ABD ile Suriye noktasında çekişmek yerine işbirliğini öncelemek Türkiye’nin hayrına olacaktır. ABD’nin yaklaşık 12 yıldan beri her türlü askeri ve ekonomik desteği yaptığı Fırat’ın doğusunda yer alan gruplardan vazgeçemeyeceği çok açıktır.
Stratejik sebeplere dayalı olarak Kürt gruplarla ABD’nin ilişkisi her koşulda devam edecektir. Türkiye bu noktada Suriye Kürtlerine dönük tavrını değişen koşulları göz önüne alarak yeniden gözden geçirmelidir. Suriye’de yaşayan her bir gruba eşit mesafede yaklaşılmalı ve demokratik federal bir Suriye inşa edilmesi için harekete geçilmelidir.
Bu açıdan Türkiye başta Kürtler olmak üzere Suriye’de ki her bir gruba hamilik yapmalıdır. Bunun dışında Suriye politikasını sadece HTŞ ve diğer selefi cihatçı gruplara indirgemek son derece hatalı olacaktır.
Unutulmamalıdır ki İŞİD gibi gruplar da görevlerini ifa ettikten sonra büyük güçler tarafından tarih sahnesinden silinmişlerdir. Bu açıdan Türkiye rasyonel hareket etmeli ve Irak’ta halihazırda kendisine en yakın grubun Iraklı Kürtler olduğunu unutmamalıdır.
Bu süreç Suriye içinde geçerli olabilir. Özetle yanı başımızda ABD ve İsrail ile dost olan Suriyeli Kürt grupları Türkiye kendisine hasım etmek yerine dost olarak görüp buna göre hareket etmeyi tercih etmelidir.
Bu sayede hem içerde hem de dışarda çok daha güçlü hale gelme şansı elde edilmiş olunacaktır. Unutulmamalıdır ki büyük ülkeler korkular ile değil özgüvenle gerçekçi hedefler ortaya koyarak hareket ederler ve kendilerine düşman değil dost kazanmayı amaçlamalıdırlar.