Moderatörlüğünü yaptığım tarih, kültür-sanat programları, bölgesel basın gezileri ve sunum yaptığım bazı şehir festivallerinde Nallıhan Belediye Başkanı Ertunç GÜNGÖR ismini sıklıkla duyuyor, fedakar emekleriyle herkese örnek gösterilen bu değerin vizyoner projeleri anlatılınca da ülkem adına gururlanıyordum. .
Proje kelimesinin finansal gerçekliğinden icra kadrosuna, uygulama sahasından hukuki zeminine, bölgesel zaruriyetinden fizibilite etüdüne, hatta risk analizinden iş takvimine kadar her aşamasını en kapsamlı bilen stratejist teknokralar da Ona Türkiye’ye aşık, toprağına sevdalı, milli değerleriyle gururlanan asil ruhlu bir Başkan diyorlardı. Nallıhanlılarda şanslı ki; şehrine, hatıralarına ve hemşehrilerine muhabbetli bir samimiyetle bağlı, özüyle, sözüyle herkese güven veren has karakterli bir Başkan seçmişler.
Ertunç Başkan kendiyle, kentiyle, taraftar-muhalif her bireyle, siyaset, bürokrasi, sivil toplum kuruluşları, iş ve sermaye çevreleri ile hizmet üretebilecek tüm argümanlarla barışık bir insan. Objektif kriterlere dayalı akil emekleriyle herkesi Nallıhan sevdasında birleştirip, şehrinde işsiz, eğitimsiz, konutsuz ve çaresiz insan bırakmama azmiyle gecesini gündüzüne katan, çalışkan bir proje dehası. Özellikle ilçesinde tarihi değere sahip muhtelif yapıların özgünlüğünü bozmadan, alanında uzman kalifiye değerlere restorasyon, restitüsyon, renovasyon, rölöve ve rekonstrüksiyon projelerine ilmi yaklaşımı ve hassasiyeti takdirlere şayan. Emek ve enerjisinin kendine dua olarak dönüşmesi niyetiyle kısıtlı imkanlarına rağmen çok vefalı gayretler sergiliyor. Önce Nallıhanlılara ilçesini gururla sevdirerek, Türkiye’nin en özel insanları oldukları bilincini yerleştirmiş ve haklı olarakta tüm güzel gönüllerin birleşme noktası olmuş.
Bizde bu efsane gönül insanını tarif etmekte güçlük çekeceğimiz için onun vizyoner girişimlerinden örnekler sunarak devam edelim.
Geçtiğimiz gün Ankara Üniversitesi hocalarından Prof.Dr.Ali BİLGİLİ ve SE-HA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İşadamı Selahattin ŞAHİN ile ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezinde yedincisi düzenlenen Travelexpo Ankara Fuarını gezmeye gittik. Bu ve buna benzer organizasyonları daha öncede gezdiğimden, maalesef bu sergidede çoğu ezber dekorlar ve cazibesiz takdimlerle karşılaştık. Hızlı bir turla etkinlik alanını terketmek üzereyken, tesadüfi arayan oğlum Gazeteci Yazar Özgün Orhun ÇAKIR, Nallıhan standını görmeden gelmememizi önerdi.
Gerçektende iğne oyalarından, gastronomik lezzetlerine, kültürel motiflerinden folklorik desenlerine, etnografik aksesuarlarından coğrafik dekorlarına tüm yöresel zenginlikleri ve insan değerlerini liyakatla tarif edip, temsil eden donanımlı ekibiyle Nallıhan tüm stantların gözdesiydi.
Hepsi birbirinden kibar ve misafirperver bu tanıtım ekibinin içinde eşsiz nezaketi ve zarafetiyle Başkan Beyin eşi Başak GÜNGÖR, aynı zarafet ve incelikte Nallıhan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdiresi Hamiyet BALCI’da vardı. Bu hanımefendilik abidesi kıymetler bizi büyük bir incelikle standlarına buyur edip yöresel ikramlarda bulundular. Baki GÜVEN Bey aroması emsalsiz Nallıhan lokumlarından, eşsiz kokulardan teşkil Nallıhan esanslarından, ismini hatırlayamadığım için lütfen bağışlasınlar; oradaki görgü ve saygı abidesi zarif hanımefendiler Nallıhan çöreklerinden, 80 kat baklavadan, görselliği ve lezzeti emsalsiz hamaratlıklarla hazırlanmış şekerleme ve dolmalardan ikram ettiler.
Bilgisi, görgüsü ve hitabetine hepimizin hayran olduğu kıymet Başak GÜNGÖR hanımefendi Nallıhan’ı bize şöyle anlattı. “Nallıhan bizim evimiz, baba ocağımız, sevdamız, özlemimiz, hatıramız, hafızamız ve öz yurdumuzdur. Bu kutsi coğrafyayı yükseltmek ve yüceltmek hepimizin ülküsü ve ilkesidir. Şimdi birde Başkan eşi olunca bu görev ve sorumluluklarımın milyona katlandığının bilincindeyim. Belki herkes yeri geldiğinde dinlenebilir ama benim ve eşimin böyle bir şansı artık yok. Maalesef ilçemiz şimdiye kadar hakettiği düzeyde ne tanıtılmış, nede layık olduğu hizmetlere ulaşabilmiş. Dünyanın en özel ve en güzel coğrafyası görüyorsunuz ki bizde. İçanadolu ve Batı Karadeniz iklimlerinin geçiş noktasında olduğumuz için ilginç bir coğrafik estetiğe, zümrüt bir görselliğe sahibiz. Ayrıca jeomorfolojik katmanlarımız, termal zenginliklerimiz, faunamız, floramız, ornitolojistleri hayran bırakan kuş cennetimiz, ekologları, fizyologları, orografyacıları şaşırtan renk geçişli dağlarımız, Sarıyar Barajımız, Kral yoluna alternatif güzergah üzerinde bir piskoposluk merkezi olan Juliopolis Antik Kenti ve muhteşem doğasıyla Nallıhan cennetten bir kopya statüsündedir. Osmanlının kudreti paşalarından Çandarlı ailesi, tasavvuf erenlerinden Taktuk Emre, halk kahramanlarından Köroğlu’nun hükümranlık alanları ve Nasuh Paşa gibi tarihe damga vurmuş onlarca şahsiyet denilince de akla biz geliyoruz. Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere tüm metropol kentlerin gezi, piknik, hiking, trekking tutkunlarını, tarih, kültür, gelenek ve nostalji sevdalılarını, farmakoloji, toksikoloji, doğa ve gastronomi meraklılarını hepsinide Nallıhanımıza bekliyoruz.” Dedi
Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdiresi Hamiyet BALCI ise; “İlçemiz Hititler, Frigler, Kimmerler, Bitinya Krallığı, Med-Pers, Makedonya, Selevkos, Roma, Bizans ve birçok medeniyetten izler barındırıyor. Sevgi dilinin hakim olduğu Yesevi çizgisindeki Türk İslam Tarihi açısından bölgemizin önemi çok yüksektir. Camilerimizde, köprülerimizde, han-hamam, çeşme ve hayratlarda Danişmentli, Anadolu Selçukluları, Candaroğulları ve Osmanlı eserleri aynı orijinallikte korunarak yaşatılmakta.. Bu etkinliğe gelince; Biliyorsunuz Travelexpo Ankara, bu yıl 40’a yakın ülkeden özel sektör temsilcilerini, valiliklerimizi, yerel yönetimleri, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarımızı bir araya getirdi. Ülkemizin turistik potansiyelinin değerlendirildiği ve tanıtıldığı bu fuarda Nallıhanımızın destinasyon turizmi, eko turizmi, tarih-kültür-gastronomi, termal, tarım, doğa, sağlık, spor, kamp, karavan, kongre turizmi gibi seçeneklerde en uygun zemin olduğunu anlatmaya, tanıtmaya, sizler gibi değerlere tarif etmeye geldik. Sizde görüyorsunuz ki, tüm stantlarda en çok ilgi bizim ilçemize. Çünkü başta başkente ve diğer metropol kentlere coğrafik yakınlığı, en inovatif, en yeni fırsatlar ve en uygun hafta sonu tatilleri ve seyahat seçenekleri bizde.”dedi.
Başkan Ertunç GÜNGÖR ülkemiz için üretim ve istihdam odaklı tarım, termal, eğitim, teknoloji, spor, sanat, doğa olmak üzere birçok konuda objektif kriterlere dayalı analitik projelere odaklanmış bir yerel yönetici. Danışma ve icra kadrolarına siyaset, sanat, akademik camia, basın, bürokrasi, hukuk gibi saygın mesleklerin zirve isimlerini davet ediyor, liyakatlı kurullar oluşturuyor. İmkanlarının kısıtlı, hedef ve icraatların sabır gerektiren güç bir süreç olduğunu iyi biliyor. Bölgelerinde gelişime yönelik imkanlar, düzey ve eğilimlerin tespit ve mukayesesi yapılırken, sosyal ve ekonomik gelişmişliğin farklı boyutlarına ait detay değişkenler kullanılarak uygulanan verimli çalışmalarını gösterir veriler birçok belediye, vakıf, dernek, kurum ve kuruluşlar tarafından örnek alınıyor. Ayrıca bazı Resmi kurumların çeşitli politika uygulamalarında, göreve geldiği günden itibaren adını ve yıldızını sürekli yükselttiği Nallıhan ile onun analitik fikirleri model referans olarak kullanılıyor.
Son bir ay içerisinde Nallıhan’a iki kez giden ve nitelikli hizmetleri yerinde gören Ankara Haber Gazetesi Yazarlarından oğlum Özgün Orhun ÇAKIR diyor ki; ”Kısıtlı imkanlara rağmen, insan üstü bir gayretle bir şehrin imarına yönelik bütünüyle ilklerden ve yenilikçi hizmetlerden teşkil projelerle tarif ve takdim etmekte güçlük çektiğim bir belediye ekibinin dudak uçuklatan emeklerini, erdemlerini ve başarı skalalarını şaşkınlıkla inceledim. Birkaç yıl öncesine kadar sıradan bir Anadolu kasabası görünümündeki Nallıhan’ı Avrupai bir kent donatısına kavuşturup, metropol Başkentin en gözde ve en güzide cazibe alanlarından biri durumuna getiren Ertunç Başkan, doğup büyüdüğü bu ilçeyi adeta gelin gibi süsleyip şaha kaldırmış. Eğitimden istihdama, rekreasyon alanlarından kültür hizmetlerine, sosyal alanlardan sağlam altyapıya, teknolojik üstünlüklerden insan refahına, çevreden, çehreden, çarşıdan, pazardan, imariye, mimariye hepsinde de asri bir mamuriyet ve zevkli bir estetikle donatıp, açık ara efsane bir şehir ortaya çıkarmak üzere.
Nezaket abidesi zarif gönlü, asri görgüsü, imrenilir hitabeti ve üstün temsil yetisiyle şehrini her alanda ön plana çıkaran Ertunç GÜNGÖR, nereli olursa olsun, ilçesindeki herkesi Nallıhanlılık kültüründe birleştiriyor, övünç ve gururla bu şehre aidiyet duygusunu aşılıyor. Erzurumlusu, Edirnelisi, Çorumlusu, Yozgatlısı, Diyarbakırlısı, Mersinlisi herkes gururla Nallıhanlıyım diyebiliyor. Eğitim, güvenlik, istihdam, sosyal donatı, temizlik, yeşil alan, çevre, çehre, doğa, ulaşım; her alanda bir numaralar. Türkiye’de dürüst ticaretin sembolleşmiş abidevi şahsiyetlerinden biri olan ve herkes tarafından güvenilerek sevilen Ertunç Başkan bu topraklara kök salmış Ahilik kültürünü de tüm esnaflara adeta tekrar aşılamış.
Tabiiki bu eşsiz hizmetleri tek başına sunmuyor. Hepsi birbirinden elit, aşkla çalışan, has karakterlere sahip kaliteli ekipleri var. Nurettin ÖZEN ve Necdet BAKIR gibi vizyoner emektarlar onun yardımcısı. Hamiyet BALCI, Günay AR, Hatice GÖKÇE, Zekeriya BAĞCI, Alaadin AKTAŞ, Özcan AYDOĞDU, Serhan AYVAT, Ayşenur YILMAZ, Yasin DUMAN ve Recep TONBAK gibi mevzuatı iyi bilen, hizmeti aksatmadan en hızlı ve verimli sunan efsane bürokratları var. Memurları, işçileri işlerini aşkla yapıyor.
Parti farkı gözetmeksizin “Söz Konusu Nallıhan’sa Gerisi Teferruattır.” Diyerek hepside Nallıhan sevdasında anında birleşen mümtaz şahsiyetlerden teşkil öyle bir elit meclisi var ki; Ahmet TUNAR, Avni ÇETİN, İlke ÇAKAR, Gökhan ARICI, İbrahim ERDOĞAN, Kazım KARAKOÇ, Nurettin ÖZEN, Göksel İLHAN, Yılmaz SEVİNGÜL, Levent TURGUT, Naci BOZ, Serkan EROL, Büşra ÇİFTÇİ, Soner AKKAYAOĞLU ve Gülden OKYAY gibi saygın isimler kol kola, can cana Nallıhan ve Nallıhanlıları heryerde yükselterek yüceltiyorlar. Yani başkanı, bürokratı, işçisi, memuru, meclisi ve halkıyla hepside kutsi gördükleri bu şehre memleket sevdası ve hemşehri aşklarını samimiyetle yansıtarak imrenilir güzellikler sergiliyorlar.” Diyor.
Gazeteci Yazar Özgün Orhun ÇAKIR’ın Nallıhan’la ilgili bu objektif değerlendirmelerini takdir ve hayranlıkla dinledik tabiiki ama elbette bazı eleştirilerimizde olacak.
Eleştirilerimizin ilki başta kara avcılığı ve balıkçılık olmak üzere kaçak avcılık haberleri böyle güzel bir coğrafyadan gelince insan kahrolup ümitsizliğe kapılıyor. Ata tohumculuğu ile alışılagelmiş bölge lezzetlerinin yerini bazı alternatif tarım tekniklerinin alması da düşündürücü. Ulaşımla ilgili konular teknik bir bilgi altyapı gerektiriyorsada, onunla ilgili bazı revizyonlar yapılması elzem.
Birde Ahilik felsefesi ve asaletli Türk gelenekleri çerçevesinde üretim yapan hamarat Nallıhan kadınlarının yöreye has erişteleri, tarhanaları, 80 kat tatlıları, enfes dolmaları, meyve-sebze kurutmaları, şekerlemeler, lokumlar, tıbbi aromatik bitkilerden elde edilen esanslar, kolonyalar, çalı gurubu meyve marmelatları, sirkeler, kara tandır ekmekleri, yufkalar, bazlamalar ve saymakla bitmez hünerli ürünleri coğrafi işaret ve geleneksel ürün patentleriyle dahada sık kooperatifleşerek Başkente ulaştırılmalı beklentisindeyiz.
Ankara Büyükşehir Belediyesinden temin araçlar ile tanım, tarif, tasvir, takdim ve temsil yetisi yüksek rehberler eşliğinde Nallıhanı merak edenlere geziler sıklaştırılmalı, restorant, konaklama, piknik ve kamp alanlarının sayısı artırılmalı ümidindeyiz.
Bu yakut coğrafyanın bazı yerlerinde rastlanan taş ve beton yığınları insanının içini acıtıyor. Hobi amaçlı amatör ve beceriksiz bahçe sahiplerinin işgal ettikleri alanların çöp yığını gibi durduğu söyleniyor. Keşke bu metropol şehirlerin nefes ve huzur alabileceği bakir topraklar belediye, kaymakamlık, dernek, vakıf, federasyon gibi Resmi ve tüzel girişimlerle dizayn edilip, Devletimizin çıkaracağı yaptırımı yüksek koruyucu kanunlarla kaçak avcılığa, betonlaşmaya, düzensiz iskana ve rastgele tarıma karşı tedbir alınarak muhafaza edilebilse. Endemik türlere sahip, birinci sınıf tarım arazilerinin olduğu bu güzide topraklar gözümüz gibi korunmalı, sermaye ve güç sahiplerinin betona boğma niyetlerine tedbirler artırılmalı. Aromatik lezzeti ve imrenilir görselliğiyle tüketicilerin pazarlarda ısrarla aradığı yöreye has Nallıhan bazlaması, gözlemesi, domatesi, pirinci, havucu, salatalığı, biberi, dutu, kirazı, süt ürünleri vs. gibi nimetlerin kapasite artırımı teşvik edilmeli, organik üretim yapan çiftçiler desteklenmeli arzusundayız.
ATO salonlarının gözdesi Nallıhan standında mükemmel bir ağırlama, onurlandıran bir uğurlamayla ayrıldık. En cömert ikramları ise samimi güleryüzleriydi. Yüreğimiz Nallıhan misafirperverliğinde kaldı. Bu ülke yararına istenildiğinde çok güzel şeylerin yapılabileceğine hepimiz şahit olduk. Vatanını en çok sevenlerin, görevini en iyi yapanlar olduğunu birkez daha anladık.
Hâa şunuda unutmadan söyleyim. Oğlum Özgün Orhun ÇAKIR Nallıhan gezisini anlatırken birde diyordu ki; “Belediye projelerinden en çok etkilendiğim hizmet sokak hayvanlarına barınak ve mama yardımlarıydı. Kime sorsam Ertunç GÜNGÖR’ün yüreğinden Tuna Nehri gibi merhamet akıyor diyorlar.” Diyordu.
İmkanlarımız ölçüsünde onların ürettiği tüm güzelliklerin takipçisi olacak, yaptıkları yenilikleri yayınlamaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki onlar böyle güzellikler ürettikçe kazanan sadece Nallıhan değil, onu örnek alan tüm şehirlerimiz olacaktır. Gönüllerin süsü, İç Anadolu’nun incisi, Türkiyemizin yüz akı, yiğit ve cömert insanların otağı bu güzel şehrin vefalı insanlarına vatandaşlık kimliğimize saygınlık kazandırıp, övünç ve gurur yaşattıkları için ahirete intikal edenlerine Allah’tan rahmet, yaşayanlarına sağlık, mutluluk ve uzun ömürler diliyorum.
Endemik florası, şaşırtan faunası, rengarenk dağları, uğultulu tepeleri, sanatla süslü sokakları, eşsiz yemekleri, duygulu kalemleri, tertemiz yürekleri, görgülü insanları ve karşılıksız dostluklarıyla sürekli sevgi ve güzellik üreten pırlanta kalpli Nallıhanlıların tüm dünyada tanınıp bilinmesi temennilerimle Ertunç GÜNGÖR ve efsane ekibine başarılarla dolu altın yıllar diliyor, gönüllerimizi fetheden eşsiz misafirperverlikleri için Ankara dolusu teşekkürlerimizi sunuyorum.
Kutsi emeklerinizle herzaman baştacımız, herzaman gönüllerimizde olacaksınız.
Rıfat ÇAKIR
0537 587 27 80