“Biri uzak doğuda diğeri Ortadoğu’da ama barbarlık ve Zalimlikleri aynı ?” Soykırım baskı zülüm ve barbarlık...
Çin güçleri tarafından işgal edilen Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz yıllarca zülüm ve baskı politikasına maruz kalıyorlar. Çin Doğu Türkistan'da her türlü baskıcı sömürü politikasını devam ettiriyor. Türk ve Müslüman halkı asimile etmek ve onları Çinlileştirmek adına her türlü baskıyı uyguluyor. Uygulamaya da devam ediyorlar.
Sömürgeci Çin kuvvetleri asıl toprak sahipleri olan Uygur Türklerinin topraklarını gaspetmekle kalmıyor, bölge insanını öldürüyor, yargısız infaz ediyor, gereksiz yere tutuklayarak hapse atıyor ve soykırıma tabi tutuyorlar. Her çeşit fiziki işkenceler dahil; iç organlarının çalınması, tecavüz, hakaret, ırkçılık, hukuksuz tutuklama, dini inanç ve hürriyetlerinden mahrum bırakma gibi insanlık dışı baskıları devam ettiriyorlar. İsrail güçleri de bugün aynen Gazze’de bunları yapıyor...
Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin mal varlıklarına el konuluyor, alimler kanaat önderleri ve aydınlar öldürülüyor, zorla kürtaj ve kısırlaştırma çalışması yapılıyor. Dini mekanlar, cami ve kutsal mekânlar tahrip ediliyor, Doğu Türkistanlılar Çin'deki fabrikalarda köle işçi olarak zorla çalıştırılıyorlar. Ailelerin parçalanması, çocuk kampları, ebeveynleri kendi çocuklarını eğitme ve kendi kültürlerini tanıtma haklarından mahrum bırakılıyor, anne babası öldürülen yahut kamplara kapatılan çocukların Çinlilere zorla evlat olarak vermesi gibi zülümler uygulanıyor. Bugün Gazzeli kardeşlerimize yapılanlar da aynısı değil midir ?
Doğu Türkistan, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve tarihe iz bırakmış Türk yurdudur. İskitlere, Hunlara, Göktürk İmparatorluğu’na, Uygur Devleti’ne, Karluk ve Karahanlılara, Saidiye Hanlığı’na ev sahipliği yapmıştır. 1863 yılında Yakup Han başkanlığında kurulan “Doğu Türkistan İslam Devleti”, Osmanlı, İngiltere ve Rusya tarafından resmen tanınmıştı.
Ancak şuan Doğu Türkistan, uluslararası kamuoyunda tanınmamakta ve Çin’in boyunduruğu altında yaşamaktadır.1876 yılında Çin-Mançu Devleti’nce işgal edilen Doğu Türkistan, 1884’te Şinciang (Sincan); yani “ Yeni Toprak- Kazanılmış Topraklar” adıyla Çin İmparatorluğu’na bağlanmış durumdadır. Adı dahi değiştirilmiştir.
Doğu Türkistan halkının mücadelesi sonucu, Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti 1933 yılında Kaşgar’da kurulmuştu. Ancak çok geçmeden komünist Çin kuvvetleri ve Stalin’in ortak hamlesi ile ortadan kaldırıldı. 1949 yılında komünist Rus yönetiminin askeri yardımları ile Doğu Türkistan’ın kaderi Çin yönetimine terk edildi.
Çin'in asimile politikası: Doğu Türkistanlıların kimliğini yok etmek ve Doğu Türkistan'ın demokratik yapısını değiştirmek amaçlıdır.
Bu kapsamda dil, din yasağı, serbest seyahat yasağı, doğum yasağı gibi yasaklarının yanı sıra, tarihi eserleri, camileri ve Doğu Türkistan'a özgün medeniyet sembolleri tahrip ediliyor. 73 yıldır devam eden işkencelerde yüzbinlerle Doğu Türkistanlı kardeşimiz hayatını kaybetmiştir.
Doğu Türkistanlı çocuklar Çin Kültürü ve dili ile yetiştirilmekte olup; Doğu Türkistanlıların kendi kimliğini yaşama, evlatlarına öğretme hakları ellerinden alınıyor.
Binlerce cami yıkılmış, din adamları ve aydınlar tutuklanmış, işkence edilerek öldürülmüştür.
Bugün itibariyle eski bir Osmanlı yurdu ve Müslüman aleminin manevi mekanlarından olan Kudüs ve Filistin de aynı tür zulme ve baskıya maruz kalıyorlar. Bunların biri eski Türk yurdu olan Doğu Türkistan diğeri de İslamın kutsal mekanlarından olan Peygamberler şehri Kudüs’tür. Öz itibariyle Doğu Türkistan da bizim Kudüs’ de bizim yurdumuzdur. Bunlara yapılan zulme ve soykırıma asla seyirci kalamayız kalmamalıyız!..
Türk ve İslam dünyası olarak Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin ve Filistinli Müslümanların sesini duymak, onlara el uzatmak ve yanlarında olduğumuzu haykırmak zorundayız. Bu baskı ve zülümler durmalı Doğu Türkistanlı ve Filistinli kardeşlerimiz hürriyetlerine mutlaka kavuşturulmalıdır.