Özellikle Yozgat’ın İnceçayır köyü, bu gelenekleri en iyi şekilde sürdüren yerlerden biri olarak öne çıkıyor. Türk kültürünün derinliklerine ışık tutan bu gelenek, köylerin birliğini pekiştiren önemli bir sosyal yapıyı oluşturuyor.
Osman Karaca: "Kültürümüzün Temel Taşlarından Birisidir"
İnceçayır köyünde doğup, 35 yıl boyunca İzmir’de yaşadıktan sonra memleketine dönen Osman Karaca, antika ile ilgilenerek hem hobi edinmiş ve Yozgat’ın kültürünü daha geniş bir kesime tanıtmaya başlamış.
Karaca, “Türk kültürünün en temel taşlarından birisidir köy odaları. Dilimizde öyle anlamlı ifadeler var ki, her ovanın bir obası, her obanın bir odası var. Oda, eskiden mescit ya da cami ne ise, o dönemde de aynı işlevi görüyordu. Ancak zamanla köyler büyüdükçe, hane sahipleri ayrı odalar kurmuş ve misafirlerini burada ağırlamışlardır. Bu odalar, hayır duası almak, toplumsal birliği sağlamak ve kültürümüzü yaşatmak adına büyük öneme sahiptir” diyerek köy odalarının köklü geçmişine değindi.
Köy Odaları Bayramlarda Ayrı Bir Anlam Taşıyor
Köy odalarının kültürel değerini anlatan Karaca, bu geleneğin özellikle bayramlarda farklı bir boyut kazandığını belirtti. “Yozgat’ın İnceçayır köyünde bayramda mezarlık ziyaretinin ardından, ev hanımları hangi odaya gideceklerini birbirlerine paylaşırlar. Odaya gelen yemekler, farklı evlerden gelir ve büyük bir zenginlik ortaya çıkar. Bu durum, köyün birliğini simgeler” diye konuşan Karaca, bayramlaşmaların da köy odalarında gerçekleştirildiğini ifade etti.
Bayramda yemek yedikten sonra dua edilip, yaşlıların kenara geçip gençlerin onlara hizmet etmesi, bir gelenek haline gelmiş. Ayrıca, köydeki gençler, oda oda gezerek bayramlaşma sürecini 2 gün boyunca sürdürürler. Son olarak, oda sahipleri de birbirlerini ziyaret eder. Bu süre zarfında dostluklar güçlenir, kültürel bağlar pekişir.
Osman Karaca, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Yozgatlı hemşerilerime selamlarımı iletiyor, bayramlarını kutluyorum. Yozgat bizim aşkımız, memleketimize aşığız."