Anlattığım dönemlerde paytoncular vardı. Yağmur iyice yağıyordu. Ben arkadan gelen paytona yol vermek için kenara çekildim.
Yolverdim ama paytoncu ve müşterileri sarhoşlar. Sen bizim paytonun önünden geçecek adammısın deyip, biri kollarımı tuttu, diğer üçü bana yüklendi. İyice sopa yedim.
Ben üçünü tanıdım. Aradan onbeş gün geçti, yaralarım iyileşti. Paytoncuyu saat kulesinin yanında ifade almadan yıktım. Çünkü teke teke gücüm yetiyor.
Sonra ikisini teke tek intikamımı aldım. Ama arkadan tutanı bulamadım.
Yıllar sonra halı satıyorduk.Şoför tuttuk, Çekerek’e gidiyorduk. Yolda konuşurken ben şüphelendim, sordum.
Sizler bir gece mahallede bir delikanlıyı dövdüğünüzü gördüm dedim. Şoför bir şampiyon edasıyla arkadaş beni tanımadı. Öbür arka daşlarımı iyice dövmüş. Ama beni tanımadı deyince. Yanındaki sopayı kafasına vurup, çaldım. İşte o adam benim deyip vurmaya devam ettim.
Araba hareket halinde kenara çektirdim. Bu arada Zile otobüsü durdu, yolcular indi. Bizi araladılar. Zile şoföre niçin dövüyorsun abi deyince, bu arkadaş beni yirmi sene evvel dövdü. Şimdi itiraf etti. Bende yirmi yıl sona intikamımı aldım dedim.
Şoför ve yolcular gülüşerek otobüse bindiler. Benim şoförede nasihat ettiler. Bu adamın yanında çalışma yirmi sene sonrada olsa dişinin kıçırını alıyor. Şoför Yozgat’a gelir, gelmez işten çıktı. HAKKI HOCA İLE SPOR
Dün, çamlıktaki yürüyüşümüz den bahsetmiştim.
Yürüyüşümüz hastanede bitmişti. Arkadaşlarla birlikte hergün yürüyoruz.
Yine, kaymak donduran çeşmesinin önünden başlayıp radarların olduğu yere kadar çıkıyoruz.
İki güne birde masaların üstünden şişeleri toplayıp satıyoruz. Onun parasını fırınlara veriyoruz. İhtiyacı geldiğinde bu paradan verin diyoruz.
Bir gündün Hakkı hocamla (Ekici) karşılaştık. Hakkı Hocanın ekibi var. Onlar bizden daha aktif spor yapıyorlar. Hakkı hoca, Yozgatspor’u çalıştırmı, antrenör.
Çamlıkta karşılaştık, Hüseyin abi bugün bize takılın dedi. Biz ne bilelim hemen dedim ve koştuk.
Kültür fizik yaptığımız yere geldik. Hakkı hocam başladı kültür fizik yaptırmaya. Ama Yozgatspor’u nasıl çalıştırıyorsa bize aynen uyguluyor. İnanın insanlıktan çıktık.
Ayağını kaldır, kolunu kaldır, on beşkere çevir. Biz bittik. O günden sonra iki gün evde yattık. Bir daha tövbeledik. Sonra birgün yine çamlıkta yürüyüş yaparken, Hakkı hocam ile karşılaştık. Abdullah abi, Hakkı hocalar geliyorlar deyince, gelsinler dedim.
Aman gardaş saklanalım dedi. Çamların arkasına saklandık. Abdullah abi çukura yattı. Niçin çukura yattın diye sordum. Aman gardaş adam küçüm adam bizimi anamızı beller. Ben saklanmayım da kim saklansın. İki gün hasta yattık, kollarımız, kanadımız kırıldı.
Hakkı hoca ile çok sonra karşılaştık. Bize niçin gelmiyorsunuz deyince,durumu anlattık.
Uzun uzun güldük.