Rivayete göre, soğuk kış gecelerinden birinde kralın, nöbet tutan muhafızına merhamet gösterir. Kral soğukta nöbet tutan muhafıza "Üşüyormusun?" diye sorar. Muhafız "Üşümüyorum " kralım diye cevap verir. Kral yinede muhafıza kendisini sıcak tutacak elbiseler vaadinde bulunur. Ancak bu vaadi yerine getirmeyi unutur. İki gün sonra hatırlar hemen muhafızın yanına gider. Muhafızı donarak ölmüş vaziyette bulur. Muhafızın elindeki notta şunlar yazılıdır. "Kralım ben soğuğa alışkındım, beni soğuk değil, sizin sıcak elbise vaadiniz öldürdü".
Bu trajedinin yürek burkan yönünü ortaya koyar. Bu olayın ardında yatan derin mesaj, insanın psikolojisinde bekleme ve umut etmenin büyük etkisini anlatır. Umutla beslenip, sonra da hüsranla sonuçlandığında, insan ruhunu derinden etkileyen yıkımlar meydana getirebileceğini ve insan değerinin, umutlarla oynamanın vahim sonuçlarını acı bir şekilde ortaya koyar.
Günümüzde malesef çerez leblebi gibi bol keseden atarak sözler veriliyor
Verilmiş sözler üzerine hayeller kurulur yeni umutlar doğuyor. Sonrası hüsran,çöküntü. Siz siz olun kimsenin hayalini yıkmayın ,umutlarını kırmayın, asla ve asla tutamayacağınız sözler vermeyin...