Geçen hafta ki yazımda Yozgat’ın bağa, bahçeye ihtiyacı olmadığını nelere ihtiyacı olduğunu yazmıştım. Göç sorununu da dile getirmiştim..Ben Yozgatlıyım.
Ailem Yozgat’ın yerlisi. Yani burası benim memleketim Yozgat ile ilgili yobaz, köyden farkı yok, Doğu Anadolu bile Yozgat’tan çok önde lafları beni çok üzüyor, yaralıyor. Ben yaşadığım yere İç Anadolunun ortasında bulunan bu şehire bu topraklara laf ettirmek istemiyorum. Artık ağrıma gidiyor. Şehir büyüsün gelişsin dedik. Yozgat’ta yaşayan insanlara baktım. Şu cümleyi hiç anlamıyorum. Yozgat’ta yapacak bir şey yok. Ne yapmak istiyorsun kardeşim..Burada trafik derdin yok. Yürüme mesafesinde çoğu yer. Bir yere gitmek için yada arkadaşınla buluşmak için okula gitmek için işe gitmek için saatler öncesinden kalkman hazırlanman gerekmiyor. Kalabalık gürültülü bir şehir değil. Her türden insan yok. Burada yaşayan kesim belli. Cebinizde paranız olmasa bir esnafa alacağınız bir ekmeği yazdırabiliyorsunuz. Gece hayatımı istiyorsunuz, canlı müzik yapan cafeler var ama dolmuyor. Dışarıda güzel bir yemek yemek mi istiyorsunuz? Hiç bir yerde tadamayacağınız et lokantalarımız var. Etimiz, sütümüz, yoğurtlarımız hem lezzetli hem doğal. Mis gibi havamız var. Sıkıldığınızda gidebileceğiniz çamlık var.
Kahvaltı salonu var. Abantı aratmayan gölümüz, cafemiz var. Kentparkımız var. Nohutlumuz var, spor vadimiz, şahin tepemiz var. Sanatmı istiyorsunuz, sinemamız var. Sayın Belediye Başkanımız Celal Kösenin destekleriyle oluşacak Türk Sanat Müziği Koromuz var. Türk Halk Müziği koromuz var. Sevgili arkadaşım Mustafa Koç sanat merkezi var. Verdiği konserler var. Sanat merkezinde birbirinden değerli hocalarımızla verdiği enstrüman kursları var. Yozgat sanat tiyatrosu var. Üniversitenin tiyatrosu var. Ama seyirci yok. Gitmiyoruz neden. O salonları dolu görsek mutluluğumuz bin kat artacak. Resim sergileri var. Yolunu bilmediğiniz müzemiz var. Konaklarımız var. Sayın Kazım Arslanın yaptığı park bahçeler var. Çok değerli amcam Zafer Özışık ve oğlu Furkan Özışık’ın uğraşlarıyla sanal marketimiz var. Azda olsa avm de bir kaç marka ürünler var. Diğer şehirlere göre ucuz sebze meyve marketler var. Yani daha ne istiyorsunuz.
Ramazan akşamlarımız var. Ramazan ayını en güzel geçirebileceğiniz bir şehir burası. Püfür püfür.. Ramazan ayının bir huzuru, huşusu var. Ayrıca hastahaneye gittiğinizde uzun kuyruklara girmiyorsunuz. Büyük şehirlerdeki gibi sıra beklemiyorsunuz işiniz belki bir belki iki günde halloluyor. Spor diyorsanız; yürüme alanları tenis yüzme okçuluk ve spor salonları var. Halı saha var. Halk Eğitim Merkezinde birbirinden güzel boyama ahşap yakma resim kursları var. Canım arkadaşlarım Küçük Eller Kreş talep üzerine çocuklar için bale kursu açtı. Ankara’dan müthiş bir hoca geliyor. Ama iş icraata gelince talep azaldı. Bale kursu diye tutturan insanlar ortadan yok oldu. Peki sonuç; Kendi ceplerinden veriyorlar parayı. Çünkü Ankara’dan bir günlüğüne hoca geliyor. Hadi deyince herkes kabuğuna çekiliyor, kafasını gömüyor.. Geçen gün Yozgatlı olmayıp burda yaşayan bir arkadaşım ‘Novada da kitap mağazası kapanmış Yozgatlı okumuyor kardeşim’ dedi.
Çok sinirlendim. Yozgatta sadece Yozgatlımı yaşıyor. Tamam diyelim ki Yozgatlılar kitap okumuyor. Yozgat’a atanan Hakim, Savcı, Doktor, Öğretmen, Hemşire, Öğretim Görevlileride okumuyor o zaman dedim.Niye her şeyi Yozgat’a mal ediyorsunuz. Dünya yansa Yozgat yüzünden yandı diyeceksinizb Sivas, Kayseri, Çorum, Niğde, Ankara okuya okuya kör kaldı sanki. Yapmayın damgalamayın önce ne istediğinizi bilin.. Evet bende 20’li yaşlarımda istemiyordum Yozgat’ta yaşamayı. Gitmek istiyordum. ‘Yapacak hiçbir şey yok’ diyordum ama zamanla ne istediğimi buldum. Yaşım ilerledikçe büyüdükçe huzur, dinginlik, sessizlik istiyordum. Yozgat huzur kenti. Yaşaması kolay bir memleket. Ben huzur memleketi deyince deniz huzur verir diyorlar.
Güzel kardeşim maalesef coğrafi sebeplerden dolayı denizimiz yok. Deniz bana da huzur verir ama ne yapalım elimizdekilerle mutlu oluyoruz. Burada yaşamak için çok paranız olmasınada gerek yok. Burada birikim bile yapabilirsiniz. Çoğuda öyle gitti zaten. Güzel birikimler yaptılar. Memleketim için uğraşan güzel şeyler yapan insanlar var. Onların şevkini kırmayın siz destek vermedikçe şevkleri kırılıyor. Hayal kırıklığına uğruyorlar. Küsüp gidiyorlar. Hep diyorum ya bu şehirin hızla büyümeye ihtiyacı var. Memleketle birlikte beyinlerimizin de büyümeye ihtiyacı var. Aslında biz gelişmiyoruz, biz biraz gelişsek memlekette hızla büyüyecek. Ben hep şuna inanırım bir insanın istediği sürece yapamayacağı şey yok. Yeter ki istesin. Konsere davet ediyoruz gelmiyor. Tiyatroya gel diyoruz gelmiyor. Sinemada gişe rekorları kıran filmler var izlemiyor, gitmiyor, istemiyor. Neden gelmedin diyorum. Hep bir bahanenin arkasına saklanıyor. Ama oturduğu yerden Yozgat’ı küçümsüyor, ahkam kesiyor, taşlıyor. Sorunu hiç bir zaman kendinde aramıyor. Zengin olup gittiği bu memlekete nankörlük yapıyor. Orada burada kötülüyor. Amaan memleketin senin olsun dediğinizide duyar gibiyim. Nüfusu az bu küçük şehirde imkanlar bu kadar azda olsa büyüdük geliştik. Memleketin gelişmesinde emeği olan Sayın Kazım Arslan’ın hakkını yememek lazım Sayın Belediye Başkanımız Celal Köse’den de umutluyum. Ama hiçbir şey yok kelimesini kabul etmiyorum. Hiç birşey kelimesini canlandıran olduran bizleriz maalesef. Asosyaliz biz. Hiç bir şey yapmıyoruz. Herşeye bir kusur buluyoruz. Eksik arıyoruz. Memnuniyetsiziz gelişmiyoruz geliştirmiyoruz. Büyümek isteyeni çabalayanıda dibe çekiyoruz. Ama sen gidersen ben gidersem nasıl büyür bu memleket nasıl gelişir biraz gayret biraz destek..
Çamlık et lokantası ve kahvaltı salonunun müdürü canım Yıldız teyzem.. O kadar misafirperver güler yüzlü tatlı mı tatlı bir insan hiç müdür havası yok, Kibiri egosu yok hep doğal sade içten her projemde destek çok becerikli elinin değdiği yer güzelleşiyor. Tertemiz mis gibi personelinin Yıldız ablası teyzesi neşe kaynağı kahkahası yeter çok anaç. Herkese kucak açar. Dert dinler sevmeyeni yoktur. Kafa dengidir. Gidip misafiri olabilirsiniz. Çok güzel ağırlar. El üstünde tutar geçen hafta doğum günüydü. İyi ki doğmuş canım Yıldız teyzem. İyi ki var çok seviyorum onu hep varolsun sağlıcakla huzurla yaşasın.. Baştacıdır o.. Dahada yapacağı güzel projeler var. En güzelini yaparda ona buradan teşekkür etmek istiyorum. Çabası için uğraşı için emeği için yorgunluk nedir bilmediği için güler yüzü için çalışkanlığı için enerjisi için.. Çok seviyorum seni Yıldız teyzem..