Koronovirüs İlleti insanımızı eve hapsetti. Ekonomik düzenimize de darbe vurdu. Ruhsal dengemizi de bozdu. Şu an hepimize ev hapsi yaşatıyor. Sağlığımızı korumak için evdeyiz ama, ekonomik düzenimiz altüst oldu. Çoğu iş yeri kapandı, bir çoğu da müşterisiz kaldı. Ödemesi, borcu, harcı olan sıkıntıya düşecektir. Özellikle işsiz vatandaşlarımız ve küçük esnaflık yapan kardeşlerimiz geçim sıkıntısı çekmeye başladılar.

Günlük kazanıp günlük harcayan vatandaşlarımız çoğunlukta. Günü birlik çalışan insanlarımız var. Geçimini ucu ucuna devam ettiren gariban insanlarımız var. Bunların çoğu şimdi geçim sıkıntı yaşıyor. Sokağa çıkma yasağı bir kaç ay daha devam edecek olursa, bu sıkıntılar ayyuka çıkacak.

Şüphesiz ki; sağlık bilim kurulunun ve devlet yetkililerinin açıklamalarını önemsiyoruz. Kurallara harfiyen uymaya gayret ediyoruz. Kendi sağlığımız için evdeyiz, evde kalmaya da devam edeceğiz. Hepimizin ortak kaygısı bu sıkıntının bir an önce sona ermesidir. Temennimiz ve dualarımız da bu yöndedir.

Ancak hayat da devam ediyor; ihtiyaçlar, ödemeler, borçlar ve geçim derdi bitmiş değil. İnsanoğlu yaşadığı sürece de bu ihtiyaçlar bitmeyecektir. Hayatın normal seyrinde devam edebilmesi için ödemelerin düzenli olarak sürdürülmesi gerekiyor. “Hem ağlar, hem gideriz” misali. Koronovirüs hayatımızı tehdit ediyor, diğer yandan da bu hayatı biz sorunsuzca devam ettirmek zorundayız!..

Ülke genelinde (il ve ilçelerin tamamında) işsiz, güçsüz vatandaşlarımız, geçim derdi çeken ailelerimiz tesbit edilmeli. Biner liralık yapılan yardımlar önce onlara ulaştırılmalı. İşten çıkarılanlar varsa mutlaka onlar da tesbit edilmeli ve devlet desteği sağlanmalı. İşçi ve amele konumunda gündelik çalışan insanımıza ekonomik destek devam etmeli.

Bunların yanı sıra bir de üretici kardeşlerimiz var; onların da üretimleri durdu. Küçük esnafımız var; onlarda sıkıntı yaşamaya başladılar. Dükkanları kapanacak durumda; bunlar da tesbit edilip devlet desteği sağlanmalı, borçları ertelenmelidir. Mağdur duruma düşen esnafa, üreticiye, dükkan sahiplerine uzun vadeli düşük faizli krediler açılmalı. Bankaların çıkardığı zorluklar ve engeller giderilmelidir. Esnaf kooperatif birlikleri kendi iş alanındaki üye esnaflarına kredi desteği sağlamak zorundadırlar.

“Biz Bize Yeteriz Türkiyem!” Kampanyası geniş katılımlarla devam etmeli. Televizyon kanalları, valilikler, Sivil toplum örgütleri bu bağış kampanyasına destek vermeli; geniş bir kesimin katıldığı yardımlaşma ağı oluşturulmalıdır. Toplanan bu paralar düzenli olarak ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımıza ulaştırılmalıdır. Yardımların düzenli olarak dağıtımında muhtarlar, kaymakam ve valiler görev alıp yardımın eşit ve adil olarak dağıtımı sağlanmalıdır.

İhtiyaç sahiplerinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Böyle bir tesbitin yapılması bütün mahalli birimlerin seferber olması ile mümkündür. Yoksa toplanan yardımlar düzenli olarak dağıtılamaz; adaletli bir paylaşım olmaz. Devletin iyi niyetle başlatmış olduğu bu bağış kampanyası takdire şayan bir uygulama olup düzenli dağıtım yapılacak olursa, bu krizi de el ve gönül birliği ile atlatırız Allah’ın izni ile...

Öyle gözüküyor ki: Koronovirüs salgını bir kaç ay daha devam edecek... Virüse karşı ilaç ve aşı çalışmaları da devam ediyor. Bizler evlerimizde kalarak, yakın temastan kaçınarak, temizlik ve hijyen kurallarına uyarak bu virüsle mücadele etmemiz gerekiyor. Bu mücadele devam ederken hayatın düzenli olarak sürdürülmesi gerekir. Bizlerin el ve gönül birliği içinde olması şart. İşte bunun adı: kardeşçe paylaşımdır. Kardeşçe paylaşımı Cenab’ı Hakk ‘da emrediyor! “Biz Bize Yeteriz !” Kampanyasının amacı da budur...