Beşinci nesil jet muharip uçağımızın projesi olan KAAN, 21 Şubat’ta ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Türkiye’yi savunma sanayisinde ve teknolojide dünyanın en üst ligine taşıyan KAAN’ın ilk uçuşunun gurur ve sevinci Türkiye ile sınırlarını aştı. KAAN’ın ilk uçuşu, dünyanın dört bir yanından farklı milletten insanların ortak sevinci oldu.
TÜBİTAK BİLGEM tarafından geliştirilmiş olan Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi, KAAN’ın yüksek hesaplama ihtiyaçlarını karşılamak üzere çok çekirdekli hale getirildi ve KAAN’ın ilk uçuşunda Ana Yönetim Bilgisayarları üzerinde kullanıldı.
KAAN 17 Mart 2023'te hangardan çıkarak pist başı yaptı. 11 aylık süreçte Türk mühendisleri tarafından gökyüzüyle buluşturulmak için hazırlandı. İlk uçuş görevi için girdiği testleri başarıyla tamamlandı.
Tasarım ve imalatıyla milli olan KAAN'ın kanat açıklığı 14, yüksekliği 6, uzunluğu ise 21 metre. Kokpiti ise tek kişilik. Çift motoru, yüksek manevra kabiliyeti, radara düşük görünürlüğü, gövde içi silah taşıyabilmesi ve elektronik harp kabiliyeti de KAAN'ın dikkat çeken özelliklerinden...
Üstün kabiliyetleriyle fark yapacak olan Milli Muharip Uçağı KAAN ile Türkiye, bu seviyede (5. Nesil) uçak üretebilen 5 ülkeden biri oldu. Milli Savaş uçağı her türlü hava-hava ve hava-yer hedeflerine stratejik taarruz imkanı sağlayacak. Yüksek hava muharebe menzili ve süpersonik hızda hassas ve tam vuruş özellikleri ile fark yaratacak.
KAAN, insansız hava araçları, havadan ihbar, kontrol gibi platformlar ve tedarik edilmesi planlanan diğer unsurlarla ortak çalışabilecek.
Yeni nesil silahlarla havadan havaya muharebe, süpersonik hızda dahili silah yuvalarından hassas vuruş gerçekleştirebilecek KAAN, yapay zeka ve nöral ağ desteğiyle artırılmış muharebe gücü sağlayacak.
KAAN’ın F-16’lara göre üstün özellikleri şöyle:
Hayalet (gizli) uçak olmalarını sağlayan düşük radar kesiti, Yüksek manevra yeteneği,
Süpersonik hızını uzun süre kullanmasını sağlayan süper seyir yeteneği,
Radar, sensörler ve diğer hava araçları da dahil çeşitli kaynaklardan bilgi toplamasını ve işlemesini sağlayan gelişmiş aviyonik sistemler; Diğer hava araçları ve yer tabanlı sistemlerle bilgi paylaşma ve faaliyetlerini koordine etme kabiliyeti, Havadan havaya muharebe, havadan yere saldırı ve istihbarat, gözetleme ve keşif dahil olmak üzere çok çeşitli görevleri yerine getirebilme özelliği ile dikkat çekiyor...
İlk kez gökyüzüne çıkan uçağın havada 13 dakika kaldığı, 2 bin 438 metre yüksekliğe ve 426 kilometre hıza ulaştığı belirtildi. KAAN'ın 21 metre uzunluğunda, 6 metre yüksekliğinde ve kanat açıklığının 14 metre olduğuna işaret edilerek 2030'dan itibaren F-16 filosunun yerini almasının beklendiği kaydedildi.
İlk uçuşunu başarıyla gerçekleştirmesinin ardından çok sayıda uluslararası basın yayın kuruluşu ve televizyon kanalı, KAAN'ı manşetlerine taşıdı.
Türkiye’yi savunma sanayisinde ve teknolojide dünyanın en üst ligine taşıyan KAAN’ın ilk uçuşunun gurur ve sevinci Türkiye ile sınırlı kalmadı.
Dünya basınında yer aldı.
KAAN’ın gök vatan ile buluşma haber ve görselleri, Türk vatandaşları kadar, dünyanın pek çok ülkesinde yaşayan Türkiye sevdalılarını da duygulandırdı.
Özellikle dost ve kardeş Azerbaycan ile Pakistan vatandaşlarından gelen kutlama mesajlarının yoğunluğu dikkat çekerken, Bangladeş ve Malezyalılar da adeta kutlama yarışına girdiler.
Türkiye Cumhuriyeti silah ve hava savunması ile güçlü olmak zorundadır. Sadece Türk ve İslam dünyası için değil tüm insanlığın umudu ve geleceği Türkler ve Türk Milletidir. Bu nedenle ülkemiz güçlü ve büyük devlet olmak zorundadır. Onun için kardeş olmaya bir ve beraber olmaya mecburuz. Türk harp sanayii ve havacılık alanında üstün başarı elde eden, emek veren, vatansever mühendis ve çalışanlarını yürekten kutluyoruz. Allah gayretlerini daim eylesin!..