Batı Trakya Türk toplumu, 29 Ocak 1988’de Türk kimliğinin inkarına karşı hep bir ağızdan “Biz Türk’üz” diye haykırdığı günün 36. yıl dönümü ile 29 Ocak 1990’daki saldırıların 34. yıl dönümünü anıyor.

29 Ocak 1988’de isminde “Türk” kelimesi geçen derneklerimizin kapatılarak yasaklanması üzerine binlerce Batı Trakya Türk’ü devletin baskısına boyun eğmedi, tüm engellemelere rağmen Gümülcine’de meydanlarda toplandı ve Türk kimliğine sahip çıktı.

29 Ocak 1990’da 1988’de yaşanan olayları anmak için yine Gümülcine’de toplanan Batı Trakya Türkleri saldırıya uğradı, iş yerleri ve dükkanları tahrip ve talan edildi. Batı Trakya Türklerine ait evler de saldırganların hedefi olurken polis saldırıları engellemek için müdahalede bulunmadı.

Batı Trakya Türk toplumunun hak ve özgürlükler mücadelesinde dönüm noktası, şanlı sayfalar olan 29 Ocaklar, tarihe “Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü” olarak geçti.                 

29 Ocakların üzerinden yıllar geçmesine rağmen ülkemiz Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumunun Türk kimliği hala inkar ediliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) derneklerimizle ilgili kararlarını 15 yılı aşkın süredir uygulamayan ülkemiz, isminde “Türk” kelimesi geçen derneklerimizin kaydına müsaade etmiyor.

29 Ocak 1988’de yaşanan olayların hemen ardından toplumuzun sesini uluslararası alanda duyurmak amacıyla 28 Şubat 1988’de kurulan Federasyon’umuz, o günden bugüne uluslararası kurum ve kuruluşlar nezdinde yürüttüğü çalışmalarla toplumumuzun hak ve özgürlükler mücadelesine destek oluyor, sorunlarının çözülmesi için yılmadan çaba gösteriyor.

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Bu yıl, 29 Ocak 1988’in 36’ncı yılı... O gün sokaklardaydık, Türk olduğumuzu tüm dünyaya haykırdık. Bundan iki yıl sonra aynı günde yine sokaklardaydık. Hep bir ağızdan buradayız, Türk’üz dedik! Bugün ne değişti? Ne yazık ki hiçbir şey! Değişmedi, çünkü ülkemizi yönetenlerin iyi niyeti yok! Pes etmedik, etmeyiz! Davamız hak davası! Bunca yıllık yolcuğumuzda yalnız değiliz. Avrupa’daki diğer azınlıklarla, azınlıkların üst kuruluşları ile dayanışma içindeyiz. Uluslararası sivil toplum kuruluşları ile iş birlikleri kuruyoruz. Uluslararası alanda yılmadan sürekli olarak lobi yapıyoruz. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda sorunlarımızı anlatıyoruz. Artık uluslararası arenada da ülkemiz gerçeklerin üstünü kapatamaz duruma geldi. Birkaç gün önce Avrupa Parlamentosu’ndaki oturumda ülkemiz hukukun üstünlüğü ilkesine saygı göstermediği için ağır bir biçimde eleştirildi. Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili olarak özellikle Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nda neredeyse 16 yıldır kararların uygulanmamasının hukukun üstünlüğü ilkesinin hiçe sayıldığının açık bir ispatı olduğunu hep söyledik. Artık takke düştü, kel göründü! Biz ülkemizde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinden vazgeçmeden sahip olduğumuz eğitim ve dini özerkliğimizin iadesi için çalışmaya devam edeceğiz. İlk günkü heyecanımız, azmimiz ve kararlılığımızla mücadelemiz devam ediyor, edecek! 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günümüz kutlu olsun!” açıklamasında bulundu.