Bu aldığım kitaplar arasında Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlanan “Reşit Rahmeti Arat İçin [2] ” adında bir kitap da vardı. Prof. Dr. Muharrem Ergin’in önsözüyle yayınlanan kitapta Reşit Rahmeti Arat’ın hayatı, eserleri, makaleleri ve 37 ilim adamının Reşit Rahmeti Arat’a ithafen yazıları vardı. Kitap çok fazla ilgimi çekmemişti ve Arat Hoca’yı da pek tanımıyordum. Kitap ise kitaplığımın bir köşesinde durup duruyordu.
Yine yıllar sonra Türk Tarih kurumu tarafından basılan “Kutadgu Bilig[3]” kitabı ile karşılaştığımda hemen aldım. Kitabı okumaya başladığımda çok ilgimi çekti. Çok ilginç konulardan bahsediyordu, mutluluğun kaynağını açıklıyordu. Kitapta Yusuf Has Hacip 4 hayali şahsiyeti ki bunlar: (Kün-Toğdı, Ay-Toldı, Ögdülmiş ve Odgurmış [4] ) konuşturarak devlet idaresi, devletin başında bulunan kişinin bilmesi ve yapması gerekenler vs. gibi konular üzerinde duruyordu.
Bu kadar önemli olan bir kitabın daha önce de gün yüzüne çıkartılma teşebbüsleri elbette olmuş ama bu büyük kitabı ilim dünyasına en kapsamlı şekilde kazandıran Ordinaryüs Prof. Dr. Reşit Rahmeti Arat Hoca olmuştur. Hoca gerçek bir bilim adamı ve hatta gerçek üstü bir bilim adamı olarak görülüyor. Bütün bunların yanı sıra o bir gerçek vatansever, milletine, memleketine, diline, dinine ve kültürüne candan bağlı bir Türk milliyetçisi olarak karşımıza çıkıyor. Biz ise onu yeteri kadar ne tanıyoruz ne de tanıtabiliyoruz. Sadece biz buradan ancak bir teşekkür edip bir Fatiha gönderebiliyoruz.
Yine yıllar sonra Yozgat’ta yayın yapan bir mahalli gazetenin değerli İş İnsanı Zafer Özışık yönetimine geçmesinin akabinde bana da yazı yazma teklifi gelmişti. Haftalık olarak yazmaya başladığım “Yozgat Çamlık” gazetesinde haftada bir, çeşitli konularda yazılar yazıyorken daha sonra aklıma Kutadgu Bilig kitabındaki 4 şahsiyet geldi. Bazı büyüklerimizin de geçmişte yaşamış olan birilerini, ağacı, toprağı, hayvanları ve hatta Peygamber efendimizi dahi yazılarında kitaplarında konuşturdukların görmüştüm. Bu yolu ben neden denemiyorum diyerek Kutadgu Bilig’de geçen iki şahsiyeti konuşturarak çeşitli konularda denemeler yazabilirdim. Nitekim öyle yaptım ve Kutadgu Bilig’de adı geçen “Ögdülmiş ve Odgurmış” adlı şahısları konuşturarak yazılar yazmaya başladım. Yazılarımda kimseyi pek yargılamadan memleket ve aydın meselelerine çeşitli yorumlar getirmeye çalıştım.
Bu yazılarım değerli dostum Dr. Hayati Bice’nin de dikkatini çekmiş olmalı ki “bu yazıları bir araya getirip biraz daha düzenleyerek bir kitap haline getirme imkânı yok mu” dediğinde bende yazılarımdan seçerek “ODGURMUŞ [5]” adını taşıyan bir kitap hazırladım.
Reşit Rahmeti Arat’ı tanımak, tanıtmak ve onun çevirisini yaptığı bir kitaptan iki şahsiyetin karşılıklı sohbeti şeklinde konuşturulması bana ancak onur verir. Bu şekilde de Reşit Rahmeti Arat’ın ruhu muazzez olur diye ümid ediyor, Reşit Rahmeti Arat’a Rahmetler diliyorum.