Doğduğu gün başlıyor insan ölmeye.
Ölmeye başlıyor ama anlamıyor ölümü.
Ölümü anlayıncaya kadar yaşamak sanıyor ölmeyi.
Yaşamla ölümün kardeşliğini ölen parçalarından anlamaya başlıyor insan.
Önce dedesi, ebesi ölüyor ince bir sızı halinde hissediyor.
Yokluğu, umutsuzluğu hissediyor damarlarında, ruhunda.
Bütün gibi görünsede fiziken, parçalanma başlamıştır artık.
Yüreği unutmasada akıl unutturuyor yokluğunu giden canların.
Tam yaşıyorum ölümde neymiş diyecekken Babası, annesi kopuyor.
Yangın başlıyor yürekte, acı çekiyor her hücresi, her zerresi.
Ne yana dönse orada olan canlar artık rüyada bile nadiren var.
Bu sırada çocuklar evlenip gidiyor, ölmüyorlar fakat el oluveriyorlar.
Sonra emmi, dayı, hala, teyze, enişte, yenge, derken kopuşlar çoğalıyor.
Yaş Kemal'e yaklaşıyor, saçta sakalda aklar, gözde bir yakın gözlüğü.
Dizde sızılar, belde fıtık, göbek geldiği gibi gitmiyor, yaprak dökümü.
Saçlardan başlıyor, deriler kırışıyor, tırnaklar kalınlaşıyor
Unutuyorsun önce isimler birer ikişer, sonra sülüetler, hatıralar.
Şanslıysan Canım dediklerini unutmuyor hatıralarıyla yaşatıyorsun.
Sonra akranların kayboluyor, çoluk çocuk dediğin gençler yarenin oluyor ölüyorsun.
Parça parça ölüyorsun gelmiyor giden hiç kimse, gidemiyorsun sırası var.
İmtihanın büyük değilse eşini, evlatlarını koparmadan ecel sana geliyor.
Ölüm meleği gelince anlıyorsun "Ölüm Hak".
Terkisine binip gidiyorsun Azrail'in gerçek âleme.
Eğer biriktirmişsen, deşirmişsen "RIZA'YI İLAHİYİ" korkmadan gidiyorsun.
Yok Ağustos böceği misali harcamışsan ömrü basıyor ter.
Allah'a ısmarladık bile diyecek fırsat bulamadan göçüyor çoğu insan.
Fırsat varken elde "TÖVBE" edin, "HELÂLLİK" İsteyin eş dosttan.
Yarın olur elbet, lakin belki biz olmayız.
Haklarınızı HELÂL edin yüreğinizin yettiği herkeze.!!!