Hz Yunus Aleyhisselam ile ilgili makaleme geçen haftaki kaldığımız yerden devam ediyorum.

Her ikisini meydana getiren durumların incelenerek karar verilmesi gerekir. Dolayısı ile adalet bunu gerektirir.

Allah’ın Hz Yunus A.S.’mı affetmesindeki etkenlerden birinin öfkelenerek kavmini terk etmesi olduğu aşikardır.

Hz. Yunus A.S. kavmini terk olayında, öfkenin yanında sıralanan terk nedeni; Allah’ın onu sıkıntıya sokmayacağı; yani elinden gelen her şeyi yaptığı için, Allah’ın Hz. Yunus’un bu hareketini anlayacağı ve kendisine hak vereceği inancıdır.

Hz. Yunus A.S. ve muhatap insanlar açısından haklı bir sebep gibi görünüyorsa da, aslında bu düşünce incelendiğinde çok yanlış bir hareket olduğu anlaşılmaktadır.

Sebep sonuç ilişkisine baktığımızda bu rahatlıkla görünmektedir. Sonuçta ne olmuştur. ; terkedilen Hz Yunus A.S’ın kavmi iman etmiştir. O halde bu sonucu bilemeyen gaybı bilemeyen Hz. Yunus A.S yaptığı terk hareketi ile ne yapmıştır. Allah’ın takdir yetkisini idrak edememiştir. Yani sınırını aşmıştır.

HZ YUNUSUN KAVMİNİ TERK ETMESİ

Allah diğer peygamberlerin kıssalarında anlattığı gibi ; RESUL ve ona inananlara kavimlerini terk etmeleri emrini verdiğinde artık o toplumda kimsenin iman atmeyeceğini takdir etmiştir. Ondan dolayı çıkış izni vermiş ve resullerde bu emri uygulamışlardır.

Oysa Hz Yunus A.S kıssasında kavmin gaybı durumunu takdir edemeyen ve kendisine terk etme ile ilgili bir emir verilmeyen HZ YUNUSPEYGAMBER ; Allah’ın yetkisinde olan bu kararları veya durumları kendisi değerlendirerek karar almaktadır. Dolayısı ile yetki sınırlarını aşmıştır.

ENBİYA suresindeki bu ayeti kerime de Hz Yunus A.S kavmini terk etmesine sebeb olarak öfkelenmesi gösterilir.

Burada tesbitini yapmamız gereken bir durum vardır. RESUL un öfkesi Allah’a değil toplumuna karşıdır.

Ayete göre kavmine kızan Hz Yunus A.S “ Kendisini sıkıntıya sokmayacağımızı sanmıştı. “ifadesi ile belirtilen ; Allah tan bir emir olmadığı halde kavmini terk etmiştir.

Oysa Kur anda RESULLER in kendi toplumlarından ayrılmalarının hep Allah’ın izniyle olduğunu görürüz.

“BİZ MUSA ya; “ kullarımı geceleyin yola çıkar. Şüphesiz takip edileceksiniz. “ diye vahyettik. “ ŞUARA S / 52

“Senin kavminden inanmış olanlar dışında ( bundan sonra ) kimse iman etmeyecek. Onların yapageldiklerine üzülme nezaretimiz altında ve sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap…. “ HUD SURESİ / 36 – 37

“RABBİM ! beni ve ailemi bunların yapageldiği kötülüklerden kurtar. “ dedi. Bunun üzerine geride bulunan yaşlı bir kadın dışında, onu ve ailesini, hepsini kurtardık. “ ŞUARA S / 169 – 171

Dolayısıyla HZ YUNUSPEYGAMBER in, kavminin akibeti hakkında ALLAH ın emrini beklemeden, yanlış bir kararla ALLAH ın kendisini sıkıntıya sokmayacağını da zannederek toplumunu terk etmesi. “ SÜNNETULLAH “ a yani ALLAH ın kanununa ters düşmüştür.

HZ YUNUSA.S IN TÖVBE VE TESBİHİ ;

HZ YUNUSA.S kavmini terk etmesinden sonraki olaylar şöyle gelişir.

“dolu bir gemiye kaçmıştı. “

“gemide onlarla karşılıklı kur a çekmişti. Ve yenilenlerden olmuştu. Bu sebeble denize atılmıştı. “

“kendini kınarken onu bir balık yutmuştu. “

“eğer ALLAH ı teşbih edenlerden olmasaydı, tekrar diritilecek güne kadar balığın karnında kalacaktı.”

“Halsiz bir halde iken kendisini sahile çıkardık. “

“Onun için geniş yapraklı bir bitki bitirdik. “

“ Onu yüz bin veya daha çok kişiye resul olarak gönderdik. SAFFAT S / 140- 147

Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup, haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere yazımı ABDURRAHMAN ÖNÜL ün yazdığı çok sevdiğim bir ilahi ile bitiriyorum. Hepinize selamlar sevgiler, saygılar

SEVDİM SENİ MABUDUMA

Sevdim seni mabuduma canan diye sevdim

Bir ben değil alem sana hayran diye sevdim

Evlad- u iyalden geçerek ben RAVZANA geldim.

Ahlakını medhetmede Kur’an diye sevdim.

Kurbanın olan ŞAH-I RESUL kovma kapından

Didarına müştak olan YEZDAN diye sevdim

Mahşerde nebiler bile senden medet ister

Gül yüzlü MELEKLER sana hayran diye sevdim.

ALİ ULVİ KURUCU