2000 yıllara kadar
Kiralarda, ahşap ve eski binalarda,bize dar gelen camilerimize milli kültür derneklerimize,gençler gelir birlikde sohbetler edilir, yine beraberce vakit namazları eda edilir, kültürel proğramlar düzenlenirdi. O günler samimiydi. Yürekler bir ve beraber atıyordu.

Şimdi ise her biri kendi mülkiyetimiz saray gibi camilerimiz
derneklerimizin içi boş ne sohbet nede muhabbet var. Hizmete talip olan çok hatta uzun yıllar görevi bir arkadaşına devretmeyi dahi düşünmeyen hizmet etmeyen, hizmeti bilmeyen yöneticilerde var. Iyiki devletimiz kadrolu din görevli hocalarımızı bu diyarı ülkelerde hizmete (atamış) görevlendirmiş. Türkiyemizde ki camii hizmetleri gibi vakit namazlarına gelerek, gelenlerle namazı kılıp gidiyorlar. Bu vesileyle beş vakit açık Camiler. Bazı camii ve kültür derneklerimiz senede de olsa kermes programları düzenliyorlar.Bu pragram bir kaç gün devam ediyor, onun için büyük boy afişlerle duyurulur davetler yapılıyor.

Külliye eserler

Külliye olarak inşa edilen teşkilâtlarımızda var. Bu eserlerle gurur duymamak ne mümkün. Hiristiyanlik dinine mensup iş ve komşu olan arkadaşlarımızı zaman, zaman etkinliklere davet ettiğimizde oluyor. Onlarda en az bizim kadar bu eserlerle seviniyor biz müslüman Türkleri kutluyorlar. 2010 ve 2015 arası yıllarında kurucusu olduğum, Türk Kültur Merkezi Hacı Bayram Veli Cami inde ikinci kez, tekrar göreve seçildim. Camii teşkilatımız şehir merkezinde olup her katı 350 m2 ve 5 katlı bir külliye eser. Göreve seçildiğinde Inşaatı henüz tamda bitmemişdi. Hem inşaatı hemde kültürel hizmetlerde bulunmaya gayret ettim. Beş katlı binanın Asansör'ünü şehrimiz belediyesinin ve üyelerimizin çevre iş insanlarımızın katkılarıyla kısa zaman içerisine yapılarak takıldı ve hizmete sunduk.
Hafta sonları teşkilatımizda ki hizmetlerde olmak için özel işlerimi yakın dostlarımı hep ihmal ettim. Benim için burası çok önemliydi bunu biliyordum. Beni dinleyenler yazdığım yazıları okuyanlar hatırlayacaklardır. Bu camileri inşa edenlerden, destek olanlardan, Allah razı olsun. Camiler Kutsal beytullahımızın şubeleridir, unutmayalım. Acanlara dua edilir, ama kapayanlar olursa büyük bedua alırlar, unutmayalım. Bu eserleri yapmak kolay, içlerini doldurmak önemli bunun gayreti içinde olalım. ALLAH için bir birimizi sevelim. Üye sayımızı iki katına yükselttik. Alman ve Türkiye devletimizin resmi kurumlarından hep maddi ve manevi destek aldık. Yeterki istemesini bilelim. Hizmetlerimizde bize hep güç moral ve destek verdiler.

Bu hizmet yerlerinde hoş görü,vefa olmalı

Bir iş yeri yönetilir gibi, Cami dernekeri yönetmemeliyiz. Cami ve dernekler gönül işi, sevgi,sabır ve fedakarlık işidir. Açık ve şeffaf olmalıyız. Büyük Türk milletine hizmeti ibadet bilmek, Allah rızasını gözetmek,kazanmak gönül alma hizmetlisi olmalıyız.
Davası,gayesi olmalı insanın, Iş yerleri yönetilir gibi, üyeler sizin parali işçiniz değil onlara, bağıran, saldıran cami'den Kovan arkasına Cami teşkilatına giriş, geliş yasağı koyan sonrada evine yasak mektubu yazarak gönderen idarecileri duyuyor,görüyor ve üzülüyoruz. Doğrusu bu tür yöneticilerle geleceğimiz kararır, cemiyetlerin içi boşalır. Şimdiden kırmızı lambalar yanmaya başladı. Çok dikkatli olunmalı.

Bu diyari gurbet dediğimiz Avrupa ülkelerinde insanlarımızın, gönüllerine girelim,insanımızı sevelim,insanimiza ve geleceğimiz gençligimize sahib olalım, Milli kültürümüzü yaşatalım öğretelim cıtamızı hep yükseltip,teşkilatlı yeni bir deyimle örgütlü toplum olarak yaşatmaya calışalım. Yunus Emre'nin bu sözüyle"Yaratılanı yaratandan dolayı sevelim".