…….
Neymiş bu ülkücüler.
Herkesin gözü onlarda,
Ve herkesin gözü Ülkücü oylarda.
Hangi partiden olursa olsun her adayın hayali aşağı yukarı hep aynı.
Her partinin hesabı da aynı.
Partiler aday tesbit ederken bile adayın “Ülkücü”, “Eski Ülkücü” gibi bir takım sıfatları olmasına özen gösteriyorlar.
AKP’nin gözü Ülkücü oylarda.
AKP; Cumhur ittifakını göz önüne alarak ittifaktan mütevellit, Ülkücü oyların kendilerine sempati ile bakacağını bekliyor. Adayları için fazladan ne kadar çok sayıda Ülkücü oyu gelirse elbette kendileri açısından olumlu olacaktır.
CHP’nin gözü Ülkücü oylarda.
CHP’de “ülkücü” oyları ile elbette oy sayısını artırma çabası içerisinde. Bazı büyük illerde eskiden “Ülkücü” sıfatı taşıyan aday koyarak, Ülkücü oylara göz dikmiş görünüyor.
MHP’nin gözü dahi Ülkücü oylarda.
MHP oylarını koruma ve oraya buraya kaçtığı sanılan Ülkücü oyların tekraren toparlanması MHP için çok önem arz etmektedir. Akşener önderliğinde bir gurubun koparak bir başka partide kümelendikleri bilinen bir gerçek.
İYİ Partinin gözü de Ülkücü oylarda.
İYİ partinin Ülkücü tabandan aldığı oyların yanı sıra yeni küskünleri de kendine çekme çabasında olduğu gözleniyor.
İYİ partililer, kendi çaplarında ve her konuşmalarında “Ülkücü” vurgusu yaparak bu düşüncede olduklarını belirtmeye çalışmaktadırlar.
Saadet Partisinin gözü de Ülkücü oylarda.
Siyaset sahnesinde pek esamisi olmamasına rağmen bazı basın ve yayın organlarınca İktidar partisinden ne kopartırsa kardır düşüncesiyle el altından destekleniyor olması bu partiyi bir yerlere getiriyor olmasa da onların da gözü bir kısım Ülkücü oylarda. Oradan ne koparırsak kardır düşüncesindeler.
Ha bir de Demokrat Parti var.
Onun da gözü Ülkücü oylarda.
Tabi; Bağımsız adayları da unutmamak lazım, onların da gözü elbette Ülkücü oylarda.
………
Herkes “Ülkücü oyları” üzerine böyle hesaplar yapadursun.
Ülkücüler yarın sandığa gittiklerinde gözleri kapalı mı oy verecekler. Hayır. Bunun olması mümkün değil. Hiç kimse Ülkücülerin gözü kapalı oy kullanmasını beklemesin.
Fakat Ülkücüler üzerinde yapılan tüm hesaplara ve bütün gelişmelere rağmen düşünmeden hareket eden insanlar değildir.
“Yarın bir düdük çalarız ve toplan dediğimizde herkes toplanır gelir” diye düşünenler elbette çok yanılırlar.
Ve o, seçimden seçime hatırlanan Ülkücülerin oylarına talip olanlara sorar.
Ülkücü oyları çantada keklik görenlere de sorar:
(Bu sorular her siyasi partinin adayı için geçerlidir.)
Ey talip,
Ey aday;
Alparslan Türkeş’in kaç kitabı var? Hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Dündar Taşer’in hangi kitabını okudunuz?
Ey aday;
Osman Turan’ın hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Nihal Atsız’ın hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Fuat Köprülü’nün hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Erol Güngör’ün hangi kitaplarını okudunuz?
Ey Aday;
Hilmi Ziya Ülgen’i tanır mısın, hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Ziya Gökalp’in hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Galip Erdem’in hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Mümtaz Turhan’ın hangi kitabını okudunuz?
Ey aday:
Necmettin Hacıeminoğlu’nun hangi kitabını okudunuz?
Ey aday;
Nevzat Kösoğlu’nun hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Necdet Sevinç’i tanır mısın? Hangi kitabını okudunuz?
Ey aday;
Büyük tarihçi Yılmaz Öztuna’yı tanır mısın, hangi kitabını okudunuz?
Ey aday;
Mehmet Genç’i tanır mısın? Hangi kitabını okudunuz?
Ey aday;
Yılmaz Özakpınar’ı tanır mısın? Hangi kitaplarını okudunuz?
Ey aday;
Ya Ömer Lütfü Barkan’ı tanır mısınız?
Ey aday;
Ya Sabri Ülgener hocayı tanır mısınız? Hangi kitaplarını okudunuz.
Ya Osman Yüksel Serdengeçti, Ya Necip Fazıl, Ya Cemil Meriç, ya Sezai Karakoç tanıdıklarınız arasında var mıdır?
Ben şöyleyim, ben böyleyim diye öyle bol keseden savurmak çok kolay.
Mugalâta yaparak bir yere varılmıyor.
İnsanlar sizin mugalâtalarınıza bir süre inanır, fakat bu inanma kısa bir süre sonra değişir.
Yukarıdaki soruların cevaplanması gerekir.
Yukarıdaki soruların cevapları bir ülkücü için elbette önemlidir.
Bir Ülkücü kendisini temsil etme iddiasında olan aday veya adaylara gözü kapalı evet demeyecek kadar feraset sahibidir.
Ülkücünün kıstasları vardır.
Bu kıstaslardan bazılarını yukarıda zikrettik.
Bu açıdan hiçbir adayın garantisi yoktur.
Hiç kimse Ülkücülerin oylarını “çantada keklik” görmemelidir.