HZ ADEM ALEYHİSSELAM ile ilgili makalemizin 3 ncü bölümünden kaldığımız yerden devam ediyorum.
HABİL VE KABİL KISSASI
Siyer müelliflerinden çoğu ve İBN. İSHAK ın rivayetine göre HZ HAVVA yirmi batında, ikizler halinde kırk çocuk doğurmuştur. Bu ikizlerin biri oğlan, diğeri kız oluyordu. ALLAHÜ TEALA bu ikizlerden her birinin kız ikizini, diğer ikizin erkeği ile evlendirmesini vahyetmişti. Bu hükme uyularak ADEM A.S ın büyük oğlu KABİL ile daha küçük oğlu HABİL de birbirinin kız ikiziyle evleneceklerdi. Fakat KABİL in ikizi olan kız AKLİMA habilin ikizinden daha güzeldi. Bu sebeble bu değişmeye razı olmamış, AKLİMA ile kendisi evlenmek istemişti. ADEM A.S bu isteğin gayr-ı meşru olduğunu ne kadar izah etti ise de KABİL e söz dinletemedi. Sonunda KABİL in ikizi AKLİMA hakkında birer kurban takdim etmelerini, hangisinin kurbanı kabul görürse AKLİMA ile onun evlenmesini çare göstermiş, bunun üzerine birer kurban takdim etmişlerdi. ( TECRİD-İ SERİH )
Tefsirlerde ve diğer islami eserlerde geçtiği gibi KABİL ziraata, HABİL ise çobandır. KABİL in kurbanı değersiz cılız bir kurbandı. HABİL ise beğendiği bir koyunu hem de geciktirmeden, kurban etmişti. ( HASAN BASRİ ÇANTAY KURANI HAKİM VE MEALİ ) HABİL in kurbanı kabul görmüş, o zaman adet olduğu üzere gökten inen beyaz bir ateş parçası HABİL in kurbanını yakmıştı.
Kıssanın bundan sonrası kuranı kerim de şöyle ifade edilir. “ Onlara ADEM in iki oğlunun kıssasını hakkıyla oku ( çünkü onlar bu kıssanın tıpa tıp uyduğu kimselerdir. “ hani ADEM in iki oğlu kurban takdim etmişlerdi. Her nedense birinden kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, diğerine ; ahdim olsun seni katledeceğim dedi. Diğeri ise ALLAH muttakilerden kurban kabul eder. Öyleyse ALLAH tan kork, niyetini düzelt. Eğer sen beni öldürmek için elini kaldırsan bile, ben seni öldürmek için elimi kaldıracak değilim. Çünkü ben RABBÜL ALEMİN olan ALLAH tan korkarım. Dilerim ki sen, günahınla birlikte benim günahımıda yüklenesin ve cehennemliklerden olasın. İşte zalimlerin cezası budur dedi.
Nihayet KABİL HABİL i öldürmekte nefsine uydu. Ve onu öldürerek zarara uğrayanlardan oldu.
Sonra ALLAH kardeşinin ölüsünü nasıl gömeceğini ona göstermek üzere, yeri eşeleyen bir karga gönderdi. Çünkü ilk defa bir ölüm oluyor ve KABİL gömmeyi düşünemiyordu. Yapacağı işi bir karga dan öğrenince “ bana yazıklar olsun ! kardeşimin ölüsünü örtmek konusunda bu karga kadar bile olamadım” dedi de ettiğine yananlardan oldu. MAİDE S/ 27-31
Bazı rivayetlere göre, karga başka bir kargayı öldürdü veya bir karga nın leşini buldu ya da beraberinde getirdi. Yeri eşeliyerek gömdü ve KABİL e örnek oldu.
KABİL in duyduğu pişmanlık “ tövbe pişmanlığı “ değildi. Yapmaya cesaret topladığı hadisenin karşılığını görmediği katlanmak zorunda kaldığı vicdanı eziyeti ile çektiği sinir yorgunluğu içindi.
Bu feci hadise cerayan ettiği sırada , HZ ADEM bütün oğullarını KABİL e emanet etmiş ve başka bir yere gitmişti. Dönüşünde hadiseyi duyunca çok üzüldü. Ve KABİL e lanet beddua etti. Bunun üzerine KABİL de kız kardeşini alarak babasının yanından uzaklaştı. YEMEN tarafına giderek ölünceye kadar oralarda kaldı.
Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup, haftaya başka bir makalede buluşmak üzere yazımı BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU’NUN SİTEM adlı şiiriyle bitiriyorum. Hepinize sonsuz selamlar, saygılar, sevgiler
SİTEM
Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim
Yar yoluna dökülmedik dilleri neyleyim
Yar yar…
Seni kara bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel, tel çözülüp kalmışam
Yar yar çanımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var.
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU