Bizleri yoktan var eden ve varlıkta durduran Rabbimize karşı edep ve saygımızdan birisi de O’ndan korkmaktır.
Allah korkusu, sevileni kaybetmekten meydana gelen bir korku olduğu gibi, O’na isyan ederek tehlikelere maruz kalmaktan da meydana gelen bir korkudur.
Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimde Fâtır sûresi 28. âyet-i kerîmesinde mealen buyuruyor ki: (Ancak âlimler Allah’tan korkar.)
Allah korkusunun sebebi, ilim ve marifettir.
İlim ve marifet sahipleri, kendi ayıplarını, günahlarını ve ibadetteki kusurlarını görerek, bunun yanında Allahü teâlânın kendisine verdiği sayısız nimetleri düşününce, yaptıklarından utanıp, kalbinde korku başlar.
Hadis-i şerifte de buyuruluyor ki: (Her hikmetin başı Allah korkusudur.)
Hikmetin birçok manası vardır. Faydalı ilim, fen ve sanat, manevî ilim gibi manalara gelir.
Şu hâlde Allah’tan korkup haramlardan kaçan ve ibadetleri yapan kimsenin hikmet sahibi, akıllı biri olduğu anlaşılır.
Hadîs-i şerîfte, (En akıllınız, Allah’tan en çok korkandır) buyuruldu. (İbn-i Muhber)
Allah’tan korkmanın alâmeti şu yedi şeyde belli olur:
1- Dilde: Yalan söylemez. Hadis-i şeriflte buyuruldu ki:
(Müminde, her huy bulunabilir. Fakat yalancı ve hâin olamaz.)
Allah’tan korkanın dili yalan söylemediği gibi, gıybet de etmez.
Gıybet, insanın sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendine verilmesine sebep olur.
Gıybet büyük günahtır.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Gıybet, kişinin imanını zayıflatarak yok eder.)
Allah’tan korkan, boş da konuşmaz. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Kıyamette günahı en çok olan boş konuşandır.)
2- Kalpte: Kalbi, kin, haset gibi kötü huylardan temizlenmiştir.
3- Gözde: Harama bakmaz. Hadîs-i şerîfte, (Harama bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur.
Allah korkusu ile harama bakmayana, Allahü teâlâ öyle bir iman verir ki, tadını kalbinde hisseder) buyuruldu. (Hâkim)
4- Midede: Haram lokmadan uzaktır. Hadîs-i şerîfte, (Bir lokma haram yiyenin kırk günlük güzel ameli kabul olmaz) buyuruldu.
5- Elde: Harama uzanmaz.
6- Ayakta: Günah işlenen yere gitmez.
7- İbadette: İhlâsı esas alır, riyadan kaçınır.
Allahü teâlâdan korkan kimse, O’nun emir ve yasaklarına riayet eder. Hiç kimseye kötülük etmez.
Kendine edilen kötülüğe sabreder. Kusurlarına tövbe eder.
Çalışırken, alışveriş ederken, kimsenin hakkını yemez.
İlim ve ahlâk sahiplerine saygı gösterir.
Kısaca, Allah’tan korkan, vatanına, milletine ve bütün insanlara faydalı olur.