Kimi kahveyi sade sever, kimi orta kimi de şekerli… Ama tuzlusu helede biberlisi hiç mi hiç sevilmez.
Eski zamanlarda gelin ve damat adayı görücü usulü ile evlenirdi. Komşuların veya akrabaların tavsiyesi ile kız istemeye gidilirdi. Gelin adayı ve damat adayı ilk kez bir birlerini orada görürdü. Kız tarafı damat adayını, erkek tarafı gelin alacağı kızı tepeden tırnağa süzerdi.  Gelinin ilk kez gördüğü damat adayını beğenip beğenmediğini de yapacağı kahve belirlerdi.  Eğer kahveyi tuzlu yapmışsa damada seni beğenmedim eğer şekerli yapmışsa seni beğendim mesajını verirdi.
      O sebebten sabırsızlıkla kahvenin gelmesi beklenirdi. 
     Kahve gelene kadar iki aile havadan sudan sohbet ederlerdi.  Kahveler gelince, tuzlu kahveden bir yudum alan damat adayı, kızın kendisini beğenmediğini anlayıp ailesini toparlayarak haydin kalkalım diye onları durumdan haberdar ederdi.  Zaten ailerde kahve fincanını yakından takip ederler, eğer fincan da kahve bitmişse kahvenin şekerli olduğu anlaşılır yüzleri gülerdi ,sohbeti daha da koyulaştırıp bir birlerini tanımaya çalışırlardı.
     Artık bu tuzlu kahve asıl amacindan çıkmış şaka haline gelmiştir. Günümüzde İki genç te zaten birbirini görüp, beğenip hatta arkadaşlıkta ederek evlilik kararını alıyor.  Kız isteme faslı  ondan sonra gerçekleşiyor. Tuzlu kahve yine yapılıyor ama bu seferki amaç başka. Genç tuzlu kahveyi içemezse yarım bırakırsa veya tükükürse, ben kızınızın nazını çekemem istediklerini karşılayamam anlamına geliyor.  Bunu yapan damat adayınada pek rastladığımız söylenemez. Genelde damat adayları sevgisini belli etmek için "Biraz daha tuz yokmuydu, hiç bu kadar lezzetli kahve içmedim" gibi espiriyi de yapıp kahveyi tüm bitirerek, gelin hanıma güzel jestler yapıyor.
Tuzlu kahvenin gelin adayının arkadaşları arasında damat adayına yapılan ilk şaka niteliği taşıdığını da unutmayalım. Bazıları bu şakayı eşek şakasına çevirerek kızın her bir arkadaşı gelip biri tuz biri biber atarak damadı iyice perişan ediyorlar. Biberden ağzı yanan sesinide çıkaramayan damatlara çok üzüldüğünü belirtmek isterim.
Evet  kahvenin yanında verilen bir bardak suya gelince  Osmanlı döneminde eve gelen misafire ilk olarak kahve verilirdi. Gelen misafir ilk olarak suyu içerse bu misafirin aç olduğunu gösterir ve misafire yemek hazırlanırdı. Ama misafir ilk kahveyi içerse bu onun tok olduğunu gösterirdi. Böyle bir çok  inceliklere,  rastladığımız bir dönemdir Osmanlı dönemi.
Ziyade olsun efendim (artsın, bereketlensin ve çoğalsın )
selam ve dua ile