Hormonlu ve zirai ilaçlı ürünleri tüketerek sağlığımıza zarar veriyoruz. Üstelik bu ürünler ateş pahası ürünler olup paramızla hastalığı satın almış oluyoruz? Çok kazanmak ve üretimi artırmak için hormon kullanılıyor ve tarım ilacı atılıyor. Maalesef bu da insan sağlığına zarar veriyor. Binbir çeşit hastalıkla mücadele ediyoruz. Tedavi için ilaç kullanıyoruz onlar da midemize, böbreğimize, kalbimize zarar veriyor. Yani iki yönlü tehlike içerisindeyiz!

Hormonlu gıdalar vücuttaki hormon dengesini bozarak vücutta şişme ve yağlanma, erken ergenliğin tetiklenmesi, kadınlarda adet düzensizlikleri, erkeklerde iktidarsızlık, çocuklarda meme büyümesi gibi bir çok probleme neden olabilmektedir.

Türkiye’de özellikle domates, patlıcan, patates, kabak, salatalık, üzüm, elma, çilek, kavun, buğday, arpa, yulaf, çavdar ve çeltikte hormona sıkça rastlamak mümkün.
Hormonlu gıda tüketimin bir çok hastalığa sebep olduğu herkes tarafından biliniyor. Domates, patlıcan, patates, kabak, üzüm, elma,gibi birçok gıdanın üretiminde hormon kullanılmaktadır. Gıdalarda kullanılan hormonların insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır.

Meyve ve sebzeleri yemeden önce mutlaka yıkamak gerekiyor. Ancak şunu bilmek gerekir ki; “yıkamak”, “ıslatmak” demek değildir. Yiyeceğiniz taze meyve ve sebzeleri, akan suda yeteri kadar zaman harcayıp bol suda yıkamalıyız. Meyve ve sebzeleri akan suda 4-5 dakika ovalayarak yıkadıktan sonra ürünün suya batmasına izin vermeliyiz. Marul, ıspanak veya lahana gibi yapraklı yeşil sebzeleri temizlerken, üzerindeki kirleri gevşetmek için su banyosuna batırılması ve daha sonra akan sudan geçirilmesi gerekiyor.

Meyve ve sebzeleri yıkarken, sirke kullanmak da oldukça faydalıdır…Elma, armut, üzüm, domates gibi meyveleri sirke ve su karışımı ile sprey etmek temizlemeyi kolaylaştıracaktır.

Hormonsuz ve ilaçsız doğal ürünleri tercih etmek oldukça önemlidir. Kişinin kendi yetiştirdiği ürünlere yeter olmaz. Onun için köylüye ve yerli üreticiye sahip çıkmak gerekiyor. Bu anlamda şehir ve kaza yakınlarında kurulacak hobi bahçeleri de oldukça önem arz ediyor. İnsanlar hormonsuz ve zirai ilaçsız sebze ve meyve üretimine teşvik edilmelidir. Bu nedenle diyoruz ki: yöresel ürünlerin yetiştirilmesi oldukça önemlidir.

Aslolan sağlığa faydalı ürünleri yetiştirip tüketebilmektir.
Aksi takdirde hastalıklar artacak sağlığımız da tehdit altında kalacaktır. Sözün özü sağlığımıza zararlı bu ürünleri hem pahalıya yiyor hem de sağlığımızı bozuyoruz. Birileri de bundan yüklü yüklü paralar kazanmaya devam ediyorlar. Dünyayı doyurursunuz ama bu aç gözlü para babalarını doyuramazsınız onların gözünü ancak toprak doyuracaktır ?...

Üretimin artması için köy ve köylü ürünleri desteklenip teşvik edilmelidir. Bir zamanlar birilerinin ısrarla gündeme getirip üzerinde durduğu: “Köy-Kent Projesi” yabana atılıp unutulacak bir proje değildi!..Türkiye bir tarım ülkesi ama biz ürünü hem pahalı yiyor hem de tarım ürünlerinin ithalatını yapıyoruz?