Dün bir markette alış veriş etmek üzere uğradım. Öyle bir kurnazlık yapılmış ki başka ürünün fiyatı alacağım ürünün üzerine konmuş. Hiç sormadan alıp paket yaptırdım. Parasını ödüyorum hiç beklemediğim bir fiyat söylüyorlar. Fiat şu yazıyor dedim; satıcı görmediniz mi altında başka ürünün adı yazıyor deyince aldım ama çok da pişman oldum iade etmediğime...İşin ilginci şu: Ne çabuk artmış bu ürün daha dün fiyatı şu idi dedim cevap daha çok gıcık: Ramazan geliyor abi...!...
Evet son yıllarda böyle bir rezalet var Müslüman ülkesi olan Türkiye’de... Ramazan geliyor diye ürüne, mala zam yapılıyor. Artık açık açık söylemeliyim ki biz Müslümanlığımızı da sorgulamalıyız? Ramazan geliyor diye zam yapıyorsak “Elhamdüllah Müslümanız” sözü insana hakaret gibi geliyor. Müslümanların ülkesinde bereket bolluk ayı olan Ramazan’a muhalefetlik yapılıyorsa O şanlı cömert insan Hz. Muhammed (as) ümmeti olmada sıkıntı var demektir.
Bereket yardım tasadduk ve cömertlik ayı Ramazan geliyor diye bizim atalarımız sofraları açar, muhtaçlara yardım etmek için seferber olurlardı!.. Onun torunlarına ne oluyor da Ramazan geliyor diye mala ürüne zam yapıp fakir ve fukarayı ezmek istiyor? Bu zalimliği bize kim yaptırmak istiyorsa ocağına incir suyu dökülsün kazancı da kavut olsun !.. İki cihanda rezil ve rüsvay olacağının farkında değil midir bu insanlar?
Evet bugün için “Gıda sorunu milli güvenlik sorunu olmuştur”. Tamam covid ve savaşa bağlı bir ekonomik sorun var bütün dünyada bunu biliyoruz ama bir de zalim ve zorba anlayışın zam zulmü var ortada. Faizci, zamcı ve karaborsacı zihniyet ortalığı kasıp kavuruyor. Zulümleri daha fazla artmadan devlet baba bunu bir güvenlik sorunu kabul edip yeni kanun ve yasalarla hafifletmeli, keyfiliği durdurmalıdır...
Yardımsever, eli açık, fakiri ve yoksulu gözetip kollayan bir millet olmaktan çıkıp çıkarcı bencil menfaatçi ve para babası bir toplum olmaya doğru gidiyoruz. Ahireti unuttuk dünyalık peşinde adeta savaşıyoruz; gözümüzü öyle para hırsı bürümüş ki kimseyi görmez olmuşuz: Altta kalanın canı çıksın misali garibi gurabayı ezdikçe eziyoruz. Bunu da adamlık ve esnaflık sanıyoruz!..
Piyasanın zamlandığı maliyetlerin arttığı doğrudur. Ama bizim keyfiliğimiz onun beş katı artmasına vesile oluyor. Halen üretici zarar ediyor, alın teri döken sürünüyor ve kar etmiyor ama aracı, tefeci, faizci ve karaborsacı kazanmaya devam ediyor; böyle giderse doymayacak gibiler, duamız şudur: Gözlerini toprak doyursun!..
Ancak soygun piyasasına dönen serbest ekonomi sistemi çökmüştür. Devletin kontrolünde hem üreticiyi hem alıcıyı hem de satıcıyı koruyacak yeni bir sisteme, yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bunun modelini de dürüst tacirle devlet baba bilir?
Diyeceğim o ki bu soygun rezaletine dur denilmelidir artık. Altta kalanın canı çıksın deyip zam üstüne zam yapanlardan bunun hesabı sorulsun! Üretici de tüketici de korunsun; tacir de insaflı ve makul kar etsin ama Fiat ve fahiş kazançla millete zulmetmesinler, buna devlet baba artık seyirci kalmasın...
Son dönemde bir şeylere şahitlik ediyoruz. Bu tür insanlar emir vaki olunca ecelle tanışıyor (Yine de Allah imandan ayırmasın deriz). İlginç olan ne? Geriye yüklü büyük bir servet kalıyor. Ona faydası olmayan ancak hesabını ağır ödeyeceği bir sorumluluk kalıyor ? Mevta musalla taşında; hoca soruyor: Bunu nasıl bilirsiniz? devamında hakkınızı helal edin? Nasıl helal edeceksin ki: 85 milyon insanın üstünde hakkı varsa ?.. Gerisini biliyorsunuz siz... Peki bu kadar çaba bu kadar gayret niçin ? Dünya malı için, adama sormazlar mı arkadaş ahiret için ne biriktirdin? Cevap hiçse Allah korusun... Derdi dünyalık olanlara artık bi şey diyemeyeceğim.... Öyleyse bizim kardeşliğimize, yardımseverliğinize insanlığımıza ve Müslümanlığımıza ne oluyor Allah aşkına?...