Odgurmuş: Pek sayın Monşer uzun zamandır sizde ve davranışlarınızda bazı değişiklikler. Bazı sapmalar gözlemliyorum.
Monşer: Ne demek şimdi bu ne söylemek istiyorsun ne değişikliğiymiş?
Odgurmuş: Şu demek. Eskiden kendinize baş düşman olarak ülkeyi bölüp parçalamak için eylem yapan, devlet ve millet düşmanı komünistleri ve bölücüleri görürdünüz ve mücadelenizi Komünizm üzerine yoğunlaştırmış olarak sürdürürdünüz. Şimdi ne oldu ne değişti de vatan millet, Türklük düşmanlarını, komünizmi ve komünistleri ciddiye almıyor ve hatta komünistlerle yerli bölücü düşmanlarla yer yer aynı paralelde hareket ediyor, onların fikir ve düşüncelerinden faydalanıyor onlar ne söylerse neredeyse aynını siz de söylüyorsunuz. Onların yayın organlarını çok yakından izliyorsunuz.
Komünistlerde ne gibi bir değişiklik oldu, bunlar ülkeye ve ülkenin değerlerine olan düşmanlıklarını terk ettiler de bizim haberimiz mi yok. Yanı ne oldu da siz böyle davranıyorsunuz?
Monşer: Canım sen de öküz altında buzağı arıyorsun. Sonra Rusya’da komünizm yıkıldı, cumhuriyetlerin önemli bir bölümü dağıldı. Komünizm tehlikesi mi kaldı ki bende onlarla uğraşayım. Şimdi daha büyük tehlikeler var. Ülke elden gidiyor. Ekonomi batıyor. Adalet yerlerde sürünüyor. Her şeyi sattılar soğana çevirdiler.
Odgurmuş: Rusya’da komünizm yıkıldı diyorsunuz doğrudur. Fakat siz de görüyorsunuz ki Rus imparatorluğu hala yerinde duruyor ve hala dünyanın önemli birkaç ülkesinden birisi. Hatta Rusya’yı bu haliyle yine komünistler idare ediyor. Belki eskisi gibi dünyadaki ülkelere komünizm ihraç etmiyor ama bu kez de başka yollarla ülkelerle ilgileniyor, onlarla ikili anlaşmalarla ve bazı birlikteliklerle o ülkeleri kendi çemberi içinde tutmaya çalışıyor.
Şimdi Rusya’dan neden bahsediyoruz ki, biz kendi ülkemize bakalım.
Sovyet Rusya yıkıldı diye bizim ülkemizdeki Komünistler fikir ve kafa değiştirip her biri vatansever olmadılar her halde. O kadar Marksist komünist nereye gitti.
27 Mayıs 1960 Askeri darbesinin ardından meydana gelen hürriyet ortamından istifade eden Marksist solcular ülkeyi karıştırmak ve bir komünist devrim yapmak için epey uğraştılar. 1971 de önemli bir darbe yediler ve kanlı eylemler yapmaktan dolayı bazıları idam edildi, bazıları da hapsedildiler. Fakat 1974 de Ecevit hükümeti tarafından çıkartılan afla salıverildiler.
Bu salıvermenin ardından daha bilenmiş ve daha yetişmiş olarak tekrar faaliyetlerine ve eylemlerine başladılar. Hatta binlerce Ülkücü’nün kanına girdiler ve onları şehid ettiler. Pek çoğunu sakat bıraktılar, birçoğu da onlar yüzünden istikballerinden oldu ve hapishanelerde çürüdüler. Devamı yarın...