Bartın'ın Amasra ilçesinde Türkiye Taş Kömürü Kurumu İşletmesine bağlı olan maden ocağında patlama meydana geldi. Grizu patlamasında 41 maden işçisi hayatını kaybetti. 11 işçi kardeşimiz de yaralandı, yaralı işçilerin hastanelerde tedavileri devam ediyor. Maden Ocağı faciasından 58 işçi de kurtarıldı. Milletimizin başı sağ olsun !

Türkiye'nin birçok yerinden arama kurtarma ve destek için tüm kurumlarımız hem bu konuya yetkin Enerji Bakanlığı'na bağlı kurumlar, AFAD'dan Sağlık Bakanlığı'na, Kızılay'dan UMKE'ye kadar bütün arama kurtarma ve sağlık personelleri seferber oldu. 300-350 metre yerin altında büyük bir seferberlik ve çaba sarf edildi. Maalesef can kaybını önleyebilmek mümkün olmadı.

Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Fatih Dönmez, Maden Ocağı faciası ile ilgili ilk bilgileri verdi: " Ölü ve Yaralılarımız var. Arkadaşlarımızın yaptığı ilk değerlendirmelere göre grizu patlaması olduğu şeklinde...
Bütün arama kurtarma ekipleri görevi başında herhangi eksikliğimiz yok. Sürekli koordinasyon halindeyiz ”dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Bartın'da maden kazasının olduğu bölgeye bizzat giderek olay yerinde incelemelerde bulunup açıklama yaptılar.

Bartın Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre patlama, 14 Ekim Cuma günü saat 18.15 sıralarına eksi 300 m. kotunda gerçekleşti. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından patlamaya ilişkin soruşturma başlatıldığı ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da incelemelerde bulunmak üzere maden faciasının yaşandığı Bartın'a gitti. Bölgede açıklamada bulunan Erdoğan, "Şu anki önceliğimiz işçilerimize ulaşmaktı. 41'inci işçimize ulaştık. O da rahmetli olmuş. Can kaybımız 41 oldu. Hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz" dedi.

Bölgeyi yakından tanıyan Öz Maden İş Sendikası Genel Başkanı Fahrettin Kütükçü, yaşanan maden faciasıyla ilgili: “Elim bir kaza. Patlamanın yerin altında eksi 300 ve 350 m. kontunda olması büyük sorun. Maden ocağında biriken metan ve oksijenin birleşmesinden kaynaklanan bir patlama olması söz konusu. Grizu patlaması ilk gelen veriler. Bilirkişilerin hazırlayacağı rapordan sonra daha net bir bilgi elde edilecektir. Yeraltında biriken gazın sensörlerle ölçümü yapılıyor. Bu kurumsal kimliği oturmuş bir iş yeri ve denetleme her zaman yapılıyor. Ancak adı “Kaza”. Biriken ani gazın sıkışmasından kaynaklandığı söylendi bize. Derinde olması ve gaz birikiminin debisinin yüksek olması etkili. Demek ki: öngörülemeyen şeyler var. Bir ihmal varsa ortaya çıkarılması lazım. Devletin tüm kurumları ordaydı. Olaya profesyonel kişiler müdahale etti, anında müdahale buradaki ölümleri azalttı. Bir daha ölmemek ve yaşamak istiyoruz.” dedi.

Kömür ocağında bir süreliğine üretim durduruldu ve Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatıldı. Devletin sorumlu birimleri gereken soruşturmanın yapılacağını duyurdular ve milletin gönlünde derin bir yara bırakan bu kazanın siyasi çekişmelere malzeme edilmesinin yanlış olduğu dile getirildi.

Hiç şüphesiz ki; bu tür olaylar milletin gönlünde derin bir iz bırakıyor. Üzüntümüz de ortak sevincimiz de... Her konuyu siyasi tartışmaya malzeme yapmak elbette yanlış ve gereksizdir. Yaraların birlikte sarılması; varsa ihmalin hesabının sorulması hepimizin dileğidir. Bırakın devlet şimdi bu insanların yarasını sarsın biz de devlete ve mağdur kardeşlerimize hep birlikte sahip çıkıp destek olalım!...

Maden kazasında vefat eden kardeşlerimize Allah dan rahmet diliyoruz; yaralı kardeşlerimize de acil şifalar dileriz. Milletimizin başı sağ olsun. Ailelerine de Rabbim sabırlar versin. Çekişme- tartışma zamanı değil birlik olma zamanıdır. Elbette savcılar da görevini yapacaklardır. Yaraları sarmak ve mağdur insanlara sahip çıkmak dururken her olayı siyasete malzeme yapıp tartışmaya ve çekiştirmeye başlarsak milleti böleriz, birlik ve beraberliğimize de balta vurmuş oluruz ki: bu da dostlarımızın değil düşmanlarımızın işine yarar. Elbette olay soruşturulacak ihmali olan varsa da cezalandırılacaktır. Sabır ve kardeşlik bizim mayamız- tutkalımızdır.