Geçen haftaki kaldığımız yerden makaleme devam ediyorum.

Bütün bu hamlelere rağmen Hz. Nuh’un tavrını değiştiremeyen “ ileri gelenler “ kendisi gibi değerli!

ir insanın, bu “ basit görüşlü “ ayak takımı “ ile de birlikte hareket etmesini onun şanına uygun görmezler. Onları etrafından kovması gerektiğini telkin ederler. NUH bunlara karşı şöyle cevap verir. “ Benim mükafatım ancak Allah’a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim ; çünkü onlar Rablerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizi bilgisizce davranan bir topluluk olarak görüyorum. Ben iman eden kimseleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım. “ 26 - 114 115

Hz. Nuh, sonuna kadar müminleri savunur. Onlara kol kanat gerer. Onların hesabının ALLAH a ait olduğunu, kendisi sadece uyarıcı olduğunu defalarca söyler. Mal mülk için davasından taviz vermesinin mümkün olmadığından ısrarla beyan eder. “ Ey kavmim ! ALLAH ın emirlerini bildirmeye karşılık sizden herhangi bir mal istemiyorum. Bunun mükafatı ancak ALLAH a aittir.” 11-29

Böylece yıllar geçer HZ NUH, her fırsatta insanlara Allah’ın risaletini bildirme ulaştırma çabası içindedir. “ Rabbim! doğrusu ben kavmimi gece, gündüz çağırdım. 71- 15

“Onlara açıktan açığa, gizliden gizliye söyledim 71 - 8 9 “Andolsun ki biz Nuh’u kendi kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı. 29- 14

950 senelik çok uzun bir tebliğ dönemine ve NUH un tüm çabalarına rağmen kavminin büyük çoğunluğu dinlerinde ısrar ederek muhalif kaldılar. Etrafında bir avuç mümin toplandı. Hatta oğlu ve karısı bile iman etmedi. NUH un davetine karşı kavmi, “ parmaklarını kulaklarına tıkadılar. Elbiselerine büründüler. İnatlaştılar. Büyüklendikçe büyüklendiler” 71- 7 “ Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını artırdı. 71- 6

Saflar kesin olarak ayrıldı. İş “ ölümle tehdit “ noktasına geldi. “Ey Nuh, bu işe son vermezsen taşlananlardan olacaksın 26- 116 Bizimle tartıştı. Hem de çok tartıştı. Doğru sözlülerden isen bizi tehdit ettiğin azaba getir 11- 32

Hz. Nuh çaresiz ve bitkin düşmüştü. Nuh’un dayanacak gücü kalmamıştı. Sığınabileceği tek melceye Allah’a sığındı. Ve şöyle yalvardı. “Rabbim! Beni yalanlarına karşı bana yardım et “ 23-25 “ Benimle onların arasında sen hüküm ver. Beni ve beraberimdekileri müminleri kurtar. 26- 118

Kafirlerin, yıllar süren inat ve kibirleri yüzünden işledikleri kötü fiiller, basiretlerini kör etmişti. Artık haklarındaki hüküm gerçekleşmek üzeredir. ALLAH, NUH un duasına şöyle icabet eder. “ senin kavminden iman etmiş olanlardan başkası ( bundan sonra ) iman etmeyecek. Onların yapa geldiklerine üzülme. Nezaretimiz altında sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap. 11- 36 37

Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup, haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere makalemi Karacaoğlan’ın Bana Kara Diyen Dilber adlı şiiriyle bitiriyorum. Hepinize selamlar, saygılar, sevgiler.

BANA KARA DİYEN DİLBER

Bana kara diyen dilber

Gözlerin kara değil mi

Yüzünü sevdiren gelin

Kaşların kara değil mi

Utanırım akar terim

Güzellikte yok benzerin

En sevgili makbul yerin

Saçların kara değil mi

Beni kara diye yerme

Mevla’m yaratmış hor görme

Ala göze siyah sürme

Çekilir kara değil mi.

Karacaoğlan