Türk siyaset tarihinde böylesine bir benzetme belki yapılmamıştır. Bilemiyorum ben duymadım. Burada amaçlanan yüzünde Rabbiyessir görülen zatın dini bir motifle güçlendirilmesi gibi bir yolun seçilmiş olması elbette mümkündür. Herhangi bir kişi olmayan bu yüzünde Rabbiyessir görülen zatın Belediye seçimlerindeki vaatlerini hiçbirini yerine getirememiş olmasını elbette değiştiremez. Siz isterseniz Rabbiyessir görünüz, isterseniz Fatiha görünüz, başarısız bir belediye başkanını hiçbir şekilde başarılı hale getiremezsiniz.

Hatta İp ve Hdp destekli olması ve hatta kendilerini, fikirlerini, mücadelelerini inkâr edercesine Hdp ile birlikte bir Chp adayına oy verenlerin oyları olmadan seçim kazanma ihtimali olmayan kişinin hiçbir vaadini yerine getirememesi garip bir tecellidir. Ona oy verenleri hayal kırıklığına uğratmış olması bu insanları uyandırmamışsa bundan sonra da uyanmaları mümkün görülmemektedir. Bu konu orta yerde dururken 6 lı masayı bir kenara iterek parlatılmaya çalışılması da elbette ince ince hesap edilmiş bir planın ortaya çıkması gibi görülüyor.

6 lı masayı oluşturan partilerin ve onun liderlerinin muhtemel kararları beklenmeden önce Abb başkanı Yavaş’a kanca atılmış, Chp liderine oynanan oyun yine Abb başkanı tarafından reddedilerek bozulmuştu. İkinci olarak yedekte tutulan ve yüzünde Rabbiyessir görülen İbb başkanının parlatılması de elbet ince hesap edilmiş bir algı operasyonudur.

Saraçhane tiyatrosundan 2 gün önce Türkgün gazetesi yazarlarından Yıldıray Çiçek: “İtibarı çapsızlarla paspas olan Kılıçdaroğlu!” başlıklı bir yazı yazarak “Meral Akşener son iki aydır Kemal Kılıçdaroğlu’na âdeta Çin işkencesi yapmaktadır. Meral Akşener kendisinin sevmediği Mansur Yavaş, kendisinin çok sevdiği Ekrem İmamoğlu üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok zavallı bir hâle düşürmüştür” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Bize göre operasyonun asıl hedefi CHP Genel Başkanı’dır. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılmış olması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç içinde kucaklaşmaları, bu şarkı burada bitmeyecek nakaratları tam bir mizansendir.

Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da bulunmasını fırsat bilip kural dışı hamlelerle devre dışına alınma çabaları gözden kaçmayan kurnazlık örneğidir. Altılı masada Kılıçdaroğlu’na yönelik birikmiş ve bilenmiş itirazlar Saraçhane’de İmamoğlu ve İP Başkanı vasıtasıyla sahnede orta yere konmuştur. Kısaca Saraçhane’nin özeti bu olmuştur.

Saraçhane’de kurulan ve her yanından cıvıklık akan sahnedeki çak hareketini Ekrem-Meral ikilisi yaptı. Bundan sonra çak hareketini kim kime yapacak merakla bekliyor olacağız.

Oyun dışı kalmış gibi görünen Kemal Kılıçdaroğlu bu oyunlara boyun mu eğecek yoksa oyunları mı bozacak, önümüzdeki günler bunu gösterecektir diye düşünürken, İmamoğlu Ankara’ya çağrıldı ve havası alınarak geri gönderildi.

Şimdi soru şu; şimdi kimin yüzünde “Rabbiyessir” görülecek. Burada önemli olan “Rabbiyessir” görülecek kişiden çok “Rabbiyessir” gören kişi daha önemli. O esasında aynaya bakarak “Rabbiyessir” görüyor ama bu arada da muhtemel rakipleri de bir bir saf dışı bırakıyor.

Şimdi sırada kim var diye fazla düşünmeye gerek yok. Seçime daha zaman var. Bu zaman zarfında 3. Rakibi de saf dışı bıraktıktan sonra meydan kendisine kalacak. Bu 3. Rakip Kılıçdaroğlu da olabilir. Onun yüzünde de Rabbiyessir görülebilir. Mümkün mü? Mümkün

Bir de şunu düşünmek lazım. Evdeki hesap çarşıya uyar mı? Genelde uymaz.

Şimdi yüzünde Rabbiyessir görülen zatın vaatlerine bir bakalım. Bu vaatlerin ne kadarının yerine getirildiğini İstabul’da yaşayanlar elbet daha iyi bilirler.

İmamoğlu’nun İbb seçimlerinde seçim beyannamesine koyduğu vaatler;

“-12 yaş altı tüm çocuklar ile 0-4 yaş arası çocuğu olan annelere ulaşım ücretsiz olacaktı.

-Geçim sıkıntısı çeken ailelere ekmek, süt ve damacana suyu bedava olacaktı.

-İlk yarım saat içerisinde yapılan tüm aktarmalar ücretsiz olacaktı.

-Deniz, metro, otobüs… Hiç fark etmeden. 25 yaş altındaki, öğrenci olmayan tüm gençlerimiz de ulaşım yüzde 40 indirimli olacaktı.

-Belediyenin yaptığı düzenlemelerle, gıda, eğitim, sağlık ve sosyal yaşamda destekler sayesinde, aile başına yıllık ortalama 2 bin 500 TL'lik katkı yapılacaktı.

-İstanbul çevresinde, Tarımsal Koruma ve Üretim Planı' hazırlanmış. Esnafın, pazarcının, manavın, kooperatiflerin ve belediyenin yer aldığı bir 'Üreticiden Tüketiciye Gıda Zinciri' yapılacaktı ne oldu.

-Alıcı ile satıcı arasında belediyenin organizasyonu ile 'akıllı kontrat' sistemini diye bir sistem getirilecekti.

-İstanbul’un 150 mahallesinde organik tarımı teşvik edilecek. Köy pazarları ile üreticiden tüketiciye doğrudan satış sağlanacaktı.

-Ayrıca, Mahallelerde arıcılık, süt ile Tarımsal üretim arttırılacaktı.

-Kent tarımını bostan ve bahçe üretimi teşvik edilecekti.

-Organize hayvancılık bölgeleri destekleyecekti.

-2 adet 'Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi' kurulmuştu.

-Hem bak İstanbullulara ucuz, sağlıklı et ve süt ürünleri temin edilecekti.

-“Halk-Süt'ü” kurulmuş. Yoksul ve ihtiyaç sahibi kesimlere, ilkokul çağındaki öğrencilere ücretsiz süt dağıtımı yapılacaktı.

-Ucuz, temiz ve nitelikli yiyecek için Mahalle Mutfakları kurulacaktı. Yoksul, öğrenci ve emekçilerin günlük yemek ihtiyaçları karşılanacaktı.

-Ev kadınlarının her türlü gıda üretimlerine satış garantisi verilecekti.

-0-4 yaş arası çocuğu olan annelerin ücretsiz ulaşım kartı olan bu anneler İBB'nin sosyal tesislerinden de yüzde 40 indirimli olarak faydalanacaklardı.

Herkes sosyal tesislerde vakit geçirecekti.

-150 mahallede 100 çocuk kapasiteli kreşler açılacaktı.

-15 bin kadın evinde, işinde rahat edecekti.

-'Çocuk Oyun Merkezleri' açılacaktı. Kapalı ve açık alanlar içinde doğa, bilim, sanat, eğlence merkezleri oluşacaktı. Hanımlarda merkezlerde çocukları ile birlikte zaman geçirebileceklerdi.

-Bak Belediye gençlere verilecek, Belediyeyi gençler idare edecekti.

-İstanbul’da 10 pilot ilçede, 'Dünya Dilleri Merkezleri' açılacaktı. Bu merkezlerde ucuz ve hatta ücretsiz, dünyanın farklı dilleri öğretilecekti. Çocukların gireceği ilk yabancı dil sınav ücretini de İBB karşılayacaktı.

-25 yaşın altında, öğrenci olmayan her gençlere 'Genç Kart'ı verilecekti. Bu kartlar de toplu taşımadan yüzde 40 indirim sağlayacaktı.

-İBB'nin tüm kültür-sanat etkinliklerinden, İBB'ye ait tüm spor tesislerinden ve sosyal tesislerden de yine yüzde 40 indirimli olacaktı.

-Geçim Destek Paketi'yle, geçim sıkıntısı olan her aileye 200 liradan 2 bin 20 liraya kadar aylık maddi destek sağlanacaktı.””

Eee ne oldu da tüm bu vaadler yerine getirilmedi. Yoksa bu vaadler yerine getirilmemesi için mi ilan edilmişti.