Bugünkü makalemde anlatacaklarımda, büyük camimizin eski imamlarından FAZLI HAFIZ HOCA mın babası HAMDİ LEKESİZ HOCAMIN GEDİK HASANLI ŞAKİR EFENDİ nin ziyaretine gitmesi ile ilgili.
HAMDİ LEKESİZ HOCA m ŞAKİR EFENDİ nin kerametlerini, yüksek ilmini, manevi mertebesinin büyüklüğünü duymuş kalbine bir ziyaret etme aşkı düşmüştür.
O zamanlar ŞAKİR EFENDİ OSMANPAŞA kasabasında ikamet edermiş. OSMANPAŞA KASABASI da HAMDİ HOCA mın köyü olan İĞDECİK KÖYÜ nden yaya olarak tam sekiz saat kadar sürüyormuş. HAMDİ HOCA m OSMANPAŞA KASABASI na gidip ŞAKİR EFENDİ yi ziyaret etmeye karar vermiş. Hanımına da haber vermeden RAHVAN adlı atı ile yola çıkmış. Sekiz saatlik bir yolculuktan sonra köyün harman yerine gelmiş. HAMDİ HOCA mı köyün gençbir delikanlısı karşılamış. Buyur bize gideceğiz demiş HAMDİ HOCA m sen kimsin demiş. Genç delikanlı da ben ŞAKİR EFENDİ nin oğluyum demiş. Babam senin geleceğini bildiği için beni sana karşılamak üzere gönderdi demiş. HAMDİ HOCA m ben kimseye haber vermedim. Buraya geleceğimi diye şaşkınlık geçirmiş.
HAMDİ HOCAM ŞAKİR EFENDİ nin huzuruna varmış. ŞAKİR EFENDİ bir müddet sessiz kaldıktan sonra oğlum HAMDİ diye söze başlamış HAMDİ HOCA m benim adımı nerden biliyor şimdiye kadar hiç karşılaşmadım diye içinden geçirmiş.
HAMDİ HOCA m İĞDECİK KÖYÜ nde imam olmadığı zamanlar imamlık yapar. Cuma, Terafi namazları kıldırırmış. Elinde de dedelerinden kalma ENAM- I ŞERİF vardı. İçinde de bazı dualar yazılıydı. HAMDİ HOCA m köylülerin sorularını burdan cevablarmış. ŞAKİR EFENDİ HOCAM ın ENAMI ŞERİFTEN okuduğu dualardan da haberdarmış.
ŞAKİR EFENDİ HAMDİ HOCAM a sana bir şey tarif edeceğim. Onu yaz para almıyorsun ya bundan sonra da para alma demiş. İçinde ESHAB I KEHF in isimlerinin bulunduğu bir şey vermiş.
Sonra HAMDİ HOCA m şehre yerleşmiş, burda ADEVİYE hala ile karşılaşmışlar. Bunun 17 yaşlarında bir oğlu varmış. Oğlunun rahatsızlığı varmış. Gece olduğunda oğlu kapalı kapıların kilidini açıp havludan dışarı çıkıyor. Nohutluya doğru gidiyormuş. Birçok doktora götürmüşler. Buna bir çare bulamamışlar.
HAMDİ HOCAM da GEDİK HASANLI ŞAKİR EFENDİ nin yazıp verdiği şeyi bir kağıda yazıp çocuğun annesine vermiş. Al bunu çocuğun yattığı yastığın altına koy demiş. Ertesi gün kadın büyük bir sevinçle gelmiş çok şükür oğlum kurtuldu demiş. HAMDİ HOCAM a dua etmiş.
ŞEYHZADE AHMET EFENDİ AMCA KARGA KÖYÜ nde öğretmen iken ŞAKİR EFENDİ yi ziyarete gider. Giderkende 2 sepet elma götürür. Annesi HAFİZE HANIM dan da izin alır. HAFİZE HANIM TEYZE de oğlum niye iki sepet elma götürüyorsun, bir sepet neyine yetmiyor der. ŞEYHZADE AHMET EFENDİ AMCA yine iki sepet elma götürür. HOCASI na vermek ister. ŞAKİR EFENDİ elmaların bir sepetini alır. Diğerini geri götür demiş. Annesinin razı olmadığı HOCA EFENDİ ye mağlum olmuş.
Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup, haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere makalemi NECMETTİN HALİL ONAN ın DUR YOLCU isimli şiiriyle bitiriyorum. Hepinize selamlar, sevgiler, saygılar.
DUR YOLCU
Dur yolcu ! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğilde kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız , gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek Anadolunda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzel
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmet in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
NECMETTİN HALİL ONAN