Bir meczup kalkacak, bütün 2 milyarlık İslam ailesinin gözünün içine baka baka Kur’an-ı Kerim’i yakacak, hatta öncesinden yapacağını ilan edecek, bunun iznini alacak ve biz sadece kınayacağız, sadece hamâsetvârî cümlelerle sosyal medyada birbirimize nutuk atacağız, birbirimize bir şeyler söyleyeceğiz. İnanın ki bu büyük bir zillet!
Ve artık bu zilletin çok ciddi bir biçimde bu ümmet tarafından fark edilmesi lazım. Biz neyi kaybettik de böyleyiz, bu kadar nüfuza rağmen böyle bir acziyeti, böyle bir zilleti yaşıyoruz.
Hiç mi bizim diplomasimiz olmaz! Hiç mi bizim lobilerimiz olmaz! Hiç mi bizim bir ağırlığımız olmaz! Ama kendi menfaatlerine dokunmayana kadar hiç kimsenin Allah’ın kitabıyla, Müslümanların izzetiyle işi yok. En azından sadece onu düşünen adamların yok. İşte biz artık bazı şeyleri daha derinden ele almak durumundayız. Neleri kaybettiğimizi iyice sorgulamak durumundayız.
Bu zilletin nedenlerini, hamasetle ve sloganla çözülmeyeceğini iyice fark etmek durumundayız. Acıtsa da bazen bazı şeyleri iyice algılayarak bu noktada belli şeyleri anlamak durumundayız ki bu zilletten bir an önce kurtulmuş olalım.
Allah yine bize rağmen bize merhamet etsin, kaybettiğimiz izzeti yeniden bizlere kazandırtsın, yeniden bize o izzetin elbisesini giyeceğimiz günleri nasip etsin. Müslümanların bu noktadaki izzetli duruşlarını, heybetlerini, vakarlarını dünyaya gösterebilecek bir kameti, duruşu en yakın zamanda bizlere bir daha kazandırtsın inşallah. Muhammed Emin Yıldırım Hocadan alıntı.