumak istediğini belirten Çiftçi, “Babam ise Hukuk istiyordu. Babam o kadar çok hukuk istiyordu ki kardeşimin de Hukukçu olmasını istiyordu. Bizde matematik olmadığı için hukuku kazanamadık. Ben babamın istemediği bölüme gittim. Babam ölmeden evvel Mustafa benim bu yaştan sonra hukuka gitmem olmaz değil mi dedi. İçindeki nasıl ukde kalmışsa ben bari okuyum diye babamın öyle bir durumu vardı. Yazar olmak için elimden geleni yaptım” şeklinde konuştu.
Apartman Kültürü Çocukluğu Öldürür Denir
Çiftçi, “Şehir yapılaşmasının ve apartman kültürünün çocukluğu öldürdüğü söylenir. Çocuk oynamak isterse her yerde her mekanda oynayabilir. Burada annelerin, babaların biraz ferah olmaları lazım. Ev diye kurduğunuz mekanların aynı zamanda çocukların oyun alanı olduğunu unutmadan dizayn etmemiz lazım. Şuanda Yozgat’ta çocuğun ferah oynayacağı mekan az. Genelde çocuklarımız kapalı mekanda eğleniyorlar. Çocuğun yaramazlığına aileler tahammül göstermeleri gerekiyor” dedi.
Toprağı Mayalayan Büyüklerimiz Var
Yozgat’ın edebiyat ve sanat alanlarında birçok isimlerin bulunduğunu ifade eden Çiftçi, “Edebiyat ve sanat geçici bir şey. Bizim bu toprağı mayalayanlar kitabı var kâmil hocanın. Bu toprağı mayalayan büyükler var. Ben taksicilerin Ahmet Efendi caminin önünden geçerken müziklerini kapattıklarını görürdüm. Çok hoşuma giderdi. Buradan hepsine rahmet diliyorum. Bence onlar önemli. Onun haricinde kendi alanında Abbas Sayar var. Şairlerimiz ve siyasetçilerimiz var. Bir ara Türkiye’de her partinin ikinci adamı Yozgatlılardı. Edebiyatçılar olarak Şair Siyasim Yozgat, Şükrü Erbaş aklıma geliyor.”
Edebiyat İnsanın Kalbini Yumuşatır
Yozgat'ın yetiştirdiği değerli yazar Mustafa Çiftçi, “Edebiyat insanın kalbini yumuşatır. Sözün Güzeliyle Muhatap Olduğunuz İçin Güzel Kalıntısı Olur. Edebiyat Güzel Kokular Ve Hisler Bıraktırabilecek Bir Alan. Alkış Almak, Beğenilmek Sanatçının İstediği Şeyler. Ummadığın İş Senin Hayatta Uğraşman Gereken Doğru İştir. Sevdiğin İçin Yapıyorsun. Bunun Olması Lazım. Allah İnsanlara Öyle Bir Yapıda Yaratmış Ki İşleri Olsa Bile Meşgaleleri Olması Lazım Ki Körelmesinler” dedi.
Dizi Sonrası 25 Yıldır Aramayan Kişi Aradı
Çiftçi, “Gönül Dağı dizisi çıktıktan sonra beni 25 yıldır hiç aramayan bir ağabeyim Fransa’dan aradı. Gönül dağını izliyoruz çok seviyoruz dedi. Ama keşke böyle boş işlerle uğraşmasan dedi. Kabul edin veya etmeyin insanın hayatını yüksek değil popüler kültür etkiler. Sevdiğiniz hikayeleri ve romanlara sahip çıkın. Eserleri tavsiye edin. Edebiyata sahip çıkmamız lazım” diye konuştu.
Program daha sonra katılımcıların sorduğu sorular sonrasında sona erdi.