Odgurmuş: Ögdülmüş kardeşim, bugün her şeye ve her konuya iyi-kötü, siyah-beyaz gibi görme hastalığımızdan söz edebilir miyiz?

Ögdülmüş: Evet kardeşim maalesef toplum hayatımızda gelişen durumları ve olayları bazen ve hatta bazen de değil çoğu kez iyi-kötü, “siyah-beyaz”, olarak bakıp değerlendiriyoruz.

Sanki hayattaki her şey ya iyidir ya kötüdür. İyinin iyisi, iyinin biraz kötüsü, kötünün daha kötüsü, kötünün biraz iyisi olmadığı gibi ve ikisinin arasında başka bir seçenek yok gibi. Nedense hiç orta yol/başka yol bulmuyor ve başka alternatiflere bakmıyoruz.

Kötü dediğimiz kişi ve durumun iyi tarafları faydalı yönleri olabileceği veya daha ileriki zamanlarda iyi taraflarının ortaya çıkabileceği düşünülmediği gibi, bize göre kötü olarak değerlendirdiğimiz olay ve insan başkaları için iyi olabileceği. İyi olarak nitelendirilen insan ve durumun da bazı eksik yönleri olabileceği veya ilerde problemlere sebep olabileceği düşünülmez.

Odgurmuş: Efendim gerçek hayatta gerçekten durumlar hep böyle midir? “Ak ve kara”, “siyah ve beyaz”.

Ögdülmüş: Tabii ki öyle değil. Gerçek hayatın ikiden çok rengi var, insanlar bu renkleri hep kullanırlar. Fakat Aslında bu durum, her şey, herkes, ya iyidir ya kötüdür derken, ya bizdendir bizim fikirlerimize uygundur ya da karşı taraftandır, bizim fikirlerimizin tam karşısında fikirler taşımaktadır diye düşünmenin dışa vurulan tezahürüdür.

Bir fikir hareketine mensubiyet duyan ve genellikle yeteri kadar bilgisi olmayan insanların yaklaşımı ne yazık ki her zaman bu şekilde olmaktadır.

Kişi bir süre sonra, katıldığı grubun ve mensubiyet duyduğu fikir hareketinin görüş ve düşünceleri doğrultusunda düşünmeye ve hareket etmeye başlıyor. Onun için artık iyiler ve kötüler, iyi durumlar ve kötü durumlar yoktur, Bağlı olduğu grubun iyileri ve kötüleri vardır.

Çok değerli bir ilim-fikir adamı, herhangi bir siyasi partiye girmeden önce, herkes tarafından sevilen, sayılan ve ilgi gören birisidir. Ama o kişi herhangi bir siyasi gruba-partiye girdiği günden itibaren artık o, rakip olduğumuz öteki siyasi partinin iyisi ve değerlisidir. Biz o partinin karşısındaysak artık bizim için de o kişi karşı taraftadır ve kötüler arasındadır.

Hiçbir taraftar, karşı taraftaki iyiyi desteklemeyi göze alamaz övemez, takdir duygularını ifade edemez. Karşı taraftaki kişi iyi faydalı olsa bile ona iyi denmez. Çünkü artık o tarafını belirtmiş ve karşı tarafa geçmiştir.

Odgurmuş: Ne kadar yanlış bir tutum.

Ögdülmüş: Haklısın çok yanlış ve olumsuz bir tutum ama maalesef durum bu. Hâlbuki gerçek hayatta hiçbir zaman sadece siyahlar, sadece beyazlar olmadığı gibi sadece iyiler ve sadece de kötüler yoktur. Hayatın renkleri çok ve çeşitlidir. Dinimiz İslâmiyet bile insanları sadece mü’min-kâfir diye ikiye ayırmıyor, Mü'min'in pek çok derecesi olduğu gibi, küfrün de pek çok derecesi vardır.

Fikirlerde ve hayatın her yerinde bir “olabilir” lilik payı bırakmak gerekiyor. At gözlüğü takmak atlar için çok gerekli ve faydalı olabilir, fakat insanlar at gözlüğü taktıkları takdirde çok gerekli ve faydalı olmayan bir iş yapmış olurlar.

Her zaman ve her şey siyah-beyaz değildir ve diğer renkler de hayatın zenginliğidir. Diğer renkler olmasaydı siyah beyazın ne anlamı kalırdı.