Terör ülkemizin baş belası; teröre destek verenler de Türk Milletinin asırlık düşmanlarıdır. Ülkemizin gelişmesini engelleyen binlerce insanımızın ölümüne neden olan binlerce askerimizi polisimizi şehit eden, eli kanlı bir terör örgütünden söz ediyoruz. Bu örgütü destekleyenlerin de Türkiye düşmanı hainler olduğunu da çok iyi biliyoruz. Ellerine silahı veren de her türlü maddi manevi desteği sağlayan da yine onlar. Bunların kim olduklarını da çok iyi biliyoruz.
     Türkiye'deki ilk silahlı eylemini 15 Ağustos 1984'te gerçekleştiren bölücü terör örgütü PKK'nın ülkemizde 35 yıldır hain saldırılarda bulunmuş 15 bini aşkın insanımız hayatını kaybetmiş, binlerce kişi de yaralanmıştır. Ülkemize verdiği ekonomik zarar ise milyarlarca dolardır. Bölge insanının sürgün edilmesine ve toplu katliamlara neden olan  hain bir tuzaktır. 
     35 Yıldır ülkemizi meşgul eden bu hain örgütü ABD, İsrail ve Avrupa ülkeleri destekliyor ve ülkesinde barındırıyorlar. Örgütün en büyük finans kaynağı uyuşturucu olup terör örgütü PKK, yurt içi ve dışındaki saldırılarını gerçekleştirmek için esrar ve eroin üretimi ile kaçakçılığını sürdürüyor.
     Türkiye Cumhuriyetinin başına bela edilen bu örgüte Avrupa ülkelerinden ve Ermenistan’dan da katılımlar olmuş Kürk kardeşlerimizin çocukları da zorla kaçırılarak örgüte eleman sağlanmıştır. Bölgeden kaçanların çoğu da Avrupa ülkelerinde serbestçe dolaşıp faaliyetlerine devam etmektedirler.
     Peki geldiğimiz bu noktada terör örgütü silah bırakacak mı? Sayın Devlet Bahçeli’nin önerisi yankı bulacak mı? Merakla beklenen konu bu!..  Güvenmek istiyoruz amma: Teröre ve terör örgütüne güvenmek mümkün değil, benim şahsi düşüncem de bu yöndedir. Barışın kardeşliğin denenmesinde fayda var mıdır? Evet vardır; olaya biz de bu manada bakmak istiyoruz. 
     Ancak bi parentez açmak isteriz. Bu terörün devamını kim istiyor? Türkiye düşmanı hainler (ve onlara destek veren ülkeler); bunlar böyle bir şeye müsaade eder mi? İşte endişemiz bu noktadadır. Devletimiz süreci ustaca yürütmeli teröre ve teröriste asla taviz vermemelidir. Çünkü: Taviz yeni tavizler doğurur. Zamanında taviz verildi burnumuzdan getirdiler. Tek ve kesin şart şartsız şurtsuz silahlatın bırakılıp örgütün dağıtıldığını duyurmak olmalıdır. Başka hiç bir şart kabul edilemez. Türk Milleti de bu ihanete asla müsaade etmez etmeyecektir de...
     Terör ülkemizin kalkınmasına gelişmesine çok büyük zarar vermiş bölgenin kalkınmasını engellemiştir. Ayrıca binlerce insanımızı katletmiş yuvaların dağılmasına neden olmuştur. İşin garibi doğu bölgedeki Kürk kardeşlerimize daha çok zarar vermiş olmasına rağmen malum partinin halen o bölgelerden oy alması ve belediye başkanı çıkarması hayret verici bir durumdur. Buna siyaset meselesi diyemezsiniz çünkü siyaseti de bunlar ülkenin bölünmesi terörün desteklenmesi adına yapıyorlar !
     Peki çözüm süreci ya da örgütün lav edilmesi kimin işine yarar; hepimizin özellikle de bölgedeki Kürt kardeşlerimizin... Süreci doğru dürüst götürebilirsek neden olmasın. 
      Az bir umudum olmasına rağmen süreç devam ettirilebilir diyorum. Ancak teröre ve teröristlere kesinlikle en ufak bir taviz verilemez. 
Suçu ve Cezası olan çekmeli, şu an örgüt içinde olanlar şartsız şurtsuz silahını teslim etmeli ve örgütün silahı bıraktığı tüm dünyaya ilan edilmelidir. Tek şartımız isteğimiz de işte budur. Yoksa binlerce şehit ailesine ve  Türk Milletine bu anlaşma izah edilemez, destek de bulmaz.