Önce gündemimizde futbol vardı, geniş kitlelere hitap eden bu sporda oluşan olumsuzluklar ister istemez geniş bir kitleyi etkiliyor, bir olayı tartışan kitle ne kadar geniş olursa kutuplaşma da o kadar uç noktalarda oluyor, Önce hakeme yumruk atılması, sonra İstanbulspor’un sahadan çekilmesi, en sonunda da Suudi Arabistan’da yaşananlar seçim havasına girdiğimiz bu günlerde tüm toplumu gerim gerim gerdi.
Süper Kupa Finali
Ortada Türk futbolu adına bir skandal var,
Ortada iki güzide kulübümüz Fenerbahçe ve Galatasaray adına bir skandal var,
Ortada Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarına yapılan bir saygısızlık var,
Ortada Türk Milleti’nin kırmızı çizgileri olan Cumhuriyete, Milli marşımıza ve Atatürk’e karşı yapılan istismar ve hadsizlik var,
Ortada Türk Milleti’ni dini ve milli değerler üzerinden karşı karşıya getirmeye çalışan çok ciddi bir provokasyon var,
Ortada ısrarla sporu siyasileştirmeye çalışan bir kesim var,
Ama sorumluluğu alıp bunun bedelini ödeyecek kimse yok öyle mi?
Açıklamalardan anlaşılıyor ki en az Suudi Arabistan kadar Fenerbahçe Kulübü Başkanı da Galatasaray Kulübü Başkanı da suçlu…
Ama en büyük suçlu böyle bir organizasyonu eline yüzüne bulaştıran beceriksiz TFF Başkanı ve yönetimi. Nasıl bir güçmüş arkadaş!!! Hiç kimse memnun değil ama adamı koltuğundan kimse kaldıramadı. Hala pişkin pişkin Türk futbolunun başına hem de “Büyükekşi”meye devam ediyor.
“Hilafet”
Ne demek hilafet : “Birinin yerine geçmek, bir kimseden sonra gelip onun yerini almak, birinin ardından gelmek/gitmek, yerini doldurmak, vekâlet veya temsil etmek” İslami terim olarak da İslam devletlerinde Peygamberimizden sonra gelen siyasi makam. Hilafet makamı Allah’ın Kur’andaki emri mi kesinlikle “Hayır”, Peygamberimizin sünneti mi hilafet makamı kesinlikle “Hayır”; Peki mantığı ne ayrı ayrı olan islam ülkelerinin bir olması. Halife olan hangi devlet başkanı ise bütün İslam ülkelerinin siyasi ve manevi başkanı da devlet başkanıdır. Hilafet bir yönetim şekli değildir, Var mı günümüzde Halifelikle yönetilen bir müslüman ülke? Allah aşkına türkürse tükürüğünle İsrail’i boğacak İslam ülkeleri kendi arasında bile bu kadar farklıyken Cumhuriyet yönetiminin karşısına hilafeti koymak ve bunu tartışmak günümüz gerçeklerinden ne kadar uzak. Suudların 15 Temmuz’daki hainliği ortadayken, Amerika’yla işbirliği aşikarken, Suudlar başta olmak üzere Arap Birliği ülkeleri Filistin’deki zulme bu kadar etkisiz ve yetkisiz kalmışken hala “hilafet” demek, hilafetin kaldırılışının yasını tutmak, tarihi de günümüzü de anlayamamak değil midir?
Hilafet Bayrağı!!!
Ne oluyoruz arkadaş ne oluyoruz? Okumayanı anlarım, kendini yetiştirmeyeni anlarım, haydi cahili de anlarım ama bir üniversite öğrencisi elinde hilafet bayrağı olduğunu sandığı Kelime-i Tevhid yazılı bayrağı taşıyor diye, “Siz Arap sevicisiniz, Türk değilsiniz.” nidalarıyla saldırıp babası yaşındaki adama şiddet uyguladıysa yazık çok yazık!!!
Elinde Kelime-i Tevhid’i taşıyan onun ağırlığını taşıyamıyor, o genci gel bana illa vur diye tahrik ediyorsa yazık çok yazıķ!!!
Elinde Kelime-i Tevhid bayrağını taşıyanın burnunu kırana “Helal Türk Milliyetçisi gencimize, sonuna kadar yanındayız iyi yapmışsın.” diyerek şiddetin yanında olan Müslümanlığın sancaktarlığını yüzyıllardır yapan Türk Milleti’nin değerlerinden bî-haberler prim yapmaya çalışıyor, bu primi de yapıyorsa yazık çok yazık!!!
Elinde Kelime-i Tevhid bayrağı taşıyan “ Hilafet isteriz.” diyerek, o çocuğu tahrik eden sonunda yumruğu burnuna yiyene, ben Müslümanım diyenler sahip çıkıp milli değerlere saldırıyorsa “Ne Mutlu Türküm.” diyenlere “Kahrolsun faşistler, ırkçılar yok olun!!!” diyorsa yazık çok yazık!!!
Kimse kusura bakmasın böyle hassas bir zamanda o yumruğu atan cahilliğinden bilgisizliğinden o yumruğu atmıştır, o eğitilmelidir; ona öğretilmelidir. O yumruğu yiyen elinde hilafet bayrağını taşıdığını zanneden cahilliğinden o yumruğu yemiştir, o eğitilmelidir, hilafet bayrağı diye bir bayrağın tarihte hiç bir zaman olmadığı, hilafet hangi devletteyse hilafet bayrağının o devletin bayrağı olduğu ona öğretilmelidir. Unutulmamalıdır, Cennet mekan Başbuğ Alparslan Türkeş Bey’in vurguladığı gibi “Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur.” ne bizi biz yapan bedenimizden ne de ruhumuzdan vaz geçmek yakışır bize. Bir müslüman ırkını sevmekle kınarsa Türk’ü yazık çok yazık!!!
Bir Türk , müslümanlıkla yoğrulan bu topraklarda yok sayarsa Müslüman-Türk’ü yazık çok yazık!!!
Allah birliğimize, dirliğimize zarar vermesin.