Tam bir hafta önce Türkiye de yapılan mahalli idareler seçiminin yankıları hâlâ sürerken Yozgat özelinde de kimilerine göre beklenen, kimilerine göre de sürpriz sonuçların ortaya çıktığına şahitlik ettik…
Görünen o ki !
Yaklaşık 22 yıldır girdiği 17 seçimi kazanan Erdoğan liderliğinde ki AkParti 18 kez sandıktan galip çıkamadı ve ilk defa 2.parti konumuna düştü.
Başta Büyükşehirler olmak üzere il ve ilçe belediyelerine bakıldığında ise Özel liderliğinde ki Chp nin bariz üstünlüğüne şahitlik etmekteyiz.
Bu durumda şunu net söyleyebiliriz ki,
Emanetçi diye gelen Özel, hem İmamoğlu’na hem de Yavaş’a karşı yerini sağlamlaştırmış Ak Parti’ye karşı Kılıçtaroğlu’nun 17 seçimde başaramadığını 18. seçimde başarmıştır…
Dem parti her seçimde olduğu gibi stratejisini iyi kurmuş, ideolojik parti özelliği ile ve Chp ye yaptırdığı taşeronluk ile istediğini almış,
Mhp ülke genelinde tahminleri yanıltmamış sandıktan istediğine yakın bir sonuç almıştır.
İyi parti seçimin kaybedenleri arasına ismini büyük harflerle yazdırmış Akşener havlu atma noktasına gelmiştir…
Yeniden Refah Partisi de her ne kadar oylarını hatırı sayılır şekilde artırsa da, şahsi kanaatim büyük ölçüde küskün Ak Parti ve bir kısım Mhp seçmenin emanet oylarından dolayı yükseliş göstermiştir.
Bbp Sivası alarak rahmetli Muhsin başkana olan vefasını göstermiş, her şeye rağmen Türk siyasetinde bende varım demiştir.
Bana göre bu seçimin önemli bir özelliği de hatırı sayılır bir seçmen kitlesinin sandığa gitmeyerek taraftarı olduğu partiyi adeta cezalandırmasıdır
……
Duruma iktidar partisi cephesinden tekrar bakacak olursak, malum olduğu üzere son 22 yıldır yerel, genel, referandum, Cumhurbaşkanlığı olmak üzere tüm kategorilerde yapılan 17 seçimden galip ayrılan AkParti kanadında 18.seçimde Chp ye karşı alınan bu malûbiyetin birçok sebebi olduğu aşikardır.
Her ne kadar görünen sebepler
* Son yıllarda baş gösteren ekonomik sıkıntılar,
* Emekli vatandaşların zam tepkisi,
* Aday tercihlerinde ki yanlışlıklar,
* Gelir dağılımında ki adaletsizlik vs.olsa bile,
bana göre görünen sebeplerden çok görünmeyen, hatta parti genel merkezi tarafından görülemeyen bel ki de görülmek istemeyen biraz daha ileri gidersek genel başkana gösterilmeyen sebepler daha öncelikli diye düşünüyorum.
Zira tüm seçim bölgelerinde tabanın sesine kulak verilse,
Sözde yapılan temayül yoklamaları gerçekte yapılıp öne çıkan adaylarla seçime gidilse,
Teşkilatlar sadece Erdoğan’ın ismi üzerinden siyaset yapmak yerine seçmene yukarıda saydığım sebeplerin gerekçelerini doğru dürüst anlatmanın gayreti içerisinde olsa,
Benlik duygusundan uzaklaşıp başlangıçta olduğu gibi vatandaşa göz hizasından bakarak muhatap olsa,
İllerde aday seçiminde etkin olan karar vericiler kendilerine yönetebilecekleri kişiler yerine partilerine yönetici olabilecek kişileri tercih etmek sureti ile genel merkeze doğru bilgiler aktarsa,
tüm adaylara mavi boncuk dağıtmak yerine inandıkları kişinin arkasında dursa,
sonuç böyle olmazdı…
……
Her şeye rağmen seçimlerin demokratik bir ortamda geçmesi, tüm siyasi partilerin çıkan sonuca saygı ile yaklaşması halkın iradesinin sandığa sükunet içerisinde yansımış olması ülkemiz adına bir kazanımdır,
Gönlümüzden geçen ise kazanan hangi siyasi parti olursa olsun bulunduğu seçim bölgesinde adil, özverili, ötekileştirmeyen bir yönetim göstermesidir.
Ancak o zaman huzur ve güven ortamı oluşur ve vatandaş mutlu olur, mutluluk istikrarı, istikrar da başarıyı getirir.
Bir sonra ki yazımda da Yozgat özelinde yorumlar yapmaya çalışacağım,
Kalın sağlıcakla…