Nohutlu ile Çamlık Tepe arası- iki dağ arasına sıkışıp kaldık. Şükür ki doğalgaz geldi de havasız kalmaktan kurtulduk. Havamız iyi, şimdilik suyu da hallettik (Ara sıra çamur akıyor olsa da). Önemli bir derdimiz park sorunu. Şehir araba mezarlığına dönüştü. Park yeri bulana aşkolsun. Şehir merkezinden çıkarsanız sorun yok ama şehir merkezinde park edecek yer kolay kolay bulamazsınız. Tamam araç çoğaldı yerimiz de dar ne yapacağız tabii ki şehrimizin. Ufkunu açıp büyümemiz gerekecek.
Bu sadece Araç sahipleri için değil esnafımız içinde büyük sorun. Müşteri gelecek ama aracı ile duracağı yer yok. Siz engellemez deseniz de engeller; gözlemlediğimiz bir konu var müşteriler genellikle gelip araçla park edeceği ve rahat rahat alış veril yapacağı mekanları arıyor artık. Lise caddesinde hatta Ankara- Sivas caddesinde durun esnaftan alış veriş yapın mümkün mü?..
Bi de sokak park yeri ücreti türedi. Yasal mı: kesinlikle hayır ama, üç beş kişi ekmeğini burdan çıkarıyor diye saygı duyuyoruz. Fakat bu caddeleri bölmek niye ? Yozgat’ta bölünecek cadde mi var. Tek bölünecek caddemiz Ankara- Sivas bulvarı zaten onu da demir perde gibi bölmüş şehri iki yaka halinde ayırmış durumdayız...
Şu günlerde izliyorum da nefes alacağınız her sokak- her cadde bölünmeye devam ediyor. Ne olacaksa bu işin sonu? Şehrin planını değiştirme şansınız var mı yok. O halde yolları bölerek şehir trafiğini daha da çıkılmaz hale getirmek nasıl oluyor da çözüm oluyor anlayabilmiş değiliz. Trafiğin kuralı geniş caddeler ve bulvarlar açmak doğru olanı bu; var olanı da daraltırsak bu şehir içinden çıkılmaz hale getirir.
Çözümün şu olduğuna herkes inanıyor. Şehri bir alana kaydırmak, yeni yerleşim alanları açmak. Bunun da iki yönü var ya Divanlı- Topçu istikameti ya da Çalatlı- Sorgun istikameti... Yani yeni bir Yozgat oluşturmak... Büyümek, gelişmek kalkınmak istiyorsak çözüm bu sizce de öyle değil mi?
Şehrimizin trafiğini rahatlatmak için raylı sistemden söz ettik; ancak bu şimdilik yakın çözüm gibi gözükmüyor çünkü maliyeti yüksek engeller fazla; o zaman var olan düzeni rahatlatmak gerekiyor. Sayın başkanın önünde engeller var, bütçe buna müsait değil.
Ancak şehir trafiğini rahatlatıcı tedbirler almak çok da zor değil. Şehir trafiğini görmemezlikten gelemeyiz; ya da boş verin esnafı- aracı biz bildiğimizi yapmaya devam edelim derseniz iş içinden çıkılmaz hale gelir insanlar bundan da çok rahatsız olur.
Pek araçla şehir merkezine inmeyi düşünmüyorum da zorunlu olarak indik. Ancak dağ taş dolaşıp sinirle geri döndük. Neden mi? Alış veriş edeceğimiz dükkanların önü araç yığını nereye varsanız öyle yükünüzde ağırsa vay gele halinize?..
Diyeceğim o ki trafiği engelleme adına değil şehrin trafiğini rahatlatma adına çözümler üretmeliyiz. Bu konuda da emniyet Trafik birimleri ve Şöförler Cemiyeti ile iletişimde olmak çok daha iyi olur.
Ne yazık ki bu sıkışıklığa bağlı olarak çok trafik kazası meydana geliyor bu konuda da yayaları araç sürücülerini uyarmak ve tedbirli olmak gerekiyor insanımıza yazık etmeyelim kendimize de karşımızdaki kardeşlerimize- çocuklarımıza da saygımız olsun...