“Cenab-ı Hakk’ın doksan dokuz güzel isminden biri Rahîm’dir.  Anne karnında dokuz ay boyunca gelişerek insan sûretine büründüğümüz ilk yurdumuzun adı da rahimdir. Bu,  yaradılışımızın merhametle başlayıp merhametle sona erdiğini ve her kadının Allah’ın rahmet ve merhametinin tecelligâhı olduğunu gösterir. 

Gerçekten merhamet, şefkat, sevgi ve fedakârlığın en büyük kahramanıdır kadın. Zarafet ve güzelliğin kaynağında kadının eli vardır. İşte bu yüzden yüce dinimiz, kadına merhameti emretmiş, ona büyük bir değer vermiş ve onu her türlü saygıya ve hürmete layık görmüştür.

İslam dininde kadın; eğitim, eş seçimi, mülk edinme, ticaret yapma ve ibadet gibi hayatın her alanında hak sahibi kabul edilmiştir. Ayrıca Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda, kadınlarla erkeklerin hem insan olma hem Allah’ın kulu olma hem de dinî hak ve sorumluluk bakımından eşit tutulduğunu göstermektedir. Yüce dinimiz, kadını erkeğe, erkeği kadına emanet ederek onların hak ve yükümlülükler bakımından birbirlerine karşı sorumlu olduklarını ortaya koymuştur..

Nitekim bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Ey insanlar! Sizi bir tek canlıdan yaratan, ondan eşini var eden ve her ikisinden pek çok kadın ve erkek meydana getiren Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Allah'a karşı gelmekten ve yakınlarınızın haklarını ihlal etmekten sakının. Şüphesiz Allah, sizi daima gözetlemektedir.”

Peygamber Efendimiz’ (s.a.v) kadını ve erkeği “bir bütünün birbirini tamamlayan iki eşit parçası”olarak tanımlamıştır. Bakara sûresinin 187. ayetinde de “Kadınlar, sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz.” buyurularak kadının ve erkeğin birbirlerinin koruyucusu, kollayıcısı ve tamamlayıcısı olduklarına işaret eder.

Abdullah b. Ömer’in “Kur’an-ı Kerim nâzil olurken, hakkımızda kınayıcı bir ayetin inmesinden korktuğumuz için kadınlara ‘öf!’ bile demekten çekinir olmuştuk.”ifadesi vahiy sürecinin kadınları nasıl bir koruma altına aldığını göstermesi bakımından oldukça ilgi çekicidir.

Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) kadınlarla ilgili bizleri şöyle uyarmaktadır: “Ey insanlar!  Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah‘tan korkmanızı tavsiye ederim.  Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onları kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Biliniz ki, sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır.” “Kadınlara ancak kerîm olanlar iyi ve güzel davranır; onlara kötülük edenler ise gerçekten kötü kişilerdir."

“Sizin en hayırlınız, kadınlara karşı en güzel davrananınızdır.” buyurarak kadınlara karşı iyi muameleyi bir hayır ve güzellik yarışına dönüştüren Sevgili Peygamberimiz bize en güzel örnek değil midir?...
(Kaynak Diyanet Hutbeleri)
Bu vesileyle 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Kutluyoruz...Kadın Ana, kadın yar, kadın en yakın dost ve hayat arkadaşımızdır. Dostça huzur içinde yaşamak insan olmanın gereğidir.