Bizi birbirimize bağlayan en önemli bağımız vatan ve millet bağımızdır. Bu iki konuda duyarsız olamayız. Duyarsız olursak geleceğimiz tehlikeye girer. Müslümanlar kardeştir; kardeşler de bir binanın tuğlaları gibi olmalıdırlar ve birbirlerinin eksikliklerini gidermelidirler. Milletimizin birlik ve beraberliğinden dolayı ülkemiz yükselir, devletimiz de kuvvet bulur ve güçlü devlet olur.

Vatan, millet, din aleyhtarı olan bozgunculara, millî birliğimizi yıkıcı davranışlarda bulunan fesatçılara, münafıklara yüz verilmemelidir. Millet ve devlet düşmanlığı yapan bozguncuların, münafıkların ve hainlerin işi ülkede bozgunculuk çıkarmaktır. Vatan sever bir kişi vatanına devletine devlet adamlarına söz ettirmez. Çünkü bizde devlet de devlet adamlığı da kutsal ve onurludur.

Türk milleti dinine, diyanetine, bayrağına, ırz ve namusuna bağlı bir millettir. Bu kutsal değerlerini ayakta tutmak ve Ezan-ı Muhammedî’nin sesini daima yüceltmek için zaferden zafere koşmuştur. Malazgirt'te, Çanakkale'de, Sakarya'da, İstanbul'un fethinde ve daha nice zaferlerde kanlarını, canlarını vermişler, şahadet şerbetini içmişlerdir. Bizler de onların, kutlu ecdadın torunlarıyız. İnanıyoruz ki, bir fani için erişilebilecek rütbelerin en yücesi şehadettir.

Bir milleti millet yapan değerlerin başında manevi değerler gelir. Her milletin kutsal saydığı ve uğrunda savaştığı değerler vardır. Bir milletin öz dayanakları olan manevi değerleri kısaca şöyle ifade edebiliriz: Din, dil, kültür, millet, ezan, bayrak, ülke, bağımsızlık; ahlak, gelenek ve göreneklerdir. Ayrıca bayrak vatan sevgisi gazilik ve şehitlik, vatani görev gibi anlayış ve duygular da manevi değerlerimizdendir.

Türkiye bizim vatanımızdır. Türkler büyük bir aile; Türkiye ise o ailenin kutlu evidir. Millet; varlığını ancak bir vatan üzerinde sürdürebilir. Dolayısıyla aynı vatanın ve aynı milletin çocukları olarak birbirimizi tanımalı sevmeli, candan bağlanmalı, kardeş olmalı ve korumalıyız. Diğer taraftan atalarımızın binlerce yıldır bıraktığı camiler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar okullar külliyeler köprüler çeşmeler saraylar kışlalar kütüphaneler kapalı çarşılar ve çeşitli sanat eserleri vardır ki bunlar da bizim ecdadımızın vatanına vurmuş olduğu mührüdür.

Bu eserler milletimizin ortak değerleridir. Bu eserlere hepimiz gönül vermeli onları gözümüz gibi korumalıyız. Vatanımızın kıymetini bilmeli onu canımız gibi korumalıyız.
Milletimizin vatan ve millet sevgisine koca bir tarih tanıktır. Bu sevgi İslam’dan önce de vardı; İslam’dan sonra daha da güçlenmiştir. Vatan sevgisini dinimiz de övmüş ve teşvik etmiştir. Bundan dolayı ''Vatan sevgisi imandandır'' anlayışı gelişmiştir.

Vatan sevgisi milli kimlik gibi konulara Mustafa Kemal Atatürk de dikkat çekerek şöyle demiştir: “Özellikle bizim milletimiz milli anlayışa sırt çevirmenin çok acı cezalarını görmüştür. Dünyanın bize saygı göstermesini istiyorsak önce biz kendi benliğimize ve milletimize bu saygıyı hissen fikren fiilen bütün tutum ve davranışlarımızla gösterelim. Bilelim ki milli benliğini bulamayan milletler başka milletlerin avıdır.''(Başka milletlere yem olurlar).

Biz, tarih içinde zor günlerde kenetlenmesini bilen bir milletiz. Huzur ve güven içinde yaşayabilmemiz için daima güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın önemli bir şartı da, milletçe yekvücut olmak, birlik ve beraberlik içinde bulunmaktır. Milyonlarca Müslümanı birbirine kenetleyip tek vücut ve parçalanmaz bir millet hâline getiren harç İslâm kardeşliğidir. Cennet vatan: canımız pahasına korumasından vazgeçemeyeceğimiz tek anayurdumuzdur. Canlar vatana kurban olsun; Yeter ki: Vatan sağ olsun!.. Bu vesileyle 30 Ağustos Zafer Bayramınızı kutluyor şehit ve gazilerimizi hürmetle rahmetle yad ediyoruz. Ruhları şad mekanları da cennet olsun!...