1980 öncesi Ülkü Ocakları genel başkanlarımızdan 1980 sonrası Kısa adı Almanya Türk Fedarasyonu olan Avrupa demokratik ülkücü Türk dernekleri Federasyonu genel başkanlarımız, Avrupa Türklerinin gönlünde taht kurmuş olan Dr. Ali Batmann başkanımız, "10 Kasım ve Atatürk'ü anlamak" başlığı altında, "Atatürkü ve hizmetlerini" anlattı;

"Bizim kuşaktan olanlar iyi bilirki çocukluk ve gençlik cağlarımızda toplumumuzda Atatürkle ilgili gruplaşmalar kelimenin tam anlamıyla İfrat ve Tefrit noktasındaydı. Ülkücüler olarak çok şükür ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da "Mutedil"dik.Şüphesiz ki çoğunlukla Atatürk aleyhindeki çevrelerden daha çok etkileniyorduk. Ama araya giren yıllar,araştırmalarımıza dayalı artan bilgilerimiz ve olgunlaşan yorumlarımızla yüzeysel bakışı iyice terkedenlerimiz nihayet Atatürk hakkındaki sağlıklı kanaate varabildiler. Şahsen benim bu konuda en iyi kriter olarak göstereceğim kaynak Değerli Ağabeyimiz Taha Akyol"un, "Hangi Atatürk" adlı eseridir" dedi. Ve anlatmaya devam etti;

"Bendeniz de Atatürklü yılları 3 e ayırırım."

Bir: Savaş Yıllarında Atatürk.Eleştirilecek yanları olsa dahi, en mükemmel ve kahramanca, Liderlik kaabiliyetiyle en önde olduğu yıllar bu dönemdir.

Iki:Cumhutiyeti kurduğundan vefatına kadarki yıllar. Bir taraftan çok,çok olumlu zihniyet,atılım ve çalışmalar olmuştur. Çok yönlü ve saymakla bitmeyecek iyi işler. Diğer taraftan Toplumun bazan dini inançlarıyla karşıkarşıya gelen,alışkanlıklar ve kafalarda oluşmuş konforlara ters düşen uygulamalar. Şüphesiz ki ciddi hatalar da yapılmıştır. Rahmetli Prof.Erol Güngör Beyin eserleri bu konuyu sosyolojik yönden güzel incelemiştir. Sanırım bunu hepimiz paylaşırız. Bugün önemli olan hem bu hataları görüp tekrarlamamak ama hem de hayırlı çalışma ve çabaları takdir edebilmektir. Eleştirilecek Atatürk dönemi de bu dönemdir.

ÜÇ:Ölümünden sonra Atatürkçü geçinenlerin ağzından tanıtılan Atatürk.

İşte problem burda. Bizim muhafazaķâr çevrelerin diline doladığı Atatürk de Atatürkü peygamber diye niteleyen,adıyla Ezan uyduran IFRAT takımı sevabıyla günahıyla gerçek Atatürkün üstüne bir tül olmuşlar ve onyıllardır tarafların enerjisi bu iki aşırı ucun karşılıklı sathı kavgalarında tükenmiş ve boşa harcanmıstır.

Artık bunlar bitmeli.Tarihi kişileri ve olayları yerli yerine oturtmalı ve sağlıklı sonuçlara varmalıyız.Gelecekte olsun hâlâ enerjimizi boşa harcamamalıyız. Uzun yıllardır Avrupada bulunan kardeşiniz olarak derim ki: Bu iş tam bir horoz döğüşünü andırıyor,taraflar havanda su dövüp duruyor enerjiler boşa gidiyor.Gerçekten eller nereye giderken biz hâlà nelerle uğraşıyoruz.

Orta çizgiyi bu konuda da koruyalım derim. Atatürk'ün artılarını daha fazla gördüğüm ićin de hayırla anıyor Allah'tan taksiratını affederek O'na rahmet eylemesini niyaz ediyorum."