1983 yılıydı, Hataylı Fevzi ağabeyimle Bayburtlu Mehmet abim selam vererek, Geislingen cadesinde bulunan Türk Federasyon üyesi Türk Milli Kültür derneğimize geldiler. Tanıştık sohbet ettik, çaylarımızı arka arkaya yudumladık. Fevzi ve Mehmet abiler,  Almanya'nın Duisburg şehrinde çalıştıkları firma,montaj için bizim yaşadığımız şehire görevlendirildiklerini söylediler. Bir otel'e geçici olarak yerleştiklerinide vurguladılar. Hemen hemen her gün işden sonra cemiyetimize gelirler tatlı, tatlı sohbet ederler gurbette vatanı yaşamaya yaşatmaya gayreti içindeydiler. Geçici olarak geldikleri Göppingen şehrimize uzun yıllar çalıştılar. Mehmet ağbinin ailesi Duisburg'a olduğu için hafta sonları ailesini ve çocuklarıni ziyarete gidiyor, Pazartesi geliyordu. Daha sonra Mehmet ağbi kesin tekrar döndü Duisburg'a Fevzi Ağabeyi gecici olarak çalıştığı firmaya resmen işe başladı.


Fevzi ağabey Göppingenli


 Onbeşbin Türk nüfusunun bulunduğu şehirin 80 bin nüfuslu Stuttgart‘ın en büyük ilçelerinden. Şehir merkezinde beşbin Türk vatandaşının yaşadığı (Göppingen’de 1983) şehrimizde dini, milli insani sosyal hizmet eden ikinci cemiyetten biri olan Türk Milli Kültür Cemiyeti Yunus Emre Camimizin üyesi olarak bize büyük destek verdi. Daha sonra 1990’lı yıllarda ATIB üyesi olan Türk Kültür Merkezimizin kurucularından benim başkanlığımda da muhasibimizdi. Büyük bir defteri vardı, Sağ sayfaya günlük cemiyete giren parayı yazıyor, sol tarafada giderleri yazıyordu.Günü birlik bu defteri tutuyordu. Çok aktifti bizim düşünemediğimizi düşünürdü. Camiye namaza gelen cemaate sorarak sipariş alır, her hafta sonu isteğe göre balık ve et keser vatandaşlarımıza dağıtımını yapardı. Cemiyetimiz Fevzi ağbimizin bu hizmetleriyle güçlendi. Bazen elimize yardım makbuzunu alır esnaf ziyaretine giderdik. Ben sıkılırdım ama Fevzi ağbi gülen yüzü ve samimiyetiyle, bize heyacan ve cesaret olurdu. Esnaf arkadaşlarımızı ziyaret eder onları cemiyetimize davet eder birlik ve beraberliğin önemini sohbet ederdik.Daha sonra dua ederek ayrılırdık.


Kendisi çok da güzel yemek yapardı, bizi çağırır hazırladığı nefis yemeklerini yerdik. Çok samimi bir dostdu,arkadaşdı dahası bizlerin ağbisiydi.Türkiyemizde 90'lı yıllarda yengemizle birlikde o zamanla on yaşında olan Mustafay'la 7 yaşında olan Ali-yi işçi ailesi olarak yanına aldı. Ali ve Mustafa Okula başladı.


Ben görevi bıraktım benden sonra bayrağı devralan rahmetli.Zeki Ersoy kardeşimle daha sonra Mehmet Özyurt'la birlikde hep de muhasib olarak hizmet etti. Allah kendisinden binlerce razı ve memmun.olsun. Bizler kendisinden memmun.ve razıydık.Haklarımız helal hoş olsun.


Gectiğimiz yaz benim bahçeye geldi birlikde çay yaptık içtik


Hatice yenge(eşi) biraz rahatsız olduğunu söyledi, "Ben her sabah bahçeye gidiyorum hanım Dr. gidiyor" dıyede dert yanmıştı. Kendisi emekli olmuş oğlu Ali'de küçük smart marka iki kapıli  araba babasına hediye etmişdi. Gectiğimiz Kurban bayramını beraber ATİB'de yan,yana kıldık. Bayramlaştık,kucaklaştık ve ayrıldık. Hafta sonu hanım, "Hatice yengeye Fevzi amcaya bayram için gidelim"dedi. Bende aradım bayramın üçüncü günüydü Mustafa'nın hanımı (gelin)çıktı telefona, "amca babamı hastaneye götürdüler beyin kanaması gecirmiş" dedi.Çok üzüldük, dua ettik. O günden beri yoğun bakımda yatağa bağımlı bir şekilde hayattaydı.Vakti saati gelince ecel geliyor ışte, geçtiğimiz Cuma günü akşam saat 18:00 de rabbimize kavuştu.Hatay Kırıkhan'dan 60 sene önce 22 yaşında ağaç bavulla geldiği gurbet diyarına birdaha dönmemek şartıyla döndü memleketine. Çok sevdiği Hatay Kırıkhan ilcesinin sadık yarı olan kara toprağa sarıldı Fevzi ağabeyim 2/2/21 tarihinde toprağa verileli 3 yıl oldu. Seni ve hizmetlerini unutmadık.