Ülkemizde sürekli artan kadın ve çocuk cinayetleri bizleri son derece rahatsız ediyor. Toplumda derin yaralar meydana getiriyor. Yuvalar yıkılıyor, aileler dağılıyor; toplumun sağlam kaleleri çöküyor. Aile toplumun kalesi konumundadır bu kaleyi koruyamazsak toplum büyük oranda yara alır ve ciddi bir çöküş yaşanır. Bu konuların bir şekilde araştırılıp tedbir alınması gerekiyor. Çocuk ve kadın cinayetleri neden işleniyor, bunun temelinde ne gibi sorunlar var ve biz buna karşı nasıl bir tedbir almak durumundayız?

Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde çocukların cinsel istismarına ilişkin soruşturma sayısının 2023'te sekiz yıl öncesine göre iki katına çıktığını gösteriyor. Buna göre 2023'te başsavcılıklarda yürütülen 66 binden fazla soruşturmanın her birinde en az bir çocuk mağdur.

Bakanlık, cinsel suçlara verilen cezaların artırılması gibi önlemlerle bu suçlara karşı "titizlikle" mücadele edildiğini söylüyor. iki buçuk yılda en az 133 çocuk hayatını kaybetmiş. 2022'de 37, 2023'te 15, 2024'ün ilk yarısında 17 şüpheli çocuk ölümü gerçekleşmiş ve Narin Güran cinayeti de tüm Türkiye’yi ayağa kaldırmıştır. Bu cinayet hepimizin gönlüne bir yara bıraktı. Vahşice işlenmiş olan cinayet devlet birimlerini de ciddi bir şekilde meşgul etti.

Kadına işkence ve kadın cinayetlerinde ciddi artışlar gözlemleniyor. İstatistiki bilgilere göre ülkemizde 10 yılda 4 binin üzerinde kadın cinayeti gerçekleşmiş. Bunun yanı sıra aile içi kavgalarda kadına yönelik şiddette büyük artışlar olmuştur. Bütün bular gösteriyor ki alınan tedbirler yetersiz cezalar da caydırıcı değildir.

Devlet birimleri mutlaka bunun nedenlerini araştırıyor olmalı. Nedenler arasında aile içi huzursuzluklar, aldatma ve geçimsizlik var: İnsani ve dini eğitimsizlik, psikolojik sorunlar, alkol ve uyuşturucu kullanımı ve cezaların yetersizliği gibi sebepleri saymak mümkündür. Bunların dışında başka nedenlerin de olduğu bir gerçektir.

Ancak bunlar şiddet ve cinayete sebep sayılır mı? Asla: Çünkü bir insanın canını almak ancak Allah’a mahsustur. Kısasa kısas gerçeğine gelince bu da devletin yetkisinde olan bir konudur. İdam yasasını çıkarırsınız deliller ışığında yetkili hakimlerin kontrolünde infaz edebilirsiniz; bu da yasalarla ilgili bir konu... Ülkemizde malum olduğunuz gibi idam cezası uygulanmamaktadır.

Kadına şiddet, kadın cinayetleri ve çocuk ölümlerine gelince: İslam Ülkesiyle bağdaşmayan çağ dışı bir hadisedir. Türk kültüründe ve İslam ahlakında bunun yeri ve konumu yoktur. Bizleri yaratan Yüce Allah bir insanı katletmeyi yasaklamış büyük günahlardan saymıştır (Onun için kısasa kısas hadisesi vardır). Türk adet ve törelerinde de kadına, masum çocuklara el kaldırılmaz; bu hüküm savaş anı için de geçerlidir. Peygamber Efendimizin örnek hayatı bize yol gösterir. Bir hadislerinde buyuruyor ki: “Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım.”

Elbette kadına şiddet ve çocuk cinayetleri konusunda devletin alacağı tedbirler vardır. Ancak görülen o ki: verilen cezalar da caydırıcı değil ve yetersizdir. Yasalarında gözden geçirilmesi gerekiyor. Dini ve insani eğitimin yanı sıra psikolojik destek de şart. Ailelerin huzuru sağlanmalı, suç işleyen kişiler de ıslah edilmelidir. Türk ve Müslüman bir ülke olarak bu şiddet ve cinayetler bize yakışmıyor. İdam da dahil olmak üzere her türlü tedbir alınmalı, insanımız evinde- yuvasında huzur içinde yaşamalıdır. Bunun teminatı da devlettir, millettir.