Bu haftaki makalemde HZ EYÜB PEYGAMBER in hayatı ile ilgili konuları erteliyorum. Yerine ÇORUM dan gelirken geçirdiğim trafik kazasını anlatacağım. Rahmetlik manevi kardeşim KADİR BEKDEMİR le geçen anılarımdan bahsedeceğim. Bana kaza yaptığımda çok büyük iyilikleri oldu. ALLAH gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun nur içinde yatsın. ALLAH ım PEYGAMBER efendimize komşu eylesin.

1995 li yıllarda vakıflar bankası Yozgat şubesinde çalışıyordum. Birde telefon geldi teyzemin ÇORUM da vefat ettiği bildirildi. Bankadan izin aldım. Rahmetli annemle birlikte benim yeşil turkuaz DOĞAN SLX 1993 Model aracımla ÇORUM a gittik. Rahmetlik annem İSMAİL gel teyzenin soğuk yüzünü son bir kez gör dedi. Bana gösterdi. Çok üzüldük. Teyzemin defin işini yaptık. Vasiyeti üzerine ÇORUM un Ulu mezarlığına ZARİF HOCA dedemin yanın gömdük. Rahmetlik annem bir hafta kadar daha ÇORUM da kaldı. Ben de ÇORUM a gelmişken arabanın bakımını ÇORUM da yaptırdım. Rahmetlik annem İSMAİL sen artık arabanı al YOZGAT a git işinden kalma dedi.

Ben arabaya bindim tek başıma YOZGAT a doğru hareket ettim. Arabada bir tuhaflık vardı . araba devamlı sağa sola doğru çekiyordu. Canım bayağı sıkıldı. Keşke hiç bakım yaptırmasaydım dedim. YOZGAT tan gelirken gayet iyi bir şekilde geldim. Alacaya geçtim acaba tekerlerin havası kimi fazla, kimi eksik ondan mı oluyor dedim. Bir kenara arabayı durdurdum. Lastiklerin havasını kontrol ettim. Havası gayet iyi idi. Arabaya tekrar bindim. Yoluma devam ettim. Sonunda YOZGAT a yaklaştım. Çalatlı köyünü geçtim. Muslubelen rampasını çıkıyordum. Arabam bayağı suratlı idi. Birden arabada anormal bir durum oldu. Araba kontrolümden çıktı direksiyonu ne tarafa çevirirsen cevir araba bildiği gibi gidiyordu. Ben herhalde tekerin biri çıktı sandım. Fren yaptım araba havada takla attı. Beni sağ ön koltuğun üstüne başımın üstüne vurdu. Gözümdeki gözlük gözümden fırlayıp arka koltuğa düştü. Arabanın bagajındaki fırça ortadan ikiye bölünmüştü. O anda dev Fatih kamyon üzerime doğru suratla geliyordu. Yolun solundaki trafik levhasına çarptığımı hatırlıyorum. Levha kayboldu. Araba yönünü tekrar Çorum yoluna dönmüştü. Yolun solundaki tarlaya menfez çukurun üzerine gelip durdu. Bir karış daha ileri geri olsa çukurun içine düşerdim. Kimse görmezdi. Hemen o anda araba yanar ateş alır dedim hemen sağ ön kapıdan besmele çekip çıktım. Bir tane taksi şoförü geldi. Kardeşim büyük geçmiş olsun dedi. Ben 120 ile gidiyordum. Sen beni geçince ben kendimi duruyor sandım dedi. Giden gelen geçmiş olsun nasıl oldu. Ona bir laf anlat buna bir laf anlat insanın morali iyice bozuluyordu.

O sırada bir bayan geldi, kardeşim büyük geçmiş olsun sana bir şey olmamış çok şükür dedi. Beni devamlı teselli etti. Gitti gitti geldi tekrar tekrar geçmiş olsun dedi. Kardeşim üzülme ne olur dedi. İstersen arabanı ben tamir ettiririm. İstersen yenisini alıp hediye ederim dedi. Bu kadının bana moral vermesi beni çok duygulandırdı. Bu kadının sanatçı NURSEL ZEREN olduğunu söylediler. Beni en çok duygulandıran bu sanatçı oldu. Kendimi tutamadım ağladım.

Yanımdan ayrılanlar kardeşim bizim yapabileceğimiz herhangi bir şey varmı söyle ne gerekiyorsa yapalım diyenler oldu. Bende onlara YOZGAT ta –şimdiki Yimpaş’ın yanındaki Toki binalarının yerindeki eski sanayide- OTO ELEKTRİKCİSİ KADİR BEKDEMİR var ona söyleyin beni buradan alsın dedim. Az bir zaman geçti rahmetlik KADİR BEKDEMİR taksisine binip geldi yanında da İSMAİL GÖZÜYAŞLI ile birde traktör getirdiler. KADİR efendi geldi beni kucakladı enişte büyük bir geçmiş olsun dedi. Üzülme sana bir şey olmamış ya sen ona bak dedi. Ben arabanın kontağını alayım da yanar bir şey olur dedi. Sen arabadan nasıl çıktın dedi. Bende sağ ön kapıdan çıktım dedim. Rahmetlik kadir efendi sağ ön kapıdan elini soktu kontak anahtarını almak için elini kapıdan içeri çok zor soktu; enişte benim elim buradan girmiyor sen nasıl çıktın dedi. ALLAH ın bir mucizesi oldu. Arabanın arka sol akisi kovanın içinde kırılmış çelik akis yine de bana bir şey olmadı. KADİR BEKDEMİR kardeşim arabayı traktörle çekip sanayiye getirdi. Dükkanının önüne koydu. Ben bankada çalıştığımdan her zaman izin alamıyordum. Benim bütün bu işlerimle rahmetli KADİR kardeşim ilgilendi. Kaportacının en iyisini buldu, benim adıma pazarlık yaptı. Arabaya lüzümlu parçaları sanayi arkadaşlarını tek tek gezerek aldı. Kimde ucuz kiminin kaliteli ise ona göre aldı. Enişte sende taksit taksit öde dedi. Evimize defalarca geldi. Geçmiş olsunda bulundu.

Kadir efendi iyi günde kötü günde hep yanımızda olurdu. Devamlı bize iyilikleri dokundu. ALLAH gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun. ALLAH ım PEYGAMBER EFENDİMİZ e komşu eylesin nur içinde yatsın inşallah amin..

Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup; inşallah haftaya EYÜP PEYGAMBERİN kıssasıyla ilgili kaldığımız yerden devam edeceğim.