Bereket, rahmet, nimet; beyaz örtü için hangi tanımlamayı yapsak az gelir.
    Biliyoruz ki, kar yağmazsa toprak özellikle de Ankara, Yozgat, Kırıkkale, Kırşehir, Çorum gibi şehirlerde suya doymaz. Ekinler boy, pınarlar su vermez.
Giderek debisi düşen içme suyu barajlarının en büyük problemi İstanbul’da da Kars’ta da yağışların azlığından kaynaklanıyor.
     Yıllarca kulağımıza fısıldanan Küresel Isıma, sonunda geldi kapımıza çattı! 
    Ani sel baskınları, tusunamiler, aşırı sıcaklar, mevsimlerin yer değiştirmesi.
Hülasa dünyamız hiç de iyiye gitmiyor.
     Yozgat özelinden konuyu değerlendirecek olursak, özellikle şehir merkezinde karla mücadele etmek ciddi bir sabır ve mesai gerektiriyor.
     Saatlerin ve insan gücünün karla mücadeleye yeterli gelmediği bir şehir Yozgat!
     Geçmiş yıllara baktığımızda çok da mücadele olmamış; kendiliğinden erimesini daha makbul görmüş yöneticiler. Araçların harcadığı akar yakıt bile israf olarak görülmüş!
     Ama zaman değişti, insanlar daha da değişti!
Kar yere düştüğü anda belediyelerin, karayollarının ve özel idarenin karla mücadelesi başlar. 
Bir sıralama yapacak olursa, karla mücadelede birincilik Özel İdare’ye ait. İkinci sırada belediyeler, sonrasında karayolları geliyor.
     Karayolları Yozgat’ta eskisi gibi etkin ve verimli bir mücadele yürütmüyor.
     Yozgat’ın bağlı olduğu Kayseri, şehrin gereksinimlerine siyasi mecburiyetlerle yanıt verdi. Onun dışında ihtiyaçlar öncelenmedi. Unutmadan bir not; Yozgat-Boğazlıyan arasındaki yol yeni dönemde Yozgatlı tabiri ile malamat olacak!
     Yolu çift şerit yapmak yerine makyajlama niyetinde oldukları bilgisi geliyor, eminim bu durum siyasetçileri de rahatsız edecektir. 
Bizler de takipçisi olacağız.
     1 SAAT KAR YAĞAR KIYAMET KOPAR
  Gelelim 1 saatlik kar mevzuuna. 
Kar yağdı, bereket yağdı, külfetine de katlanırız dönemi çağın da gereksinimlerini göz önüne aldığımızda geride kaldı.
Araç sayısının eskisinden fazla, yapılaşmanın şehirleşme kültüründen uzak, sokakların dar olduğu gerçeğinden yola çıkacak olursak, kar düştüğü an temizlenmeli.
     En azından insanlar kar, yağmur gibi doğal olayla sonrası yaşanan mahrumiyete çok da sabırlı bakmıyor. Sabaha kadar ekipler çalışır, nefes almadan çalışır, ama arkanızı döndüğünüzde yere düşen kar kütlesi sizin hızınızdan daha hızlı ise ortaya çıkan sonuç beraberinde mağduriyeti doğurur.
     Vatandaş, karla mücadelenizi görmez o bir saatlik mağduriyette yaşadığı zorluğu görür. 
Belediyelerin karla mücadelesi o bakından zordur.
Yaşanan mağduriyet, sadece karla mücadelenizi değil, verdiğiniz hizmeti de gölgeler.
Belediye başkanları dinamik girdikleri kış mevsiminden yorgun ve yıpranmış çıkarlar.
Bu durum coğrafi bakımdan zor bir yapıya sahip olan Yozgat adına iki kere zordur.
     YOZGAT’IN KAYAN KALDIRIMLARI
     Şehrin en işlek caddesine kaldırım yapıyorsunuz, mükemmel genişlikte, salına salına yürüyebileceğiniz ebatlarda ama gelin görüntü yağmurda bile adım atması zor.
    Kar düştüğünde ise ayakta durmak kabiliyet meselesi.
Yozgat Belediye Başkanı Dr. Kazım Arslan, başkanlığının birinci döneminde yaptı bu kaldırımları. Maalesef taşlarının Yozgat şartların uyum sağlamaması yaklaşık 10 yıldır şehrin en işlek caddesinde kış mevsimini zulme uğratıyor.
     Geçtiğimiz günlerde yaptığımız programda Sayın Arslan’a özellikle bu konuyu sordum, yorum bir dille size sunuyorum:
- Lise Caddesi’nde kaldırımlar yapılalı yaklaşık 10 yıl oldu. Artık bu taşlar ekonomik ömrünü tamamladı.
 Buraları kısım kısım yenileyeceğiz. Bu uygulama geçen dönemki hatalı uygulamalardan birisiydi. Bu, teknik kadronun sorumluluğunda olan bir durumdu, ancak belediye başkanı ben olduğum için insanlar beni suçladı.