Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul etmesinin ardından 1950 yılında alınan kararla 10 Aralık tarihi Dünya İnsan Hakları Günü olarak dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 76. yılının kutlandığı bu yılki Dünya İnsan Hakları Günü’nün teması “Haklarımız, Geleceğimiz, Hemen Şimdi” ve bu tema doğrultunda insan haklarının günlük hayatımızdaki önemine dikkat çekiliyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres, Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, insan haklarının saldırı altında olduğuna, dünyada küresel eşitsizliklerin yaygınlaştığına ve çatışmaların yoğunlaştığına işaret ederek, uluslararası hukukun kasıtlı olarak görmezden gelindiğini, nefret söyleminin ayrımcılık, bölünme ve açık şiddeti körüklediğini kaydetti.
Bu yılın temasının bizlere insan haklarının geleceği inşa etmekle ilgili olduğunu hatırlattığına vurgu yapan Guterres, tüm insan haklarının bölünemez olduğunu, ekonomik, sosyal, medeni, kültürel veya politik olsun bir hakka zarar verildiğinde tüm haklara zarar verildiğini ifade etti.
Dünya İnsan hakları günü münase basın bildirisi yayınlayan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı:Halit Habip Oğlu; “ABTTF olarak tüm insanların Dünya İnsan Hakları Günü’nü içtenlikle kutluyoruz. Ülkemizin vatandaşları olarak eşit muamele görmek istiyor, ülkemizden toplumumuza yönelik sistematik ayrımcılığa son vermesini, ikili ve uluslararası antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmesini ve haklarımıza tam saygı göstermesini talep ediyoruz.”
10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ ” MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İnsan hakları savunucusu olduklarını öne sürenlerin, Filistin'deki mezalime seyirci kalmaları, hatta örtülü ya da açık destek vermeleri tarihte kara bir leke olarak hatırlanacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün 76'ncı yıl dönümü vesilesiyle dünyanın 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nü tebrik etti.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin, insanlığın onur mücadelesinin önemli kilometre taşlarından biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, beyannamenin uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlattığını, küresel barış ve istikrarın tesisine rehberlik ettiğini vurguladı.
Beyannamenin varlığının, dünyanın pek çok yerinde en temel hakların ağır şekilde ihlal edilmesine ve insanlık değerlerinin hiçe sayılmasına engel olamadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin tüm dünyanın gözü önünde çiğnendiği yerlerin başında, Gazze ve işgal altındaki Filistin toprakları gelmektedir. İnsan hakları savunucusu olduklarını öne sürenlerin Filistin'deki mezalime seyirci kalmaları, hatta örtülü ya da açık destek vermeleri tarihte kara bir leke olarak hatırlanacaktır. Biz, devlet ve millet olarak Filistin'de yaşanan insanlık suçlarına en başından itibaren sessiz kalmamayı bir insanlık görevi bildik. Tüm imkânlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında durduk, durmaya da devam ediyoruz. Gazze'de ve diğer Filistin topraklarında ateşkesin sağlanması ve kalıcı barışın tesisi için gayretlerimizi sürdürüyoruz. 60 yılı aşan Baas diktatörlüğünün ve 13 yıllık iç savaşın ardından komşumuz Suriye'de filizlenen barış, istikrar ve huzur umutlarını memnuniyetle karşılıyoruz. Suriye'de kuşatıcı ve kapsayıcı bir yönetimin tesisi ile Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarına gereken her türlü desteği sağlayacağız."
"İnsanlığın kazanılmış haklarının muhafaza edilmesi küresel bir yükümlülük"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel hak ve özgürlüklere yönelik tehditlerin en başında yer alan kültürel ırkçılık, İslam düşmanlığı ve hoşgörüsüzlükle mücadelelerinin de aynı kararlılıkla sürdüğünü belirterek şunları kaydetti:
"Nefret suçlarına müsamaha gösterenler ve bu suçları meşrulaştırmaya çalışanların, insanlığın bir arada yaşama iradesine kast ettiklerini bu vesileyle tekrar hatırlatmak istiyorum. İnsanlığın kazanılmış haklarının muhafaza edilmesi, bu hakları ihlal eden uygulamaların sonlandırılması tüm ülkelere düşen küresel bir yükümlülüktür. Kurallara dayalı uluslararası sistemi çifte standartlardan arındırmak suretiyle daha kapsayıcı ve adil bir anlayışla gözden geçirmenin, bu küresel yükümlülüğün ifasının ilk adımını teşkil ettiğini bir kez daha vurguluyorum. Bu düşüncelerle, İnsan Hakları Günü'nün bilhassa temel haklarından yoksun bırakılan Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere, tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyor, Aziz Milletimizin nezdinde tüm dünyanın 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nü kutluyorum."