Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı
Dr. Muharrem Kuzey, 11 ayın sultanı Ramazan ayı dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Ramazan ayına yaklaşmanın sevinç ve heyecanı içerisinde olduklarını ifade ederek, 11 Mart Pazartesi günü tutulacak ilk oruç
ile Ramazan ayına girileceğini söyleyen DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, yayımladığı mesajda; “Ramazan ayı, irademizi terbiye eden, bireysel ve toplumsal duyarlılığımızı güçlendiren, beraberinde getirdiği güzel öğret ilerle yaşantımızı güzelleştir en bir rahmet mevsimidir. Ramazan her zaman hoş gelir. Yüce Rabbimizden temennimiz bizleri de hoş bulması, hayatımız ı hoş kılması ve bizlerden hoş ayrılmasıdır” dedi.
Ramazan ayında manevi duyguların yoğun olarak yaşandığını ifade eden Kuzey, mesajında şu ifadelere yer verdi:
Bir okuldur Ramazan
Bir rahmettir Ramazan; küçük büyük, genç yaşlı, kadın erkek, zengin fakir herkesin hatırasında güzel bir hatırası olan. Bir yağmurdur Ramazan; kurumuş gönüllere can suyu olan. Bir güneştir Ramazan; buz kesilen kalpleri sıcaklığıyla ısıtan. Bir rüzgardır Ramazan; uzaklardan cennet kokusunu taşıyan. Bir köprüdür Ramazan; zengini fakir e yaklaştıran. Bir rehberdir Ramazan; doğru ile yanlışı birbirinden ayıran. Bir berekettir Ramazan; her gecesi ömre bedel olan. Bi r sevdadır Ramazan; kulu Rabbi ne yaklaştıran. Bir okuldur Ramazan; insanı daha duyarlı, d aha takvalı, daha güzel insan kılan.
Bir tohum ayı Ramazan
Ramazan ayı, gönül dünyamıza birçok güzellik tohumu ekeceğimiz bir bereket ayıdır. Ramazan’ la birlikte ilk ekeceğimiz tohum; birlik, beraberlik ve kardeşlik tohumudur. Daha oruca baş lamadan, aynı safta yan yana o muz omuza teravih namazında bir araya geliriz. Hep birlikle kıyama, rükûa, secdeye, duaya durarız. İlk teravih, ilk sahur, ilk oruç, ilk mukabele derken kendimizi ilk iftar sofrasında buluruz. Her birine sırasıyla ‘hoş geldin’ der, otuz gün boyunca ilmek ilmek hayatımıza Ramazan’ı işleri z.
Biz orucu, oruç bizi tutar
Orucu sadece midemizle değil, elimizle ayağımızla, gözümüzle kulağımızla da tutmaya çalışırız. Dilimizi yalandan, gıybet ve iftiradan; gözümüzü harama bakmaktan, ellerimizi günaha uzatmaktan, ayaklarımızı yanlış a sapmaktan muhafaza etmek için uğraşırız. Kur’an’ın inmeye başladığı bu mübarek ayda Kur’an’ı hayatımıza indirmeyi amaçlarız. Gerek bireysel okumalar la gerekse camilerde topluca yapılan mukabele programlarına k atılarak yaratıcımızla iletişim kurarız. Zamanın kıymetini belki de saate en çok baktığımız bu ayda anlarız. Acıksak da susasak da Rabbimize verdiğimiz sözü unutmaz, ekmeğin ve suyun Rabbi olan Yüce Allah’a teslimi yetimizin gereğini yerine getiririz.
Akşama doğru evlerde tatlı bir telaş başlar. Oruçlarımızı, bir tencerede pişen yemeklerle, hep birlikte bir araya geliriz..