AK Parti gibi uzun süre iktidar olmuş bir partiyi eleştirmek hem kolay hem de zordur!
Kolay olan tarafı; çok fazla eksiği, yanlışları, yıpranmışlıkları, yıprananları, küskünleri, kırgınları, unutulmuşları vardır!
Zaman, çok fazla sorumluluk yüklemiş, mükellefiyetindeki alanın metrekaresi bir hayli büyümüştür.
Güç beraberinde kör noktalar, kör eden insanlar türetmiştir
İktidar bir taraf ise, karşısında duranlar çok taraftır. Cephede yalnız, karşı cephede ise bir hayli rakiplere sahiptir.
Kendinden olanlardan soyutlanıp kendi içinde “kendinden gibi olanlar” bataklığına saplanmıştır.
AK Parti de bugün geldiğimiz noktada bunun gibi çok fazla sorunla karşı karşıya kalmış, yetmemiş dış dünyanın neden olduğu ekonomik, sosyal ve fiziki zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmış bir siyasi parti.
Neredeyse tüm dünya ülkelerinde etkisini gösteren, Avrupa ülkelerinde hissedilen ekonomik krize bir de deprem eklenmiş, yetmemiş pandemi denilen insanlığın büyük imtihanına muhatap olmuş bir siyasi iktidarın adıdır AK Parti!
Kendi içinde kendinden gibi görünenlerin iki yüzlülüğü, rant hırsı, o hırsın kör ettiği gözlerin millet hakkını gasp ettiği gerçeğine ne demeli!
Siyaseti ahlaksızlık bataklığında nefessiz bırakan bu durum, topluma da sirayet etmiş, beraberinde “toplumdan siyasete” maalesef “hırsızlık zinciri” oluştu!
Siyaset kirlenirken bizler de çok temiz kalmadık vesselam.
Gücü yeten, çapı kadar götürdü (çalmaya başladı.)
Siyaset aynamız oldu siyasetçi yansıması.
Siyasetin ahlaki ölçüsü bir anlamda bizi temsil ediyor!
Hülasa AK Parti şu sıra genel kurullarla teşkilatlarda temsil makamına sahip isimleri seçiyor.
Aslında öncesinde belirlenmiş tek adayla seçime giriliyor.
Artık siyasetin demokrasi modelini parti içlerinde görmek çok da mümkün değil. Bu anlamda CHP’yi örnek gösterdim yıllarca, fakat onların da en büyük zaafı kavgalı genel kurullar. Bu durum demokrasi modelini baltalıyor.
Bu arada yeri gelmişken CHP’ye küçük bir der serzenişim var, Bolu Belediye Başkanı’nın Yozgat ve Konya üzerinden neden olduğu küçük düşürücü polemiğe maalesef Yozgat’taki hiçbir CHP teşkilatı tepki göstermedi. (Çayıralan’ın önceki dönem CHP’li belediye başkanı Ömer Codar dışında.)
Memleket sevgisi, memleket doğrusu, partilisinin yanlışını ifade etmeye yetmedi.
Yozgat’ta CHP’yi doğruları ile tanıyan bir gazeteci olarak bu durumu kabul etmiyorum.
AK Parti Yozgat’ta merkez ilçe başkanlığında Muhammed Ali Gün’le güven tazeleyerek yola devam kararı.
Parti için eski havasında olmasında güzel bir genel kurul oldu.
Fakat genel kuruldan görülmeyenler genel kurul sonunda ‘vefa’ başlıklı eleştirilerle geldi
AK Parti vefayı unuttu mu tartışmalarına neden olan bu durum partinin akıbetini nasıl etkileyecek?
AK Parti İl Kongresine nasıl yansıyacak?
Çelebi Altuntaş’lı AK Parti yeni bir yol ayrımına mı girecek tüm AK Partili yöneticilerde olduğu gibi güven (!) tazeleyerek yola devam mı edecek.
Genel kurullar parti genel merkezinin yaptığı atamayı aklayan sistemin adı olmaya başladığından bu tarafa AK Parti yanlışlarla yola devam ediyor.
Gürültüsüz, sessiz, güç gösterisine zemin oluşturan kongreler yapmak istiyorsanız tek aday biçilmiş kaftan.
Ama bu durum giderek siyasi vücudu tesiri altına alan hastalıklı virüs gibi.
Bugün AK Parti o hastalıklı virüsün etkisinde.
Parti içi helalleşmeleri olurdu bir dönem AK Parti’de, özellikle Bakan hüviyeti ile Sayın Bekir Bozdağ, “Bir hesabınız varsa benimle görün, ama bu gün bir arada olalım” diyerek, seçim öncesi sükuneti sağlardı.
Son 5 yılda bu söylem pek işe yaramadı çünkü yeterince yorgun bir AK Parti modeli var! Onca yorgunluğa bir söz merhem olur mu? Olmuyor!
Yozgat’ta merkez ilçenin ardından ilde yapılacak tercih partinin akıbetini netleştirecek. Parti misyonuna uygun, yorgunlukları, yıpranmışlıkları, kırılganlıkları ve yaralarına iyi gelecek bir il yöneticisi mi, yoksa adet yerini bulsun genel kurulu mu olacak?
Parti genel merkezini oluşturan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olayları makyajlayarak sunan yapıya kalırsa adet yerini bulur, ama doğrusu olacaksa -zor gibi görünüyor- AK Parti’de devrim niteliğinde kararlar alınmak zorunda. Konuyu biraz dağıttık, yarın toparlayarak gidelim olur mu?
İyi haftalar!