Çin'in Wuhan kentinde başlayıp daha sonra tüm dünya üzerinde etkisini çok acı bir şekilde gösteren Covid’19 salgınında insanlık bir imtihandan geçmektedir. Kendilerini çok medeni gören insan hakları savunucularının bu süreçte ne kadar basiretsiz ve bencil olduklarını insana verilen değerin ne kadar ucuz olduğu ortaya çıkmıştır. Dünya da ekonomik gücün, süper silahların, teknoloji ve bilimin bu virüs karşısında ne kadar etkisiz ve değersiz kaldığını görmekteyiz. Lideri olamayan bir dünya var ve şu an tek gündem salgın. Virüs salgını dünyada can almaya devam ediyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de insanlar evlerine kapandı. Bu virüs ile insanlık bundan bir ders çıkarır mı bilmiyoruz. Ama virüs sonrası dünyada çok şeyin değişeceği görülmekte. Küresel kapitalizmin artık bu süreçte sonunun ne olacağı belli olacak. Daha bundan birkaç ay önce gelecek için hayaller kuran birçok insanın şu an karamsarlık ve korku içerisinde ne olacağım düşüncesi sarmış ve gelecek için kaygı başlamış durumda.
İnsanlık bu süreçte sahile vuran çocukları mı öldürülen develerimi Allah’a şikâyet edeceğim diyen çocuklarımı hatırlayacak dersiniz bilmiyoruz ama bundan sonra dünyanın farklı olacağı belli. Gelelim ülkemize bu zor süreçte devletin aldığı tedbirler var. Bu süreçte yaşlı olup sokağa çıkamayan ihtiyaç sahibi aileler, işyerini açamayan esnaf, işini kaybeden işçi ve sair toplumun birçok kesimi bundan olumsuz bir şekilde etkileniyor. Atalarımızın dediği gibi “ Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Dost kara günde belli olur.” Sözü tamda bugünler için söylenmiş öyleyse şimdi yardımın vefanın dayanışmanın kardeşliğin günü olmalı;
Ayette de belirtildiği üzere “İyilik ve takvada yardımlaşın, kötülük ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın” bizim düsturumuz bu olmalıdır. Allah Resulü “Müminler aralarındaki ilişkiler bakımından taşları birbirine kenetlenmiş binaya benzer” demiş, ardından bunu iki elinin parmaklarını birbirine kenetleyerek göstermiştir. “Sadaka her Müslümanın vazifesidir” ifadesiyle başlayan bir hadiste maddî yardımın yanında hayır amaçlı çalışmanın, bedenle yardım etmenin, iyiliğin yayılması ve kötülüğün önlenmesi, nihayetin de kötülükten uzak durmanın bile sadaka olduğu bildirilir.
Birlikte yaşamanın bir gereği olarak şimdi imtihan vakti hem bedenin hem malın zekâtını birlikte verelim. Kurtuluş savaşında nasıl birlik ve beraberlik ile zafere ulaşmışsak bugün de bu zor süreçten birlik ve beraberlikle kurtulacağız. Burada da yine bir atasözümüz aklıma geldi “Bir elin nesi var iki elin sesi var” diyerek yardımlaşmada da birbirimiz ile yarışmalıyız. Birlik ve beraberlik içinde olan toplumlar her zaman başarılı olmuştur. Bu zor süreçte yardımlaşma ve dayanışmanın yanında virüs salgınına ait tedbirlere herkesin uyması gerekmektedir. Bu hem ahlaki hem dini bir görevdir. Dinin ve dindarlığın yardımlaşmaya etkisi şunu göstermiştir ki dindarlığını içine sindirmiş, benimsemiş bireylerde yardım etme iradesinin bu durumda bulunmayanlara göre daha güçlü olduğunu müşahede etmekteyiz. Ülkemizin ve Dünyanın bu salgından en kısa zamanda kurtulması birlik ve beraberliğin artması adaletin hâkim olması temennisi ile;
Şimdi imtihan zamanı, şimdi tedbir zamanı, şimdi dua zamanı.